Mavi, iki yıl önce All Blue konseptiyle başladığı sürdürülebilirlik yolculuğunu “Mavi Dönüşüm Başladı” kampanyasıyla başka bir boyuta taşıyor. 30 yıllık denim uzmanlığını geri dönüştürülmüş plastik şişeler ve malzemelerden jean üretmek için kullanan Mavi, gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmayı hedefliyor. Dünyada giderek yükselen athleisure trendinin göstergesi Mavi Pro Sport Repreve® koleksiyonu, hareket performansını artıran teknolojisi ve yüksek elastikiyeti ile konforu ve şıklığı günlük yaşama taşıyor. Doğa sevgisinden hareketle hayata geçirilen bu koleksiyonla Mavi, sürdürülebilirliği benimsediğini ilan ediyor.
#MaviDönüşüm ile Daha Yeşil bir Dünya
İki yıl önce çevreci ürün gamıyla Mavi reyonlarına taşınan All Blue koleksiyonu; organik pamuk, geri dönüştürülmüş pamuk ve yeniden hayat bulmuş malzemelerle daha az su ve enerji harcanarak üretilen %100 vegan parçalardan oluşuyor. Mavi Pro Sport Repreve® ürünleriyle genişleyen bu sürdürülebilir koleksiyonun üretim aşamasında her bir Pro Sport parçası için sekiz plastik şişe kullanıldı. Tüm koleksiyon için ise toplamda 593.750 plastik şişe geri dönüştürüldü.
Mavi, bu konseptiyle konforun yanında şıklığı da ön planda tutuyor. Parçalar, en gelişmiş geri dönüşüm tesislerinden Unifi’in plastik şişe kullanarak ürettiği “Repreve®” isimli recycled polyesterden oluşuyor. Bu nefes alan, nem ve ısıyı dengeleyen kumaş, yüksek elastikiyet kabiliyetiyle gün boyu formunu koruyor ve hareket performansını artırıyor.
Sürdürülebilirliği şirket kültürüne, vizyonuna, iş akışına, üretim aşamalarına ve büyüme hedeflerine entegre etmeyi kendine misyon edinen Mavi, çeşitli etkinliklerle bu bakış açısını hayata geçiriyor. Geçtiğimiz pazartesi günü gerçekleşen bir organizasyonda Mavi’nin CEO’su Cüneyt Yavuz, bu uzun soluklu yolculukta markanın çevreci kararlarla ilerleyeceğinin altını çizdi. Karbon ayak izini şeffaf şekilde açıklayan ilk Türk hazır giyim markası olan Mavi, aynı zamanda UN Global Compact, WEP (Women Environmental Programme), CEO Water Mandate gibi dünyanın önemli kurumsal sürdürülebilirlik platformlarında da imzacı.
“Mavi Dönüşüm Başladı” kampanyasının sözcüsü ve yüzü Kıvanç Tatlıtuğ, bu hedefleri desteklerken daha yeşil bir dünya için günlük alışkanlıklardan işi ele alış biçimi ve tüketime kadar toplumsal olarak sorumluluk alınması gerektiğini vurguladı. Bir aktör olarak sürdürülebilirlik için atılan adımların daha geniş kitlelere ulaşmasına destek vermenin önemine değinen Tatlıtuğ, Mavi’yle bu projede iş birliği yapmaktan gurur duyduğunu açıkladı.
Sürdürülebilirliğe Olan Genel Eğilim
Lüksten gündelik kullanıma, markaların son yıllarda çevresel sürdürülebilirlik odaklı uygulamalarını arttırdığını gözlemlemek mümkün. Peki bu markaların “daha yeşil bir dünya” misyonları bir yana, sürdürülebilirliğe olan genel eğilimlerinin organik büyüme açısından da uzun vadeli bir strateji olduğunu söylesek?
İş hayatına atılmalarıyla satın alma gücü gittikçe artan Y ve Z kuşağı, Mavi gibi markaların hedef kitlesini oluşturuyor. Çevre bilinci gelişmiş, eşitlik ve adalete önem veren, etik değerlere, normlara sahip çıkan genç kesimin alışverişe bakış açısı da markaların oldukça farklı stratejilere yönelmesine yol açıyor. First Insight tarafından Aralık 2019’da ABD’de gerçekleştirilen bir anket, Y ve Z kuşağının %62’sinin sürdürülebilir markaları tercih ettiği, Z kuşağının %73’ünün, Y kuşağının ise %68’inin sürdürülebilir ürünlere yönelik bütçe ayırmaya hazır olduğu sonucuna varmıştı.
Bilinçli, doğaya saygılı alıcı kimliğine hitap etmek adına sürdürülebilirlik girişimlerini ve üretim politikalarını arttırarak yeniden yapılanan markaların uzun vadede sektörde varlıklarını sürdürmeleri, hatta büyümeleri bekleniyor. Başka bir deyişle markaların ziyadesiyle doymuş olan bu pazarda ayakta kalmaları, sürdürülebilirliği benimseme ölçütüne ve bu misyonu tüketiciye bütünsel bir deneyim olarak yansıtmalarına bağlı. Mavi, yalnızca ürünleriyle değil logosundaki güncellemeyle de tüketiciye mesajını net olarak veriyor : “Mavi” ’nin “a” ’sının yerini geri dönüşüm simgesi alıyor.
