Güncelleme Tarihi: 15 Eylül 2022
İnsanlık, karbon salımının çevreye verdiği zararlara uzun süredir aşina. Bu nedenle karbon salımını azaltmak ya da bir şekilde karbon girdi-çıktısında sıfır noktasına yaklaştırmak hedefleniyor. Fakat bu hedefe ulaşmak için yapılan planların birçoğu, mavi karbon gerçeğini göz ardı ediyor. Peki, mavi karbon nedir ve bu kavram neden önemlidir?
Mavi Karbon Nedir?
Fotoğraf: Compare Fibre
Okyanus ve denizlerin atmosferden emdiği karbondioksite mavi karbon deniyor. 1990’larda bilim insanları, okyanuslardaki bitki örtülerinin de karbon depolayıp dünyanın karbon dengesininin korunmasında önemli bir rol oynadığını keşfetti. Araştırmalarda bataklıklar, su yosunu kıyıları ve deniz ve okyanusların tabanlarındaki yeşilliklerin de sera gazını önlemekteki etkisini bulguladılar.
Ancak ne yazık ki insanlık, tıpkı karbon dengesinin korunmasını sağlayan ormanlar gibi bu mavi karbon alanları da hızla tahrip ediyor. Bu nedenle dünyadaki ülkelerin dörtte üçünde en az bir tane bulunan bu mavi karbon ekosistemleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu ekosistemler tamamen tükendiğinde olabilecekler de aşağı yukarı belli: İklim krizi ve beraberinde gelebilecek küresel bir kıtlık…
Mavi Karbon Nasıl Depolanır?
Fotoğraf: Benjamin Jones
Okyanus bitkileri ve algler, fotosentez sayesinde atmosfere salınan karbondioksitten enerji üretebiliyorlar. Bu enerji üretimi sırasında karbondioksit, birtakım kimyasal tepkimelerden geçiyor. Bu tepkimelerin gerçekleşmesiyle de karbondioksitin miktarında azalma oluyor. Üstelik okyanus bitkileri ve algler, bu nötralizasyon işlemini yeşil karbon kaynakları olan ormanlara oranla yaklaşık üç ila beş kat kadar daha hızlı bir biçimde yürütüyorlar. Bunun nedeni ise bu mavi karbon bölgelerinde oksijenin daha az olmasıyla bağlantılı. Oksijen azlığı, sindirimi yavaşlattığı için bu ekosistemde karbon, daha uzun süre depolanmak durumunda kalıyor. Böylelikle işlemin yavaşlığı ve neticesinde karbondioksitin azalması sayesinde mavi karbon bölgeleri dünyaya büyük bir destekte bulunuyor.
Ek olarak dünyanın karbon sirkülasyonunun yaklaşık üçte ikisi, okyanuslarda gerçekleşiyor. Aynı zamanda araştırmalara göre karbon salımının %25’i, okyanuslarca nötralize ediyor. Ormanlara oranla daha az yer kaplayan bu mavi karbon bölgeleri neyse ki son yıllarda devletlerin gündeminde kendine bir yer bulmayı başardı.
Mavi Karbon Neden Önemlidir?
Fotoğraf: Vera Inacio
Eğer mavi karbon kaynakları dikkatlice korunmazsa Dünya, atmosferindeki karbon miktarında ciddi bir artış tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Bununla birlikte mavi karbon alanları havadaki karbonu işleyemezse ait oldukları ekosistem daha fazla karbon salımı yapar hale gelecek. Örneğin bilim insanları, bataklıklar ormansızlaşma yüzünden azaldıkça dünyanın karbon oranında %10’a kadar artış bekleyebileceklerini ifade ediyorlar.
Mavi karbon, bir yandan da bulunduğu ekosistemdeki su sağlığını da doğrudan etkileme gücüne sahip. Eğer mavi karbon alanları korunursa, o ekosistemin dengesi daha rahat korunuyor ve bu da sudan beslenen her canlının daha iyi koşullarda yaşaması anlamına geliyor. Örnek olarak daha uzun süre karbon tuttuğu için besin olarak zengin mavi karbon bölgeleri, balıkların hayatta kalabilmesi için büyük önem taşıyor.
Aynı şekilde mavi karbon, bulunduğu bölgedeki insanların refahı için de büyük bir kıymete sahip. Kıyı balıkçılığı, turizm ya da işletmecilik yapan insanlar bu bölgelerin olabildiğince korunmasından ekonomik fayda sağlıyorlar. Diğer insanlar ise korunan karbon dengesi sayesinde rahat bir nefes alabiliyorlar.
Mavi Karbon Bölgeleri Nasıl Korunmalı?
Fotoğraf: Ahmet Kurt
Mavi karbon bölgeleri korunmak isteniyorsa atılması gereken ilk adım, karbon salımını olabildiğince azaltmak. Buna ek olarak insanlığın okyanus ve denizlerin hijyenine yoğun bir biçimde dikkat kesilmesi gerekiyor. Aynı zamanda çevreyi korumaya yönelik ilgiyi yalnızca ormanlarla kısıtlı bırakmayıp mavi karbon bölgelerine de yönlendirmek icap ediyor. Bunun için de mavi karbonun ne denli önemli ve verimli olduğunun altı daha sık çizilmeli.
Tüm bunların yanı sıra:
- Mavi karbon bölgelerindeki hassas ekosistem dengelerini gözetecek şekilde hareket etmek mümkün. Mesela kuruduğundan dolayı zarar gören bir bölgeye ilave edilecek kunduzlar, bölgenin tekrar sulanıp yeşermesini sağlayabilir.
- Dünya çapında ve doğal olarak da mavi karbon bölgelerinde azalmaya yüz tutan dalga sıklığı tekrar artırılabilir. Nitekim dalgalar sayesinde denizde daha fazla karbondioksit barınabiliyor.
- Özellikle karayla denizin buluştuğu zengin alüvyonlarla dolu alanları koruyarak nitrojen gibi mavi karbon bölgelerinin ihtiyaç duyduğu doğal kimyasalları dolaşımda tutmak gerekebilir.
Kapak fotoğrafı: Benjamin Jones