Dünyayı Kurtarmak İçin En Çılgın Fikirler

Dünyayı Kurtarmak İçin En Çılgın Fikirler

Sanayi Devrimi’nden beri kademeli bir şekilde dünyaya zarar veriyoruz. Yayınlanan bazı raporlara göre insanlık sebebiyle bir milyondan fazla tür yok oldu. Dünyadaki toplam biyokütlenin %0.01’ini insanlık oluşturuyor. Buna rağmen gezegenimizin %83’ünde söz sahibiyiz, anakaranın %14’ünü ise baştan aşağı değiştirdik. Kimi bilim insanına göre Dünya’nın son kullanma tarihi çoktan geçti. Kimilerine göre akla yatkın planlar ile gezegenimizi kurtarmamızın imkanı yok! Bazıları büyük sonuçlar için çılgın planlarımız olması gerektiğini düşünüyor. İşte bilim insanları tarafından ortaya atılmış dünyayı kurtarmak için en çılgın fikirler…

Gökyüzünü Karartmak!

Dünyayı Kurtarmak İçin En Çılgın Fikirler
Dünyayı kurtarmak için en çılgın fikirler: Gökyüzünü karartmak

Fotoğraf: Murphy Karen

Yeni Matrix filminin gelmesiyle efsanevi film serisine olan ilgi yeniden canlandı. Hatırlayacağınız üzere Matrix evreninde insanlar ile makineler arasında olan savaş sonrası, insanlık kaybedeceğini anlayınca makinelerin ana güç kaynağı olan güneşi engellemek istemişti. Bu plan doğrultusunda çeşitli kimyasal bombalar kullanarak gökyüzünü tamamiyle kararttılar. 

Matrix bir kurgu eser olduğu için büyük ihtimalle bu plan üstüne hiç düşünmediniz. Ama bazı bilim insanları gökyüzünü karartmanın makinelere karşı olan savaştaki silah olarak değil, küresel ısıtmaya karşı olan savaşta kullanabileceğimiz bir plan olduğunu düşünüyor. 

Güneşin ışınlarını engellemek üzerine yapılan simülasyon çalışmalarına dünyanın en zengin insanlarından olan Jeff Bezos da destek veriyor. Amazon’un süper bilgisayarlar içeren bulut sisteminden yararlanılarak oluşturulan simülasyonlarda ortaya çıkan sonuçlar ise epey şaşırtıcı. 

Simülasyon ortamında gezegeni soğutma amacıyla atmosfere bazı aerosoller salındı. Simülasyon sonuçları gösterdi ki atmosferimizi karartmak gerçekten küresel ısıtmanın etkilerini azaltabilir. Biliyoruz ki dünya tarihinde volkanik aktiviteler sonrası gökyüzünün kalın bir duman tabakasıyla kaplanması, buz çağına yol açmıştı. Bu tarz bir planla uygulanan kontrollü bir mini buz çağı; gezegenin ortalama sıcaklığını azaltabilir, deniz seviyelerindeki artışı engelleyebilir, 2100 yılına kadar çıkacak su kıtlığı riskini %90 oranında azaltabilir. 

Şimdilik sadece simülasyon aşamasında olsa da son çarelerden biri gökyüzünü karartmak olabilir. Hala şansınız varken sahilde güneşlenmek istiyorsanız küresel ısıtmayı engellemek için bireysel önlemlerinizi alın. Bilimin şakası yoktur!

Okyanusları Demirle Doldurmak

Dünyayı Kurtarmak İçin En Çılgın Fikirler
Dünyayı kurtarmak için en çılgın fikirler: Okyanusları demirle doldurmak

Fotoğraf: Nature

Diğer bir çılgın fikir ise okyanuslara alabildiğince demir atmak. İlk duyulduğu zaman mantıksız gelen bu fikrin altında detaylı bir plan yatıyor. Okyanuslarda plankton adı verilen küçük deniz canlıları yaşar. Sayısı çok fazla olan bu minik dostlarımız fotosentez sayesinde karbondioksiti kullanarak kendilerine besin üretirler. Öldükleri zaman ise havadan emdikleri bu karbondioksitler ile birlikte okyanus tabanına çökerler. 

Okyanuslardaki bu garip döngüyü inceleyen bilim insanları, atmosferdeki karbondioksit seviyesini azaltmanın çılgın bir yolunu buldu. Plankton artışını tetikleyen yegane mekanizmalardan biri, suda bulunan demir oranı. Okyanuslara demir katılmasıyla birlikte oluşacak devasa plankton grupları, havadaki karbondioksiti büyük bir hızla emip öldüklerinde okyanusun dibine taşıyacak. 

Bu çılgın plan sadece bir fikir olarak ya da simülasyonlarda kalmadı! Bir grup bilim insanı kontrollü bir ortamda planktonları demirle besleyerek havadaki karbondioksit azalışını gözlemledi. Yapılan ölçümler projenin havadaki karbondioksit oranını azaltacağını gösterse de bilim insanlarının planktonlardan arta kalanlar hakkında şüpheleri var. 

Karbondioksit Mezarlığı

Dünyayı Kurtarmak İçin En Çılgın Fikirler
Dünyayı kurtarmak için en çılgın fikirler: Karbondioksit mezarlığı

Fotoğraf: Wikimedia Commons

Petrol, binlerce yıl öncesinden kalan canlı artıklarının toprağa gömülmesiyle basınç altında uzun sürelerde oluşur. Bu döngüden öğrendiğimiz en değerli şeylerden biri de toprağın karbon bileşiklerini çok iyi bir şekilde muhafaza edebilme yeteneği. 

Bilim insanları karbondioksitin havadan emilerek yer altında oluşturulan mezarlık benzeri kapalı kutulara hapsedilmesinin işe yarayabilecek bir plan olduğunu düşünüyor. Halihazırda bu metodu başka yerlerde kullanıyoruz. Bu planın işe yaraması için karbondioksitin bitki emisyonlarından ayrılması, sıkıştırılması ve kapalı bir kutuya aktarılması gerekiyor. 

Teoride en akla yatkın planlardan olsa da bu projeyi dünya çapında eyleme dökmenin maliyeti çok fazla olabilir. Bilim insanlarını endişelendiren bir diğer sorun ise olası sızıntılarda toprağın nasıl etkileneceği. 

Her Eve Bir Solucan

Dünyayı Kurtarmak İçin En Çılgın Fikirler
Dünyayı kurtarmak için en çılgın fikirler: Her eve bir solucan

Fotoğraf: catarina132

Solucanlar pek haz etmediğimiz hayvanlar. Ama konu iklim krizine geldiğinde en işe yarar canlılardan biri oluyorlar. Her mutfağa biraz solucan koymak, evlerdeki atıkların oranını azaltabilir. 

Solucanlar doğası gereği neredeyse her tür yiyecekle beslenebiliyor. Özellikle yemek artıklarını sindirip onları kompost toprak haline getirmeleri oldukça işinize yarayabilir. Solucanlar kullanarak elde edilen kompostlar, balkon bahçeciliğinde ve doğal tarım uygulamalarında rahatlıkla kullanılabilir. Bireysel besin üretiminin artmasıyla birlikte dünyadaki karbon emisyonu artışının en büyük kaynaklarından biri olan yiyecek endüstrisinin küçülmesi bekleniyor. Solucan kompostu hakkındaki yazımız için buraya tıklayabilirsiniz.

Eğer solucanlarla aranız iyi değilse bir çözüm önerimiz var. Başka bir canlı kullanmadan evde kendiniz kompost yapabilirsiniz! Buraya tıklayarak sizin için hazırladığımız evde kompost yapımı rehberini inceleyin. 

Kapak Fotoğrafı: Tumisu