Güncelleme Tarihi: 22 Ağustos 2023
Klasik Amerikan gençlik dizilerinden aşina olduğumuz kavramların en uç haliyle yeniden karşımıza çıktığı bir dizi: Euphoria. Bu sefer Z kuşağının başının dertte olduğu tüm konular karanlık ancak parıltılı haliyle, oldukça yeni bir şekilde ekranlarda. Leonardo DiCaprio’nun favoriler listesine aldığı, yönetmen Xavier Dolan’ın Instagram üzerinden methiyeler düzdüğü Euphoria, Emmy adaylıklarıyla da bir süredir gündemimizdeydi. Sıradan gençlik dizilerinden ayrılan sebeplerini merak ediyor ve bu diziyi neden izlemeliyim diye düşünüyorsanız listeye göz atmanızda fayda var.
En İyi Oyuncu Dalında Emmy Ödüllü Zendaya
24 yaşında Emmy kazanmasıyla son günlerde adını sıkça duyduğumuz Zendaya’nın ödülü neden kazandığını merak etmek için bir sebep: Euphoria’da hayat verdiği Rue karakteri. Rehabilitasyondan yeni çıkmış ancak bağımlılığıyla savaşını sürdüren bir lise öğrencisi. Çocukluğundan itibaren Rue’nun “normal” biri olmadığı anlaşılıyor ve hastalığına çare arayan ailesinin yaşadıkları da dizide yerini alıyor. Rue normal olmasa da ailesiyle olan çatışması “söz dinlemeyen” Z kuşağı için oldukça tanıdık. Bipolar, depresyon, anksiyeteyle mücadele eden ana karakterimize hayat veren Zendaya’nın hastalığın evreleri boyunca büründüğü haller seyirciyi Euphoria dünyasının gerçek olduğuna ikna ediyor. Aşık olması, kardeşiyle olan ilişkisi, arkadaşlarıyla iletişimi sayesinde Rue’nun bambaşka yönlerini keşfetmek için diziyi hemen bitirmek isteyeceksiniz. Üstelik Zendaya’nın yeteneği oyunculuğuyla sınırlı değil, daha öncesinde şarkıcılık kariyeri de olan oyuncu bu dizi için tekrar mikrofonun başında.
Özgün Kostümleri ve Parıltılı Makyajları
Euphoria’yı eşsiz kılan noktalardan bir diğeri de kostüm ve makyaj tasarımı. Karakterlerin giyimi farklı bir evrendeymişsiniz hissi yaratıyor. Her bir ismin farklı bir tarzı var ve internette bu karakterlerden ilham alan “Kendi giyimini yarat” sayfaları çığırından çıkmış durumda. Özellikle Jules ve Maddy karakterlerinin ışıltılı makyajları Youtube kanallarında yüzbinlerce görüntülenmeye ulaşmış. Halloween ve mezuniyet partisi bölümlerinde en şık ve yaratıcı hallerini gördüğümüz karakterlerin okul yaşantısındaki görünümleri de insana keşke her okul böyle gözükse dedirtiyor.
Müzikler
Dizi müziklerinin senaryoyla bütünleşmesi sahneleri aynı zamanda müzikal bir şölen haline getiriyor. İngiliz rapçi ve müzik yapımcısı Labrinth’in imzasını taşıyan şarkılar hissedilen duygu tufanını pekiştiriyor ve kendinizi yer yer gülüp yer yer ağlarken buluyorsunuz. Kendi şarkılarını dizi için tekrar söyleyen Labrinth dışında Zendaya’nın da yorumlarını taşıyan, Bobby Womack’ten Jamie xx’e farklı türlerin bir arada yer aldığı özenle oluşturulmuş dizi müzikleri olmasaydı Euphoria bu kadar etkileyici olur muydu bilinmez. Spotify üzerinden oluşturulmuş çalma listeleri sayesinde kolaylıkla inceleyebileceğiniz şarkılar Euphoria izlemek için başlı başına bir sebep.
Euphoria Bir HBO Dizisi!
HBO yıllarca unutulmayan dizileriyle halihazırda aşina olduğumuz bir kanal. True Blood, Sex and the City, Six Feet Under, Game of Thrones gibi geniş kitlelere ulaşmış yapımların yer aldığı kanal Euphoria’nın da ev sahipliğini yapıyor. Bir “ergen” dizisinin bu denli sinematografik olmasının ve her sahnesinin verilmek istenilen duyguyu tam anlamıyla yansıtmasının ardında Euphoria’nın senaristi, yönetmeni ve yapımcısı Sam Levinson var. Bu cesur hikayeyi yayınlamak da ancak HBO’nun altından kalkabileceği bir iş olurdu. BluTv dizileri ve BeinConnect dizileri arasında listelerde başı çeken bu yapım ailesiyle beraber izlemeyi düşünenler için BeinConnect’te sansürlü haliyle, BluTV’de ise sansürsüz haliyle yayında.
Z Kuşağı Öncülüğünde Gençliğinize Yolculuk
Euphoria’nın ana karakterleri lise çağında. Her karakterin hikayesinin bölüm başlarında anlatıldığı dizide herkesin kendinden bir parça bulması bu diziyi önemli kılıyor. Aşırı uçlarda yaşamalarının sadece Amerikan kültürüyle bağdaştırılması pek mümkün değil, Euphoria senaryosu her birimizin ergenlik döneminde yaşadıklarını, kimsenin sizi anlamadığını düşündüğünüz günleri, ailelerimizden bağımsızlaşma çabamızı, ilk defa aşık olduğumuzda hissettiklerimizi hatırlatıyor. Şiddet, bağımlılık, cinsellik kavramlarıyla erken yaşta karşılaşan karakterlerlerle empati kurabilmeniz için bu ögeler bir araç olarak kullanılıyor. Seks, uyuşturucu ve toksik ilişkilerin ağına düşmüş Z kuşağının hikayesi olmaktan öte, Euphoria aslında herkesin hikayesi.