Elektrikli Otomobiller Bize Ne Zaman Nasip Olur?

Elektrikli Otomobiller Bize Ne Zaman Nasip Olur?

Elektrikli mobil yaşam, adım adım üzerimize geliyor. 2030’dan sonra içten yanmalı motorlu araçların satışını engelleyeceğiz diyen ülkeler mi dersiniz, ürün gamında önce dizeli kaldırdım sıra benzinlilerde diyen otomobil firmaları mı dersiniz… Herkes ama herkes, elektrikli otomobil dünyasına geçişin eşiğinde olduğumuzu anlatıyor.

Eskiden bazı firmaların bir ya da iki tane elektrikli otomobili öylesine piyasaya sürmesine alışıktık. Şimdi ise dört koldan mevcut modellerin elektriklilerini üretmeye başlayan ve bir yandan da yepyeni elektrikli seriler çıkaran firmaları görüyoruz. Küçük büyük her firma, elektrikli otomobil üretme derdinde.

Elektrikli Otomobiller Bize Ne Zaman Nasip Olur?
Mahşerin dört atlısı: BMW, Mercedes, Audi, Volvo

Kim peki bunlar? 

Tabii ki mahşerin dört atlısı rekabette bir adım öne çıkıyor: 

Mercedes, Volvo, Audi ve BMW, hazırlıklarını tamamlamış şekilde ilerliyorlar. 

Otomobillere geçmeden önce elektrikli otomobil dünyasına alışmanız için size biraz segmentlerden bahsetmek istiyorum. Elbette işin sonu tam elektrikli otomobiller. Ancak bir geçiş döneminde olduğumuz için yarı elektrikliler, hybridler, elektriğini kendi üretenler ya da fişe takılanlar gibi bazı ayrımların içerisindeyiz.

Bu karmaşanın içerisinde en bildiğimiz ya da bildiğimizi sandığımız çeşit ise hybrid otomobiller diyebiliriz. 

Hybrid denince akla ilk gelen marka elbette ki Toyota. 2000’li yıllarda tüm markalar dizel model çılgınlığı yaşarken Toyota, inatla hybrid modellerini ön plana çıkarıyordu. Başlarda pahalı gelen teknoloji artık iyice yaygınlaştı. CHR, Corolla, RAV4 ve hatta yeni Yaris Hybrid seçeneklerine kavuştu. 

Burada sistem şöyle çalışıyor. Elektrikli motor var ve bu motor belirli hıza çıkana kadar otomobilinizin sadece elektrikle hareket etmesini sağlıyor. Kendi enerjisini de kendisi üretiyor. Fişe takmak yok. Frene basınca bile akünüz şarj oluyor. Elbette bu sistemin avantajları ve dezavantajları var. 

Sistemin avantajları sıkışık trafikte ortaya çıkıyor. Emisyon değerleri düşüyor ve gerçek anlamda hani şu “100 KM’de şu kadar yakar.” deyip asla uyulamayan fabrika değerlerine gerçek anlamda ulaşmanızı sağlıyor. Örneğin standart bir otomobil şehir içinde trafikte ortalama 100 KM’de 7-10 litre arası benzin sarf ederken, bu rakam Toyota Hybrid modellerinde 5-6 litre arasında gidip geliyor. 

İbre dizellerden elektrikli dünyaya dönünce elbette Toyota havasını atmaya başladı. Bu teknolojiye yatırım yapmayan firmalar da yarışta bir tık geride kaldılar. Ancak hala hybrid ve normal benzinliler arasında bariz fiyat farkları bulunuyor. Örneğin en yeni Yaris modelini ele alalım. Yaris hybrid Flame modeli, 357 Bin TL’den satılıyor. Ama yok hybrid olmasın normal olsun derseniz bu fiyat 246 Bin TL’ye düşüyor. Özellikle Türkler, ‘önce fiyat’ dedikleri için elbette tercihler hybrid’den kayabiliyor.

Toyota gibi tam anlamıyla hybrid olmayan ama içerisinde destekleyici elektrik motoru barındıran markalar da var. Onlar, genelde söylemlerinde hafif hybrid ya da mild hybrid gibi ifadeler kullanıyor. Buradaki temel mantık, özellikle kalkışlarda elektrikli motorun benzinli motoru desteklemesi sayesinde daha az tüketim (%10 civarı) elde edilmesi ve asıl olan güç artışının sağlanması. 

Güç Artışı İçin Plug- in Hybridler 

Biliyorum kafalar karışıyor ama tam elektrikliye geçmeden önce asıl basamak bu Plug-in Hybrid modeller. 

Burada şu prensip uygulanıyor: Bir elektrikli motor var ( bazılarında birden fazla ) ve bu motoru şarj etmek için otomobilinizden güç elde edilmesine gerek kalmıyor. Yani cep telefonu şarj eder gibi fişe takıp şarj edebiliyorsunuz. Ek olarak otomobilinizin benzinli motoru da yerinde duruyor. 

Siz, bu kez hybridlerde olduğu gibi ‘ilk bilmem kaç km hıza kadar elektrikli sonra benzinli motor devreye girer’ demiyorsunuz, onun yerine “elektrikle mi gideyim yoksa benzinle mi gideyim” diye içeride seçim yapıyorsunuz. Burada kritik konu, elektrikle kaç KM gidebildiğiniz oluyor. Bu da ortalama 40-50 km civarı. 

Yani aslında hiç benzin kullanmadan işe gidip gelebileceksiniz anlamı çıkıyor durumdan. Buna ek olarak Plug-in Hybridler yüksek güçleriyle de göz dolduruyor. 1.6 litre motordan en fazla 150-180 beygir güç elde edilirken buna elektrikli motor ya da motorların gücü eklenince 300 ve üzeri beygirler konuşulmaya başlıyor. 

Bu kapsamda hızlı olup ürün gamını hemen yeni döneme uyduran Volvo oldu. Şu anda Volvo’nun sitesine girdiğinizde örneğin bir XC 40 almayı düşündüğünüzü farz edelim:

  • Normal benzinli, 
  • Mild Hybrid,
  • Plug-in Hybrid, 
  • Tam elektrikli olmak üzere 4 farklı seçenek karşınıza çıkıyor. 
Elektrikli Otomobiller Bize Ne Zaman Nasip Olur?
Elektrikli otomobiller: Volvo XC40

Plug- in Hybrid, dediğim gibi gücüyle farklı şekilde öne çıkıyor. 160 beygir civarı olan güç, birden 260 beygirlere yükselmiş oluyor. Bu otomobil, tam elektrikli modda yine 50 KM’ye yakın bir sürüş vadediyor. Fiyatlar da biraz ona bağlı olarak yükselişte elbette ki. Normal bir XC40, 650 Bin TL civarı bütçeye sahipken hybrid versiyonda bu rakam 820 bin TL’lere çıkıyor. 

Volvo, aslına bakarsanız bir de kendisine elektrikli marka yarattı: Polestar. Eskiden bazı Volvo modellerinin seri ismi olan Polestar, artık kendi başına bir marka ve sadece elektrikli modellerden oluşuyor. 

Elektrikli Otomobiller Bize Ne Zaman Nasip Olur?
Elektrikli otomobiller: Mercedes EQA

Mercedes ise Plug-in Hybrid olayı yerine her modelin full elektriklisini koyarak ilerlemeyi tercih etmiş görünüyor. EQ harfleriyle başlayan bu model serisinde, en lüks S serisinden A serisine kadar birçok modelin elektrikli versiyonunu almak mümkün. 

Örneğin GLA modelini ele alacak olursak…

Benzinli bir GLA için 700 bin TL civarı bir fiyatlandırma söz konusu olurken EQA modelini tercih etmeniz durumunda fiyat 928 bin TL’ye çıkıyor. 

BMW cephesinde ise durum biraz değişik. Aslına bakarsanız BMW, i3 – i8 modelleriyle uzun yıllardır ürün gamına elektrikli modelleri entegre etmiş durumda. Ama nedense bu son dönemde herkes peşi sıra model çıkarırken BMW, sadece elektrikli bir X3 modeliyle yarışa dahil oldu. Bir de 4 serisinin elektriklisini çıkardı yeni olarak. Hybrid kısımda ise seçenekler daha bol. 

Elektrikli Otomobiller Bize Ne Zaman Nasip Olur?
BMW elektrikli otomobiller

Audi cephesine bakacak olursak da durum SUV ve spor otomobiller kanadından ilerliyor. Audi, konuya Q5 ebatlarına yakın bir boyutta e-tron modeliyle bir giriş yaptı. Böylelikle Volvo XC 60 , BMW IX3 ve Mercedes EQC’ye bir yanıt vermiş oldu. Eş zamanlı olarak bir e-tron GT ile elektrikli bir sedan ve Q4 e-tron ile de bir boy küçük bir SUV modelini de piyasaya sürmüş oldu. Bu arada Audi’nin A3’ten Q8’e kadar olan ürün gamına hybrid seçenekleri de eklediğini belirtmek isterim.

Elektriklenmenin Maliyeti Ne Olacak?

Şunu bilmelisiniz ki premium ve elektrikli seçenekleri isterseniz ayıracağımız bütçede milyon barajının üzerine geçiyor gibiyiz. Bu arada yerli elektrikli otomobilimiz TOGG da hızla hazırlıklarına devam ediyor. Ebatlarına kalitesine bakılacak olursa bence TOGG, 600 Bin TL’ler bandında bir rakama göreceğimiz bir araç olacak.

MG de Türkiye’de 500 Bin TL altında tamamen elektrikli bir seçenekle piyasaya girmiş durumda. Hyundai Kona, Renault Zoe e- tech, Mini Cooper SE gibi seçenekler de daha uygun fiyatlı elektrikli otomobiller olarak öne çıkıyor.

Elektrikli Otomobiller Bize Ne Zaman Nasip Olur?
Elektrikli otomobiller: Renault Zoe, Mini Cooper, Hyundai Kona, MG

Peki Elektrikli Otomobilleri Nasıl Şarj Edeceğiz? 

Elektrikli otomobiller şarj istasyonu
Elektrikli araç şarj istasyonu

Parayı denkleştirdik, elektrikli otomobili aldık. Peki nasıl şarj edeceğiz? Beşiktaş’ın ara sokaklarında yan yana dizilmiş apartmanlardan birinde otururken bırakın şarjı, daha arabamıza park edecek yer bulamıyoruz. Arabamızı nasıl şarj edeceğiz? Evden uzatma fişi mi sarkıtacağız? Burada görev kime düşüyor?

Aslında bu yolda atılan adımlar var. Öncelikle şehirlerin olmazsa olmazı AVM’lerde artık elektrikli şarj istasyonları konulması zorunlu hale geldi. ZES adındaki Zorlu Enerji’ye ait şarj istasyonları da şu anda Türkiye’de en fazla noktada yer alarak liderliğini ortaya koydu. Esas sıçrama akaryakıt istasyonlarının dönüşümü ile başlayacak diye düşünüyorum. Belediyelerin bu işten para kazanmaya başlamasıyla birlikte emin olun ki en ücra sokaklara bile şak diye şarj üniteleri kuruluverir.

Gelecek geldi. Elektrikli araçlar hayatımıza ucundan girdi. Önümüzdeki günlerde daha da fazla hayatımızın içerisinde olacak. O zaman herkes kendini ayarlasın. Yeni otomobil alacaklar artık dizel otomobillere yükselmek yerine hybrid seçenekleri değerlendirsin. 

Ve bilelim ki 10 yıl sonra her iki otomobilden biri elektrikli olacak. İstanbul’da uzatma kablolarıyla arabasını şarj eden insanlar göreceğimize ben eminim. Bekleyip göreceğiz…