Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2023
British Fashion Council, Haziran ayında yapılacak olan Erkek Moda Haftası’nın COVID-19 sebebiyle Milano ve Paris Moda Haftaları gibi dijital olarak gerçekleşeceğini açıklamıştı. 12 Haziran Cuma günü başlayan Londra Moda Haftası’nda kadın ve erkek koleksiyonlarına yer verildi. Modaya ilgi duyan herkesin katılımına açık olan etkinlik, bir kısmı canlı olarak bir kısmı ise kaydedilip izlenebilecek şekilde sunuldu. Kapalı bir mekanda az sayıda insanla gerçekleşen şovların yerini herkese açık bir platformun alması moda basınının da daha dengeli bir dünya için sorumluluğunu ortaya koydu.
Cuma günü başlayan etkinlik, Pazar akşamı gerçekleşen Mulberry’nin “My Local” etkinliği ile sona erdi. GQ, Evening Standard, Lavazza ve Mercedes Benz gibi uzun süredir devam eden sponsorlar dışında, Google, Facebook ve Instagram şovun geniş kitlelere ulaşmasını sağladı.
Büyük moda evlerinin COVID-19 krizine nasıl meydan okuduklarını gösteren etkinlikte 34 resmi markanın yanında 60’ın üzerinde tasarımcı kendi hikayelerini ve koleksiyonlarını paylaşma fırsatı buldu.
Bianca Saunders Ka Wa Key Alighieri Xander Zhou Mulberry Osman Yousefzada
Ka Wa Key’in “There Is No Place Like Home” şovu en ilgi çeken bölümlerden biriydi. 7 parçalı prodüksiyon masallar ve tekerlemeler gibi nostaljik unsurları da barındırıyordu. Ingiliz erkek giyim tasarımcısı Nicholas Delay, bir koleksiyon çıkarmak yerine Londra Moda Haftası için playlist hazırladı. Koleksiyon hazırlamanın onun için zor olduğunu belirten Delay, “Katkıda bulunmak durağanlıktan iyidir.” dedi. Alighieri’nin kurucusu Rosh Mahtani platforma ürün ve iletişim bilgilerini ekledi ama yeni bir ürün göstermedi. Erkek giyim tasarımcısı Xander Zhou’nun hazırladığı alışveriş ve modanın geleceği hakkındaki konuşma ilgi çekti. Osman Yousefzada tedarik zincirindeki kadınların hayallerine ve seslerine yer veren “Her Dreams Are Bigger.” İsimli bir belgesel hazırlayarak Londra Moda Haftası’na katkıda bulundu. Siyahi tasarımcı Bianca Saunders, kimlik ve cinsiyet konulu araştırmalarla platforma katkıda bulundu. Bireysel moda markaları yeni normale daha kolay uyum sağlarken Dior, Puglia’da seyircisiz bir şov yapmaya karar verdi. Burberry ise karma bir şov hazırlayarak yarı dijital yarı gerçek bir sunum yapacak.
Tüm gösterişli defilelerin yerini “moda, yenilik ve yaratıcılık” ilkesine adanmış bir online platformun alması önümüzdeki yıllarda bize neler getirecek bilemeyiz ama en az defileler kadar konuşulan konukların kıyafetleri bu yıl gündeme gelmedi. Bunun yanında, moda sektörü İngiltere için büyük bir servet. 2019 yılında, İngiliz moda sektörü Birleşik Krallık GSYİH’ine doğrudan 35 milyar Sterlin katkı sağladı ve 2018 yılına göre %9,38 yükseliş kaydetti. Sektörde çalışan sayısı ise 890.000 olarak ifade edildi. Tüm bunlar düşünüldüğünde dijital defilelerin geleceği şüphe uyandırıyor. Eğer devamlılığı sağlanırsa moda sektörü bu yüzyılda yepyeni ve yaratıcılığı kısıtlamayan bir yöne doğru ilerleyip, yeteneğinin yanında marka hikayesini de efsaneleştiren tasarımcıların tarafına geçebilir.