Tüm dünyanın Covid-19 salgını ile yüzleşmesi sonucu önce sekteye uğrayan turizm sektörü, pandeminin getirdiği kurallara göre şekillendi ve yeni bir turizm anlayışı ortaya çıktı. Özellikle yeme-içme, eğlence, spor ligleri, ulusal ve uluslararası fuar, konferans ve konser gibi etkinlikler için getirilen pek çok kısıtlama, turizmi durdurma noktasına getirdi. İlk önlemler bu ciddiyette devam ederken aşılama süreci ve toplum bağışıklığının kazanılmaya başlamasıyla kısıtlamalar gevşetildi, yasaklar bir bir kalkmaya başladı. Pandemi şartlarının değişmesiyle de turizm yeniden canlanma evresine girdi. Elbette salgın sonrası tam anlamıyla eski alışkanlıklara dönülmesi beklenmiyor. Bazı alışkanlıklar kalıcı olacağa benziyor. Dolayısıyla tatil trendleri için yepyeni kavramlar konuşuluyor. Gelin, dünya çapında revaçta olan ve gelecekte giderek yükselecek turizm trendlerine birlikte bakalım.
Sağlık Güvenliği İçin Hijyen Sorgulaması Artacak
Fotoğraf: Andrea Davis
Uçak, otobüs, tren gibi toplu ulaşım araçlarıyla yapılan seyahatlerde daimi bir bulaş riski olduğundan yolcuların hijyen koşullarına yönelik beklentileri de artacak. Seyahat anında veya konaklanılan yerlerde sunulan yiyecek-içecek ikramından tutun da ortamın havalandırma teknolojisine ve temassız işlemlere kadar birçok konunun nasıl yönetildiğine daha hassas yaklaşılacak. Böylesi bir sorgulamanın içinde olmak rutin bir sürece dönüşecek.
İç Turizmin Artması Bekleniyor
Uzun seyahatlerden ziyade yakın çevrelere olan merak giderek artacak. Bildiğiniz üzere pandemi süresince en sık tercih edilen tatil noktalarının başında yazlıklar, butik tesisler, karavan ve tiny house konaklamaları vardı. Bu tutumun devam edeceği ön görülmekle birlikte iç turizmin daha da ivme kazanacağı aşikar bir konu. Ayrıca uzaktan eğitim, evden çalışma ve hibrit çalışma gibi modellerin sürdürülebilirliği noktasında gidilen yerlerde daha uzun süre kalınma imkanının da önü açık gibi duruyor.
Butik ve Yerel Tatil Anlayışı Öne Çıkacak
Fotoğraf: Jed Owen
Pandemiyle birlikte sıklıkla tanık olduğumuz ve talebin gittikçe artış gösterdiği karavan tatili, tiny house ve bungalov evlerde konaklama, kamping ve glamping tarzı tatil trendleri, yakın gelecekte daha da öne çıkacak. Özellikle etnik, otantik ve tematik butik otellerin tercih edildiği bir dönemde kırsal bölgelere olan tatil organizasyonları çoğalacak.
Kendi Başına Seyahat Trendi Daha da İvme Kazanacak
Esnek olabilme, kişisel koşulların bağımsız yönetilebilmesi, konfor, hijyen ve mesafe gibi etkenlerden dolayı pandemide öne çıkan yalnız olma hali ve kendi başına seyahat trendi daha da yükselecek. İnsanlar, sosyalleşmeyi ve kalabalığa karışmayı her ne kadar özlese de daha minimal ve bireyselliğe dönmüş yaşam alışkanlıkları artarak devam edecek.
İş ve Tatil Seyahatini Birleştirme Eğilimi Artacak
Fotoğraf: Peggy Marco
Dünyanın gelmekte olduğu bir diğer nokta da “Workation” denilen yeni bir tanımlamaya isabet ediyor. Bu kavramın özünde, tatil ve işi birleştiren seyahatlerin ön planda olması var. Seyahat için seçilen noktada iş, tatil ve eğlence olanaklarının bir arada sunuluyor olmasına yönelik beklenti ve talepler hızla artıyor. Sektör de bu ihtiyaca cevap verebilecek çözümler geliştirmeye devam ediyor.
Yapay Zeka ve Teknolojiye Adaptasyon Artacak
Seyahat organizasyonu ve konaklama işlemleri için gerekli olan tüm süreç, adım, takip ve denetimlerde teknoloji adaptasyonu hız kazanırken dijitalleşme oranında büyük artış yaşanacak. Ayrıca rezervasyon ve eğlenceye dair mobil uygulama kullanımı oranının da artması kaçınılmaz olacak. Otellerde müşteriye verilen anahtar-kart-bilezik gibi hususlar ortadan kalkacak, iletişim ve ödeme aşamaları; çip ya da telefonlarla, yüz tanımayla ve chat botlarla yapılıyor olacak. Sanal seyahat ve pazarlama yazılımlarının kullanımının da gittikçe yaygınlaşması bekleniyor.
Etik Seyahat ve Sürdürülebilir Turizm Anlayışı Benimsenecek
Fotoğraf: Pexels
Son yıllardaki tatil trendleri içerisinde sürdürülebilir turizm ve etik seyahat anlayışı daha da ön plana çıkmaya başladı. Bir trendden öte duyarlı ve sorumlu bir davranışın yansıması olan bu alanda kültürel ve yerel çevreye saygılı olmak en öncelikli konular arasında yer alıyor. Seçilen otellerin ya da diğer butik konaklama tesislerinin ne derece “yeşil otel” veya “çevreci tatil” anlayışına sahip olduklarına, karbon ayak izinin düşürülmesi adına ne gibi uygulamalarda bulunduklarına, konaklama araç – gereçlerinde ekolojik malzemelere yer verip vermediklerine ve geri dönüşüm faaliyetlerine kadar birçok detaya hakim olmak isteyen bir kitle var.
Gidilen bölgedeki tesislerin LEED sertifikası ve yeşillenen oteller sertifikası gibi koşullara sahip olması ve ülkenin etik seyahat ilkelerini barındırıyor olması da önem arz eden hususların başında yer alacak.
Elektrikli Araçlar Tercih Edilecek
Elektrikli araçlara olan merakın ve ihtiyacın artıyor olması sadece kara yolu için değil hava ve deniz yolları için de geçerli olacak. Hava ve deniz yollarındaki yakıtla çalışan mevcut ulaşım araçlarının elektrikli araçlarla olan ikamesi, hem yeni tatil trendleri arasına yerleşecek hem de daha çevreci bir uygulama olduğu için tercih edilecek. Dolayısıyla sektördeki gelişim ve adaptasyon hızı da beklenenden fazla olacak.
Kapak Fotoğrafı: Jcomp
