Güncelleme Tarihi: 11 Ocak 2023
Fillerin, aynen insanlar gibi aynı anda kompleks duygular hissedebildiğini biliyor muydunuz? Bu canlılar; aynı anda coşku ve sevgi, hüzün ve öfke, çaresizlik ve motivasyon hissedebiliyor. Aynen biz insanlar ve başka memeliler gibi. Dünyanın en büyük kara memelisi olan bu canlılar, dünyada var olmaya 56 milyon yıl önce Afrika’da başladı. İnsan dünyada var olmaya başladıktan kısa süre sonra da (evrim sürecine göre kısa) sivri dişleri için avlanmaya başladılar, yaşam alanları tahrip edilmeye başlandı. Filler hakkında derlediğimiz ilginç bilgiler için yazımızı okumaya devam edin!
Filler Hakkında İlginç Bilgiler
Fotoğraf: Archie Phantom
56 milyon yıllık geçmişiyle, gezegenimizin belleği gibi olan filler hakkında bazı ilginç bilgiler şöyle:
- İki tür fil vardır: Afrika fili ve Asya fili. Bu iki tür arasındaki fark ise kulaklarının biçimi ve hortumlarının ucundaki çıkıntılar. Afrika fillerinin kulaklarının şekli, Afrika kıtasına benzer, Asya fillerininki ise daha küçüktür ve Hint Yarımadası’nı andırır. Afrika fillerinin hortumlarının ucunda iki parmakçık vardır, Asya fillerinde ise yalnızca bir.
- Fillere dair hiçbir şey küçük değil! Buna, gebelik süreleri ve yavruların ağırlığı da dahil. Dişi fil, yavrusunu 22 ay karnında taşır. Bu, dünyanın en uzun gebelik süresidir. Dünyaya gelen yavru ise ortalama 110 kg’dır ve doğduğu andan itibaren ortalama 20 dakika içinde ayaklarının üstünde durmayı başarır. Bir saat içinde yürür ve iki gün içinde sürüye dahil olur. İnanılmaz bir gelişim hızı değil mi!
- Filler en büyük kara memelileridir! Erkek Afrika filinin boyu 3 metreye, kilosu ise 6 tona kadar çıkabilir.
- Fillerin dişleri, yaşamları boyunca büyümeye devam eder. Dolayısıyla, yaşlı filler ile daha genç olanların ayrımı yapabilmekte bir göstergedir.
- Fillerin hortumu ise herhangi bir memelinin sahip olduğu en hassas organdır! Tam 150 bin kas ünitesine sahip olan hortumları aynı zamanda 8 litre suyu depolayabilir.
- Fillerin deri kalınlığı 2,5 cm’dir! Yani çok kalın! Tüm fillerde gördüğümüz kırışıklıkların ise harika bir işlevi var: Kurak zamanlarda su tutuyor ve serinleme sağlıyor.
- Filler sürekli yemek yer! Günde ortalama 12-18 saat boyunca çimen, bitki, meyve, tohum yerler. Hortumları ile bu besinlerin kokusunu alırlar. Tabii bu kadar yemek, bol bol da dışkı demek! Bir fil, haftada ortalama bir ton gübre üretir. Böylece gittikleri yerlerde toprağın verimi artar ve farklı tohumlar farklı bölgelere taşınmış olur. Beslendikleri alanlarda ise flora daha da güçlenir. Filler gittikleri yerlerde hortumları ile su kuyuları da açar. Yani aslında doğanın peyzaj ustaları, bir nevi planlamacılarıdırlar.
- Filler sosyal, sürülerine bağlı, aidiyet duyguları güçlü canlılardır. Sürü, onlar için aile demektir ve her şeydir. Bir dişinin yavrusu, sürünün yavrusudur ve anneye zarar görmesi halinde sürünün dişileri yavruyu sahiplenir. Sürünün lideri en yaşlı dişidir ve içme suyu, beslenme, üreme alanlarını sürünün daha genç bireylerine göstermekle, onlara “yaşamayı öğretmekle” sorumludur. Titreşimlerle ve beden diliyle iletişim kurarlar. Bazen bu titreşimler insan kulağının duyamayacağı hafifliktedir ancak yer boyunca sismik dalgalarla farklı sürülere bile iletilebilir.
- Fillerin nesli, avcılık ve yaşam alanlarının kaybı nedeniyle tehdit altında! Dişleri için katlediliyor ve özellikle Asya’da yaşam alanları tahrip ediliyor. Günlerce su kaynağı bulamadan, arayış içinde yürüyen ve sonunda susuzluktan ölen filler olabiliyor.
- Geçtiğimiz yüzyılda fillerin %90’ı yok oldu! Dahası, kendi kendilerine yok olmadılar, öldürüldüler. Bugün 415 bin Afrika fili ve 45 bin Asya fili kaldığı biliniyor.
Fil Hafızalı Olmak
Fotoğraf: Chris Christenson
Tüm canlıların beyni, anıları saklamaya yarayan bir alan barındırır. Memelilerde bu alanın adı “temporal lobe”dur. Fillerin beyninde bu alan, var olan tüm memelilerinkinden daha büyük ve daha kalın ve daha yoğundur. Yani filler asla unutmaz!
Filler, her zaman hatırlar ve barındırdıkları tüm bilgiyi, genç olanlara aktarır, bir kolektif hafıza yaratır. Yani dişlerinin peşindeki avcıları unutmazlar, gözlerinin önünde katledilen ve dişleri sökülen dostlarını unutmazlar! Tüm bunların karşısında nasıl hissettiklerini de unutmazlar! Hissettikleri acıyı ve öfkeyi, çaresizliği ve korkuyu, gözlerinin önünde gerçekleşen kıyım karşısında, bu kadar büyük olmalarına rağmen ne kadar küçük hissettiklerini unutmazlar! Kaçmak ile geri dönüp mücadele etmek arasında kaldıklarını, sürünün geri kalanını korumak için yola çıkmak gerektiği bilgisi ve karşılarında öldürülen dostları için geri dönüp savaşma çelişkisi arasında bırakıldıklarını unutmazlar! Filler unutmaz. Onları kimin öldürdüğünü unutmaz…
Biz insanlara gelince… Biz her şeyi unuturuz. Katledilen kadınları, yanan ormanları, istismar edilen çocukları, kirletilen nehirleri, bina bina üstüne berbat edilen kentleri, avlanan canları… Unuturuz. Bizim belleğimiz bir gün sürüyor. Bu yazıyı okurken, katledilen kadınların adlarını hatırlıyor musunuz? Haydi bir düşünün, kaçının adı geliyor aklınıza?
Şimdiye dek kaç orman yandı, hangi canlar feryat etti, şimdiye dek unutmadınız mı? Şimdiden, 30 Ağustos tatilinde nereye gitseniz diye düşünmüyor musunuz?
Fil hafızalı olmak değil ama insan olarak hafızamızı kaybetmesek iyi. Ne yazık ki birkaç gün sürüyor bu asırda isyanlar. Unutulmaması dileğiyle…
Kapak Fotoğrafı: Archie Phantom