Gezegenimiz İçin Mücadele Eden Kadınlar

Gezegenimiz İçin Mücadele Eden Kadınlar

Carol Gilligan, feminist ahlak üzerine çalışmalar yürüten oldukça önemli bir akademisyen. Yaptığı araştırmaları bir sosyal deney mantığı üzerinden yürütüyor. Erkek ve kadın katılımcılara şu hikayeyi anlatıp yorumlarını topluyor:

“Bir adamın eşi kanser olmuş. Bu kanseri tedavi edebilecek tek ilaç bir başkasının elindeymiş ve bu kişi, ilacı çok pahalıdan satmaya karar vermiş. İlaca ulaşamadığı takdirde eşi kesin olarak ölecek olan adam, sizce bu durumda nasıl davranmalı?”

Bu hikayeye erkeklerin verdiği yanıtlar, genellikle hak ve muktedirlik kavramları çerçevesinde dönüp durmuş. Mesela bu yanıtlardan bazılarını görelim:

  • Kişinin ilacı satan kişiyi öldürüp ilacı almaya hakkı var.
  • Kimseyi bir başkasının hayatı için öldürmeye muktedir değiliz.
  • İlacı çalması adaletli olur, bence çalabilir.

Kadınların bu hikayeye yanıtı ise daha farklı. Onlar, bu duruma Gilligan’ın Ethics of Care dediği bir noktadan yaklaşmış. Bu noktada önemli kavramlar hak veya muktedirliktense iletişim, yanıt verebilirlik, önemsemek ve umursamak olarak ortaya çıkmış. Kadınların yanıtları genel anlamda şu şekilde:

  • İlacı satan kişiyle iletişim kurmak mümkün mü?
  • Başkalarından yardım isteme şansı var mı?
  • Hasta eşine bu durumu anlatıp ondan fikir alsa olmaz mı?

Bu cümleler umursama, önemseme ve iletişime açıklıkla dolu. Hepsi nokta ile değil, soru işareti ile bitiyor. İş bu ya, gezegenimiz için mücadele ederken tam da umursamaya, önemsemeye ve iletişime açıklığa ihtiyaç duymuyor muyuz? 

Bu sorunun yanıtı evet ancak, ihtiyaçlar gerçeklikle uyuşmuyor.

Mevcut Durum Nasıl Bir Tablo Çiziyor?,

Gezegenimiz İçin Mücadele Eden Kadınlar
Gezegenimiz için mücadele eden kadınlar: Günümüzün şartları

Fotoğraf: Marius Oprea

Gezegenimize zarar veren alışkanlıklarımızı değiştirmek için ilk olarak onu önemsememiz gerekiyor. Fakat önce bunu yapmaya hazır insanları ön plana koymak lazım. Hele ki bu insanlar, iklim değişikliğinden daha fazla etkilenen kesimi oluşturuyorsa. İklim değişikliği ile alakalı konular, kız çocuklarını erkeklerden daha fazla etkiliyor. Malala Fund’a göre 2021’de gelişmekte olan ülkelerdeki 4 milyon kız, çevre değişikliğinin yol açtığı kıtlıklardan ötürü okula gidemedi. Buna rağmen çevre değişikliği ile mücadele eden kuruluşlar arasından cinsiyet eşitliğini gündemine alanların sayısı bir hayli az. Benzer şekilde iklim sorunlarından en fazla etkilenen kesim kadınlar ancak bu konuda söz sahibi olmaları noktasında birtakım sorunlar var. 

Mesela, UNDP’nin araştırmasına göre çevre bakanlıklarında çalışan kadınlar, toplam personel sayısının yalnızca 1/3’ünü oluşturuyor. Ya da söylem yaratma fırsatları: UNFCC’nin araştırmasına göre çevre değişikliği ile ilgili toplantılarda yapılan konuşmaların %74’ü erkeklere ait. Halbuki verilere göre meclisinde kadın sayısı daha fazla olan ülkeler, iklim değişikliğine yönelik daha fazla yasa çıkarıyor. Yani kadınlar söz sahibi olup yukarıda bahsi geçen değerler çerçevesinde hareket ettikçe dünya istemsizce iyileşme yönünde ilerliyor. 

Bu durum umursamaya, önemsemeye ve iletişime ihtiyaç duyduğumuza yönelik sorumuzu kendiliğinden yanıtlıyor.

Gezegenimiz İçin Mücadele Eden Kadın Liderler

Gezegenimiz İçin Mücadele Eden Kadınlar

Fotoğraf: Tim Foster

Neyse ki her şeye rağmen sesini çıkarma fırsatı bulabilen ve kendi yolundan şaşmayarak çevre için çaba gösteren kadınlar da var. Bu isimlerin hikayeleri mevcut her platformda gündeme gelmeli çünkü hikayeleri aracılığıyla nicelerine ilham olmak mümkün. Berta Caceres ve Rachel Kyte’ın hayatlarına göz atalım o zaman.

Berta Caceres, İklim Şehidi

Gezegenimiz İçin Mücadele Eden Kadınlar
Gezegenimiz için mücadele veren kadınlar: Berta Caceres

Fotoğraf: Wikimedia 

2016’nın martında Berta, Honduras’taki evinde kurşuna dizildi ve hayatını kaybetti.

Aktivist kadın, yerel halkın ve yaşadığı çevrenin suistimal edilmemesi için büyük mücadeleler verdi. Bu mücadelelerle bağlantılı olarak da Goldman Çevre Ödülü’ne layık görüldü. COPINH isimli bir sivil toplum kuruluşu kuran Berta, kadın hakları, LGBTİ+ hakları, sosyal eşitsizlikler ve hidroelektrik barajların yasaklanmasına yönelik kampanyalar yürüttü. Fakat uluslararası şirketler, Berta ve COPINH’in sesine kulak asmadı. Yapılması planlanan barajlar yüzünden insanlara can olan nehirlerini kaybetmeleri söz konusu oldu. STK’nın üyesi olan insanlar (çoğunlukla kadınlar) da konuyu gösterilerle protesto ettiler. Hatta bu durum, Amerika Kıtası İnsan Hakları Mahkemesine kadar gitti. Yaşadıkları yeri umursayıp böylesinde net bir ses çıkardıkları için Berta ve yoldaşları başarılı oldu fakat… Protestolardan sonra COPINH’den üç kişi suikaste kurban gitti.  

Honduras hükümetinden koruma isteyip bir köşeye gizlenen Berta’nın da yoldaşlarının arasına katılması uzun sürmedi. Maalesef gerekli önlemler alınmadı ve aktivist kadın öldürüldü. Cinayet sahası olaydan hemen sonra tahrip edilerek araştırılamaz bir hale getirildi. Cinayetin zanlıları kağıt üzerinde hala meçhul.

Rachel Kyte, Sürdürülebilirlik Öncüsü

Gezegenimiz İçin Mücadele Eden Kadınlar
Gezegenimiz için mücadele veren kadınlar: Rachel Kyte

Fotoğraf: Wikimedia 

Rachel Kyte’ın daha iç açıcı bir öyküsü var. İngiltere’de doğup büyüyen Kyte, eğitim hayatı boyunca çevreci mücadeleyi kendine konu edindi. Sonra da 2011’de Birleşmiş Milletler’in partnerliğinde Sustainable Energy for All isimli uluslararası örgütü kurdu. BM’nin hedef edindiği SKA’ların yerine getirilmesi için çaba gösteren bu örgüt, özellikle karbon salımı anlamında birçok ülkeyle ve şirketle iş birliği içerisinde çalışıyor. Kyte, daha sürdürülebilir bir dünya için harekete geçmek isteyen bu paydaşların başvurduğu ilk isimlerden biri. Aynı zamanda UNEnergy’nin de eşbaşkanı. Bu görevi sayesinde de yalnızca güçlü firmalar ya da dönüşüme maddi olarak hazır olan ülkelere değil, gelişmekte olan ülkelere de gerekli kaynakların ayrılmasına özen gösterebiliyor. Enerji ve sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda akla ilk gelen isimlerden biri olan Kyte, bu alanlarda kadın liderliğin yarattığı olumlu sonuçların net bir temsilcisi.

Gezegenimiz için kadınların önemini ve mücadelelerini anlamak için çıktığımız yolculuk burada sona eriyor. Finali BM’nin bu yolculuğu görsellerle de anlatmayı tercih ettiği 2 dakikalık kısa animasyon video ile yapalım

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun.

 

Kapak Fotoğrafı: N Jilderda