Evimizi Temizlerken Doğayı Kirletmek

Evimizi Temizlerken Doğayı Kirletmek

Güncelleme Tarihi: 25 Eylül 2021

Evlerimizi ve çamaşırlarımızı temiz tutmanın bedeli, doğada yıkıma yol açmak olmamalı. Standart temizlik ürünlerinin neredeyse hepsi, çevreye zararlı kimyasallar içeriyor. Evlerimizi ya da yaşam alanlarımızı temizlediğimizi sanıyorken aslında çevreyi kirlettiğimizin ve kimyasalların nefes aldığımız havaya karıştığının farkında mıyız? 2016 yılında Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı tarafından yayınlanan rapora göre kapalı yaşam alanlarındaki hava içeriğinin açık alanlara göre 2-5 kat daha kirli olduğu sonucuna varıldı. 

Bu durumun sebebinin ise yetersiz havalandırma, çeşitli türdeki mumların yakılması, oda kokuları ve ev ile çamaşır temizliğinde kullanılan deterjanlar olduğu belirtildi. Ev temizlik maddeleri, elbette sadece havayı kirletmekle kalmıyor, suya karışmaları nedeniyle deniz canlıları ve doğadaki pek çok canlı türünde de çeşitli tahribatlara yol açıyor. Ekolojik olmayan ev ve çamaşır temizliği ürünlerinin formülünde yer alan sles, fosfat, klor gibi maddeler, sudaki oksijen oranının düşmesine, balıklar ve deniz canlıları için toksik bir ortam oluşmasına yol açıyor. 

Özellikle klor, çevresel açıdan çok tehlikeli. Bu madde ev temizliğinde yer aldığında boğaz ve akciğerlerde asidik bir etkiye neden oluyor.  Ayrıca klor gibi maddeler toprak ve suda uzun süre kaybolmadıkları için birer kirletici olarak varlıklarını sürdürüyor. Bu durum, besin zincirini olumsuz etkileyerek insan sağlığı için yıkıcı bir etki ortaya çıkarıyor. 

Son yıllarda dikkat çeken bir diğer konu da sentetik deterjanların Marmara Denizi’nde neden olduğu aşırı plankton üremesi ve kırmızı su (red-tide) olayları oluyor. Bu konu oldukça önemli; çünkü 1979′ dan itibaren Marmara Denizi’nin bazı alanlarının kırmızı renge boyandığı gözlemleniyor.

Su Varlıklarında Görülen Ötrofikasyon Nedir?

ev temizlik

Kırmızı su numunelerinin analizinde çıkan çeşitli mikroorganizmaların, balık ölümlerine ve balıkların o bölgeyi hızla terk etmelerine sebebiyet verdiği görülüyor. Bilhassa deterjanların ötrofikasyon ve toksik etkilerinin ekolojik sistemi kötüleştirdiğine dair büyük bir etkisi olduğu biliniyor. Peki bu yazımızda sıklıkla bahsedeceğimiz ötrofikasyon nedir? 

Ötrofikasyon; göl, deniz veya okyanuslarda (büyük su ekosistemleri) kara ve farklı kaynaklardan gelen besin türlerinin kontrol edilemez artışı sunucu alglerin ve planktonların büyük oranda çoğalmasıdır. Bu da ekolojik dengeyi sarsar. Ötrofikasyon sonucu su altındaki oksijen miktarı azalır. 

Ev ve çamaşır temizlik ürünlerinin yol açtığı diğer tehlikeler arasında ekosistemdeki canlı türünün azalması, planktonlardaki artış sebebiyle suyun bulanıklık derecesinin artması, göl ve barajlarda sedimentasyon oranının hızlıca yükselmesi ve su kütlesi miktarının azalması gibi sorunlar da var. İçme suyu kaynaklarının tat ve kokusunun kötüleşmesi ise toplum sağlığı için ciddi tehdit oluşturuyor. 

Türkiye’de Üretilen Deterjanlardaki Fosfat Tehlikesi

doğa dostu temizlik

Fotoğraf: Mikhail Nilov

Türkiye’de üretimi yapılan deterjanlardaki fosfat oranına bakıldığında olması gereken miktarın çok üstünde kalındığını anlıyoruz. Kanalizasyon sistemlerinin incelenmesi sonucu ortamdaki fosforun %70 civarının fosfatlı deterjanlardan kaynaklandığı bildiriliyor. Bu tehlikeye karşı önlem alan ABD ve birçok Avrupa ülkesinde fosfat kullanımının yasaklanmış olduğunun da altını çizelim.

Doğa dostu adımlar atmak ve ev temizlik ürünlerinin özellikle de deterjanların oluşturduğu karbon ayak izini azaltmak için yapılması gerekenlerle ilgili akademik çevreden de temizlik sektörüne ışık tutacak birtakım araştırmalar söz konusu. İstanbul Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma Merkezi, bu konuda çalışmalarda bulunarak şu önerileri sıralıyor:

  • Deterjanların içeriğinde %30 oranlarında bulunan fosfat türleri en az seviyeye çekilmeli. Fosfatın yerine çevreye zarar vermeyecek nitelikteki maddelerin araştırılması ve  doğa dostu ürünlerin formüle edilmeli.
  • Ev atık sularından kanalizasyon yolu ile geçen fosfat maddesi sulara karışmadan arıtılmalı.
  • Deterjanların içinde bulunan ABS’nin üretiminin yasaklanmalı, bu madde yerine yağ asidi, metil ester sülfonatlarından meydana gelen LAS maddesi üretilmeli.
  • Yeryüzü sularına karışma durumlarında canlı türüne ve su biyolojisine minimum düzeyde zarar veren temizlik maddelerinin ulaşılabilir, sürdürülebilir ve ekonomik üretimleri için ar-ge çalışmaları hızlandırılmalı.

Tüm bu maddelerin yanında deterjanların içeriğindeki bileşenlerin biyolojik olarak parçalanabilen maddelerden oluşması önemli. Yani düz zincirli alkil benzen sülfonatların kullanılması, dünya için çok daha iyi. 

doğa dostu deterjan ev temizlik

Fotoğraf: Rodnae

Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi’nden Radyoekolog Dr. Sayhan Topçuoğlu yaptığı bir açıklamada, deterjanların bileşenleri arasında yer alan fosfat türlerinin suları kirlettiğini, göllerde ve Marmara ile Karadeniz kıyılarındaki yosun oranını arttırdığını ifade ediyor. Dolayısıyla yosunlardaki hızlı artışın önüne geçmenin en net çözümü fosfatsız deterjanlar üretmek ve tüketiciye ulaştırabilmek.

Topçuoğlu, ayrıca Türkiye’deki deterjanların tripolifosfat oranının % 15-30 civarında olduğuna ve bu oranın Avrupa’da ise %1-5 arasında kaldığına dikkat çekiyor. Örneğin Küçükçekmece Gölü’nde yapılan incelemelerde suya karışan deterjan miktarı oransal olarak arttığında balık, yumurta ve larvalarının yarısının 12 gün içinde yaşamlarının son bulduğu ortaya kondu. Dolayısıyla yerli üreticilerimize büyük sorumluluk düşüyor. Büyük firmalar ise yakın gelecek hedeflerini açıklıyor ve karbon ayak izlerini düşürmeye dair bazı taahhütlerde bulunuyor. 

Küçük Önlemlerle Büyük Farklar Elde Edilebilir

Dünya kaynaklarının pervasızca tükenmesinin önüne geçilmesi ve sürdürülebilir bir yaşam ortamı için farkındalıkla hareket etmeli ve eylemde bulunmalıyız. Gerçek şu ki hem bireysel hem kamusal hem de özel sektör açısından atılabilecek onca adım varken biz en başta zararlı kimyasallar içeren ev temizlik ve çamaşır ürünlerinden uzak durarak, etiket okuyarak ve ekolojik olanı tercih ederek işe başlayabiliriz. 

Standart temizlik ürünlerinin yanı sıra gerçek manasıyla çevre dostu üretim yapan, organik sertifikasına sahip karbon ayak izini düşürmek için ar-ge çalışmaları yürüten firma ve ürünler mevcut. Çevre ve su kirliliğine dur demek adına ev ve yaşam alanlarımızda yer verdiğimiz temizlik ürünlerini sorgulayıcı bir bakışla satın almamız büyük fark yaratacaktır. Ayrıca artık evde kendin yap fikirleri, daha yeşil bir dünya için çok değerli. Evinizdeki doğal malzemeler ile sürdürülebilir kaynaklar kullanarak ev yapımı temizlik ürünlerini kendiniz formülize edebilir, daha sağlıklı bir temizlik deneyimi yaşayabilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Habelfrank