Dünyanın Gecesi Sergisi (Ebru Ceylan, Fişekhane) İncelemesi

Dünyanın Gecesi Sergisi

Ebru Ceylan’ın Dünyanın Gecesi adlı kişisel sergisi, 29 Temmuz 2022 tarihine kadar Contemporary İstanbul Vakfı’nın Fişekhane’deki mekanı Cocoon’da görülebilecek. Sergide, sanatçının son iki yılda çektiği monokrom doğa fotoğraflarından 12 fotoğraflık bir seçki ve bir de video çalışması yer alıyor.

Sanatçı, Dünyanın Gecesi sergisi için Alman filozof Hegel’in Tinin Fenomenolojisi adlı çalışmasında geçen bir metinden ilham almış. Serginin küratöryel metninde ise bahsi geçen pasaj şöyle naklediliyor:

’İşte bu kapkara gecedir, kendi basitliği içinde, her ama her şeyi içinde barındıran, bu boş hiçliktir insan. Hiçbiri kendine ait olmayan yahut mevcut olmayan, sonsuz bir temsiller ve imgeler zenginliğidir. Bu gece -doğanın tam burada, fantazmagorik temsiller içinde varolan bu iç yüzü, saf benlik- kendisini aşarak kendi etrafını kaplayıveren o kapkara gecedir. O gecede, bir yerde kanlı bir baş düşer, başka bir yerdeyse ölü gibi bembeyaz bir silüet ansızın peyda olur, düşen başın dibinde yine ansızın bitiverir ve bir anda yok olur. Bu geceyi görebilmenin tek yolu, insanın gözlerinin içine, korkunç ve dehşetengiz bir karanlığa dönüşen bu kara geceye dolaysızca bakmaktır.’’

Dünyanın Gecesi Sergisi

Sanatçı, işte tam da bu ‘’gecenin’’ esiniyle var ediyor dünyasının gecesini. Hegel; Tinin Fenomenolojisi’nde ruhun bitip tükenmek bilmeyen kendi iç çatışmasını, ‘’dünyayı kaplayan gece’’ düzlemselliğine yatırır. Bu mefhumu anlatırken ‘’düzlem’’ kelimesinin ne kadar doğru bir kelime olduğundan şüpheliyim. Çünkü buradaki ‘’gece’’ mekandan ve zamandan öncesini ifade eder. Varlık ile ilintili olandan bahsedilemeyeceği, ‘’hiçin’’ büyük kaldığı bir yeri…

Muhakkak ki Hegel, bizi bu geceden alıp varlık ve hiçliğin karşı karşıya konulduğu diyalektik bir kavrayışa götürecektir. Bu noktada varlık-olmayanın varlığın karşıtı değil çelişiği olduğunu, bunun da hiçliğin mantıksal olarak varlıktan sonra gelmesini gerektirdiğini, nitekim hiçliğin ortaya konulup yadsınmış varlık olduğunu da söyleyebiliriz. 

Fakat tüm bunlar, alıntılanan pasajdaki söylemin şairaneliğini ve elbet ilham vericiliğini bir kenara atamaz. Hal böyleyken fotoğraflar karşısında sanatçının bizi götürdüğü yere, her şeyin üzerinde cereyan edeceği o ‘’gecenin’’ tasarımına kapılmaktan başka bir şey gelmiyor elimizden. Ebru Ceylan’ın deklanşöre bastığı anlar, bizler için hiçbir şeyin henüz vuku bulmadığı dünyanın gecesini ve zeminden yoksun bu zeminin düşüncesini ihtimal kılıyor. Öyle sanıyorum ki biz sanatseverlerin payına da bu ihtimale ‘’bakmak’’ kalıyor.

Dünyanın Gecesi Sergisi

Fotoğraflar: Dünyanın Gecesi Sergisi

Contemporary İstanbul ve Fotoğraf

Son olarak Contemporary İstanbul Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli’nin sanatseverleri keyiflendireceğini düşündüğüm şu müjdesini de aktarmak istiyorum:

‘’Sanatın fotoğraf dalının önemini anlatmak ve yaygınlaşmasını sağlamak için Contemporary İstanbul Vakfı ve Contemporary İstanbul Fuarı olarak destek veriyoruz. Türkiye’deki sanatçıların görünürlüğünü artırmak üzere 2023 yılında Contemporary İstanbul Fuarı’nda fotoğraf bölümü oluşturmayı planlıyoruz. Hem sanatçıları hem de koleksiyoncuları fotoğraf konusunda teşvik etmek için çalışmalar yürütmenin yanında yabancı çağdaş fotoğraf galerilerinin bu bölümde yer almalarını sağlamayı ve Türkiye’deki gelişmiş baskı teknolojilerini kullanarak burada eser üretimleri yapmalarını öngörüyoruz.’’

Kapak Fotoğrafı: Dünyanın Gecesi Sergisi