Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simon ya da daha bilinen adıyla Michelangelo, tüm zamanların en çok tanınan sanatçıları arasında yer alıyor. Leonardo Da Vinci ile birlikte Rönesans döneminin önde gelen sanatçılarından olan Michelangelo, Adem’in Yaratılışı gibi global kültürün ayrılmaz parçası olan birçok eserde imzasını taşıyor. Fresklerin yanı sıra Michelangelo heykel çalışmalarıyla da biliniyor. Bu yazımızda sizin için Michelangelo heykelleri listesi hazırladık.
En Ünlü Michelangelo Heykelleri
Ünlü ressam, şair ve heykeltıraş Michelangelo, hayatı boyunca birçok esere imza attı. Ancak en kalıcı ve vurucuları, her zaman freskleri ve heykelleri oldu. Bunların en ünlüsü konumundaki Adem’in Yaratılışı freski, günümüzde Sistine Şapeli’nde sergileniyor. Peki, diğer ikonik Michelangelo heykelleri ve eserleri hangileri? Gelin birlikte Rönesans’ın sanat dünyasına, Hristiyanlık ve Antik Yunan mitolojisine doğru keyifli bir yolculuğa çıkalım.
Davut
Michelangelo eserleri denildiğinde ilk akla gelenlerden biri de şüphesiz ki eşsiz Davut eseridir. 1501 yılında yapımına başlanan ve 1504 yılında tamamlanan eser, semavi dinlerin önemli anlatılarından olan ve Golyat ile savaşan Davut peygamberi tasvir eder. Michelangelo’nun tasavvuruna göre heykel, Davut’un Golyat’a saldırmaya karar verdiği anı yansıtır. Bu yönüyle heykelin yüz ifadesinde ve vücut duruşundaki kararlılık hemen göze çarpar.
Antik Yunan’dan beri gelen “mükemmel insan” oranlarının korunması, eserin en öne çıkan yanlarından biridir. Davut’un fiziki olarak oldukça kaslı ve gerçekçi yansıtılması, bu durumu destekler. Michelangelo, heykelin heybetli görünmesi gerektiğini düşünerek 5.17 metre boyunda olacak şekilde tasarlamıştır.
El üzerindeki damarlardan bacak kas yapılarına kadar insan anatomisine dair neredeyse her şeyin kusursuz şekilde yansıtılması, birçok kişi tarafından Michelangelo’nun yaratılışı taklit etme güdüsünü ortaya koyduğu şekilde yorumlanmıştır. Heykelin birçok kopyası günümüzde çeşitli müzelerde sergilenmekte. Ancak orijinali Fransa Akademi Galerisi’nde yer almaktadır.
Musa’nın Hükmü (Boynuzlu Musa)
Musa’nın Hükmü veya Boynuzlu Musa olarak da bilinen eser, tarafından 1513-1515 yılları arasında yapıldı. Museviliğin peygamberi olan Hz. Musa, heykelde halkına olan kızgınlığını yansıtacak şekilde tasvir edilir. Hikayeye göre Hz. Musa, semavi dinler için mihenk taşı konumundaki 10 Emir’i almak üzere Sina Dağı’na çıkar ve orada 40 gün 40 gece bekler. Döndüğünde ise halkının elleriyle yaptıkları bir buzağı heykelini görür ve duruma çok sinirlenir. Michelangelo’nun anlatımında Musa’nın sağ elinin altındaki 10 Emir, asabi vücut dili ve omzunun üzerinden bir yere bakması, tam olarak bu sahneyi yansıtır. Heykelin ifadesi ise birçok kişi tarafından Musa’nın ayağa kalkarak elindeki 10 Emir’in yazılı olduğu levhayı yere çarpmak üzere olduğu izlenimi yarattığı yolunda yorumlanır.
Heykelin Boynuzlu Musa olarak anılması ise ilginç bir yanlış anlaşılmadan gelir. Tevrat’ın çevrildiği dil olan İbranice’de “keren” kelimesi, hem ışık yansıması hem de boynuz anlamına gelir. Ancak İtalyan çevirmenler buradaki anlatımı yanlış anlayarak “boynuz” çevirisini tercih eder. Bu sebeple Michelangelo da Musa’yı boynuzlu olarak yansıtır.
Eser günümüzde San Pietro in Vincoli’de sergilenmektedir. Anlatısı ve detayları ile Michelangelo en önemli eserleri arasında Musa’nın Hükmüne yer vermiştir. Heykel öylesine gerçekçi ve detaylı yapılmıştır ki iddialara göre Michelangelo heykeli bitirdiğinde iki adım geri atarak “Konuş!” ve “Hadi kalk gidelim.” demiştir.
Pietà
Birçok kişiye göre Michelangelo heykel sanatı konusundaki ustalığını Pietà ile resmen dünyaya kanıtlamıştır. Usta sanatçının kendi kariyeri için de önemli bir dönüm noktası olan heykel, yine Hristiyanlığın önemli anlatılarından olan Hz. İsa’nın çarmıha gerilişinden sonra Bakire Meryem’in onu kolları arasına aldığı anı tasvir eder.
Gerçek insanların birdenbire dondurulduğu ve heykele dönüştürüldüğü izlenimi yaratan heykelin özellikle kumaş katlama detayları dikkat çeker. Meryem’in kıyafetindeki kırışıklıklar ve katlanmalar, aynı gerçek dünyada görünmesi gerektiği gibi oldukça sert bir malzeme olan mermere mükemmel şekilde yansıtılmıştır. Öte yandan Meryem’in oldukça narin ve güzel yüz hatlarıyla yansıtılması, eserin ilgi çekiciliğini arttırır. Katolik anlatısının önemli simgelerinden biri olan heykel, günümüzde Katolik Hristiyanlığın merkezi olan Vatikan’da sergilenmekte ve her yıl milyonlarca ziyaretçi tarafından görülmektedir.
Bacchus
Rönesans, Hristiyanlık merkezli sanat eserlerine konu olsa da muhteşem Roma İmparatorluğu’nun etkileri eserlerde hala görülebilir. Bunun en iyi örneklerinden biri Katolik çalışmalarına rağmen bir Roma tanrısını yansıtan Michelangelo’dur. Ünlü sanatçının en özgün ve ilginç çalışmalarından biri olan Bacchus’ta Roma Şarap Tanrısı Bacchus yansıtılır.
Eserde bariz bir şekilde sarhoş olduğu ve etrafa buğulu gözlerle baktığı görülebilen Bacchus ve arkasında ona üzüm taşıyan bir satir tasvir edilir. Bacchus’un elinde bir şarap kadehi taşıdığı ve üzüm yapraklarından bir taç taktığı görülebilir. Heykel, Kardinal Raffaele Riario’nun bahçesi için yapılsa da Kardinal tarafından beğenilmez. Daha sonrasında ise Michelangelo’nun banker bir dostu olan Jacopo Galli ve en sonunda da ünlü Medici ailesine satılır. Heykel, günümüzde Bargello Ulusal Müzesi’nde sergilenmektedir.
Çarmıhı Taşıyan İsa
Hristiyanlık mitosu anlatan bir diğer Michelangelo eseri The Cristo della Minerva ya da bilinen adıyla Çarmıhı Taşıyan İsa, yapıldığı tarihte kısa sürede ünlü hale gelmiş ve Roma’nın en önemli sanat eserleri arasında yerini almıştır. 1515-1521 yılları arasında oldukça uzun bir sürede tamamlanan eser, İncil’in önemli sahnelerinden olan Hz. İsa’nın kendi asılacağı çarmıhı taşıdığı sahneyi tasvir eder.
Eserde yine Michelangelo’nun insan anatomisi üzerindeki takıntısı görülebilir. İsa’nın neredeyse muhteşem vücut ölçülerine sahip şekilde tasvir edildiği eser, başta tamamen çıplak olarak tasarlanmıştır. Ancak daha sonraları barok döneminde cinsel uzuvları kapatmak amacıyla bir kumaş tasarımı eklenmiştir. Çarmıhı Taşıyan İsa eseri günümüzde Santa Maria Bazilikası’nda sergilenmektedir. Eserde İsa’nın elinde bir sopa, ip ve boyundan büyük olan bir çarmıhı taşıdığı görülür.
Bir diğer Rönesans sanatçısı olan Sebastiano del Piombo, eserin detaycılığını şu sözlerle vurgular:
¨Heykeldeki İsa’nın dizi, Roma’nın tamamından daha değerlidir.¨
Brugge’lü Madonna
Çocuklu Madonna veya Çocuklu Meryem ismiyle de bilinen heykel, Michelangelo’nun İtalya dışına çıkan tek heykeldir. Sanatçı, heykeli 1501-1504 yılları arasında tamamlamıştır. Ünlü eseri Pietà’nın hemen ardından yapılması sebebiyle Meryem’in tasvirinde benzerliklere rastlanabilir.
Heykel, soyguncular ve İkinci Dünya Savaşı yağmalarına kadar uzanan oldukça ilginç bir hikayeye sahiptir. Giovanni ve Alessandro Moscheroni tarafından 4000 florin karşılığında satın alınmasının ardından Belçika’ya götürülür ve Brugge’da sergilenir. Ancak 1794 yılında Fransız birlikleri tarafından Paris’e kaçırılır. Daha sonrasında Napolyon’un yenilgisiyle birlikte tekrar Brugge’a geri döner. Ancak bu sefer de 1944 yılında İkinci Dünya Savaşı sırasında geri çekilmekte olan Alman birlikleri tarafından kaçırılır. 1945 yılına kadar Avusturya’daki bir tuz madeninde tutulan heykel, Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı’nda kaybetmesi sonrasında Brugge’a bir daha yeri değişmemek üzere geri döner.
Sagrestia Nuova
Sanat tarihi ve İtalya için oldukça önemli ailelerden biri olan Medici Ailesi’nin sanata düşkünlüğünü gösteren eserlerden biri olan Sagrestia Nuova, anıt mezar için tasarlanan bir mozoledir. Floransa’nın önemli bölgelerinden olan Medici Şapelleri’nin içerisinde yer alır.
Michelangelo, Medici ailesinin bir üyesi olan Papa Clement VII tarafından bir anıt mezar yapmasıyla görevlendirilir. Çalışma, Michelangelo’nun yalnızca heykel konusundaki hünerlerini değil aynı zamanda mimari konusundaki ufuk açıcı fikirlerini yansıtması nedeniyle oldukça önemlidir. Bina içerisinde her mezarın üzerinde günün saatlerini tasvir eden iki erkek ve bir kadın figürü yer alır. Medici Ailesi’nin önemli isimlerinden Urbino Dükü Lorenzo’nun mezarı üstünde ise alacakaranlık ve şafak figürleri yer alır.
Çarmıhtan İndiriliş (Florentine Pietà)
Florentine Pietà ya da daha bilinen adıyla Çarmıhtan İndiriliş, geç dönem Michelangelo eserleri arasında yer alır. Sanatçı, eseri tamamlayamamıştır. Hatta mermerin kalitesizliği nedeniyle heykelin bir kısmını kendi elleriyle kırdığı rivayet edilir. Bu sebeple günümüzde İsa’nın sol bacağı hala eksiktir. Daha sonraları Michelangelo’nun öğrencilerinden olan Tiberio Calcagni, Mecdelli Meryem figürünü de ekleyerek heykeli restore etmiştir. Heykel temelde Michelangelo’nun Santa Maria Maggiore Bazilikası’nda yer alan kendi mezar taşı için tasarlanmıştır. Ancak hiçbir zaman oraya koyulamamıştır.
Heykelde Hz. İsa’nın ölü bedeninin çarmıhtan indirildiği an resmedilir. İsa’nın sağında Bakire Meryem yer alırken solunda ise Mecdelli Meryem konumlandırılır. İsa’nın arkasındaki figür hakkında ise birçok tartışma vardır. Kimi sanat tarihçileri Nikodim olduğunu belirtirken kimileri ise Aramatyalı Yusuf olduğunu düşünmektedir. Eser günümüzde Museo dell’Opera del Duomo’da sergilenmektedir.
Brütüs
Michelangelo’nun Katolik Hristiyanlık anlatısının dışına çıktığı eserlerden biri olan heykel, Roma İmparatorluğu’nun en ünlü simalarından Brütüs’ü tasvir eder. Brütüs, Dante’nin İlahi Komedya’sında belirtildiği gibi eskiden “aşağıların aşağısı” olarak görülse de bu durum Rönesans Dönemi’nde değişir. Rönesans’ın getirdiği düşünce akımları ile birlikte Brütüs, diktatörlüğe karşı duran devrimci bir figür olarak görülür. Dünyanın birçok bölgesinde birçok sanatçı tarafından tasvir edilen Brütüs büstünün Michelangelo tarafından oldukça yakışıklı ve güçlü yüz hatlarıyla heykele taşınması, bunu gösterir.
1527-1531 yılları arasında tamamlanan eserin aynı zamanda Michelangelo’nun politik görüşlerini yansıttığı da düşünülür. Buna göre Floransa’nın teslimiyeti sonrasında Medici Ailesi’nin tiranlığına karşıt görüşleri savunan Michelangelo, heykel için ilhamını tiranlık karşıtı figürlerden olan Donato Giannotti’den almıştır. Öte yandan bazı tarihçiler, Brütüs anlatısı ile uyuşması dolayısıyla heykeli Alessandro de Medici’nin Lorenzino de Medici tarafından suikaste uğramasıyla özdeşleştirir.
Rondanini Pietà
Hz. İsa’nın ölü bedeni üzerinde yas tutan Bakire Meryem tasvirinin bir kere daha işlendiği eserlerden olan Rondanini Pietà, son Michelangelo eseri olarak görülür. Ünlü sanatçı 1550 yılından 1564 yılına kadar eser üzerinde kesikli aralıklarla çalışmış ancak tamamlayamamıştır. Eksik kalması ve Michelangelo’nun son dönemlerini yansıtması nedeniyle sanat tarihçileri açısından oldukça önemli bir eser olarak görülür. Eser günümüzde Sforza Kalesi’nde görülebilir.