Güncelleme Tarihi: 30 Aralık 2023
Küresel ısıtma ve iklim değişikliği kaynaklı olarak son yılların en sıcak yazlarından birini yaşıyoruz. Dünyanın ve Türkiye’nin birçok bölgesinde aşırı sıcaklara bağlı ölümler artış gösterirken uzmanlar, yaşlı ve çocukların günün sıcak saatlerinde dışarıda durmaması gerektiğini söylüyor. Peki, aşırı sıcaklar vücudumuzu tam olarak nasıl etkiliyor?
Sıcak Çarpmasına Dikkat
Boise Eyalet Üniversitesi Halk ve Nüfus Sağlığı Fakültesi’nde yapılan bir araştırmada Prof. Uwe Reischl, aşırı sıcakların vücudumuzu nasıl etkilediğini ortaya koydu.
Vücudun belli bir orana kadar ısıya maruz kalabileceğini belirten araştırmacı, aşırı ısı stresi sonrasında sıcaklığın şiddetine bağlı olarak çeşitli semptomlar görülebileceğini ve bazı durumlarda ölümcül olabileceğini belirtti. Ortalama bir insan için optimum vücut sıcaklığının 36,8 derece selsiyus olduğunu söyleyen Prof. Reischl, hücrelerin çalışabilmesi için 36-37 derece selsiyus arasında kalması gerektiğini belirtti.
Reischl’ın aktardığına göre aşırı sıcaklara maruz kaldığımızda vücudumuz, bir dizi süreçten geçerek hastalık belirtileri gösteriyor. Vücut çok ısındığında evrimsel bir tepki olarak öncelikle kan damarları genişliyor ve soğutma işlemi için terleme başlıyor. Terin buharlaşması yoluyla vücut ısısı yavaş yavaş düşüyor ancak yüksek nem sebebiyle buharlaşmanın azaltması, vücudumuzdaki doğal soğutma sürecinin engellenmesine yol açabiliyor.
Hava sıcaklığı ve nemin ortak olarak ölçüldüğü ısı endeksinin 32 derece selsiyusu aşması sonrasında artık ssağlığı tehdit eden seviyeye girilmeye başlıyor. Bu aşamadan sonra sıcağa maruz kalma durumunun devam etmesi halinde sıcak bitkinliği olarak adlandırılan aşamaya geçiliyor. Sıcak bitkinliğinin semptomları arasında yorgunluk, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, ağız kuruluğu ve kusma yer alıyor. Ancak doktorlar, özellikle çocukları işaret ederek herkesin aynı semptomları göstermeyeceğini ve bu sebeple özel gruplara dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Sıcak bitkinliği sırasında kalp atış hızının hızlanır ve kaslar gevşer. Ayrıca vücutta mümkün olduğunca daha fazla sıvı tutma ihtiyacı doğduğu için boşaltım da önemli ölçüde yavaşlar. Yüksek terleme kaynaklı su kaybı, sonuç olarak başta böbrekler olmak üzere dolaşım sistemindeki bazı organların zarar görmesine neden olabilir. En yüksek terleme oranlarında yetişkinlerde saatte 2 litreye kadar su kaybı yaşandığı görülebilir.
Uzmanlar, en tehlikeli aşama olarak sıcak çarpması aşamasını gösteriyor. Vücut sıcaklığının 39,5 derece selsiyusu aşması sonrasında gözlemlenen sıcak çarpması, vücudun onarılabilir bölgelerinin dışında beyin ve omurilik gibi hayati organların da zarar görmesine sebep olabiliyor. Bu aşamada birey halüsinasyonlar görmeye başlarken bilişsel faaliyetleri de önemli ölçüde azalıyor. Uzmanlar, sıcak çarpması ile karşı karşıya kalan kişinin vücudunun büyük bir hızla soğutulması gerektiğini belirtiyor.
Kapak Fotoğrafı: Unsplash | Alessia Marusova