Anadolu Efes Denize +1 Nefes

Anadolu Efes’ten Denize +1 Nefes Projesi

Sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında her yıl yeni projeler geliştiren, topluma ve çevreye artı değer katma hedefiyle hareket eden Anadolu Efes, yepyeni bir projenin öncüsü oluyor. Deniz Yaşamını Koruma Derneği ve İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nur Eda Topçu iş birliğiyle hayata geçen proje, “Denize +1 Nefes” ismini taşıyor. 

Bilim insanlarına göre yaşamımızda aldığımız her üç nefesten ikisinin kaynağı denizlerde. Yani denizlerin varlığı, gezegenimizdeki yaşamın devamlılığı için olmazsa olmaz. Ancak ne yazık ki iklim değişikliği ve ekolojik sorunlar nedeniyle denizlerdeki yaşam tehlike altında. Bu gerçeğin bilinciyle hareket eden Anadolu Efes, ‘denizlerin yağmur ormanları’ olarak nitelendirilen mercan resiflerinin korunması için harekete geçti. Alanında uzman kurumlar ve kişilerle birlikte gerçekleştirilecek proje ile Marmara Denizi’ndeki mercan resiflerinin korunması için adımlar atılacak. 

Hem kendi coğrafyamız hem de gezegenimizin tamamı için son derece önem taşıyan bu projeyi, Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal Saatçi’ye sorduk. İşte Denize +1 Nefes projesinin ortaya çıkışı ve Anadolu Efes’in proje kapsamındaki hedefleri…

“Toplumsal fayda, bizim üç ana odak alanımızdan biri.”

Anadolu Efes’ten Denize +1 Nefes Projesi
Fotoğraf Soldan Sağa: Can Çaka (Anadolu Efes Bira Grubu Başkanı ve CEO), Selda Susal Saatçi (Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü), Volkan Narcı (Deniz Yaşamını Koruma Derneği Başkanı), Doç. Dr. Nur Eda Topçu (İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Öğretim Üyesi), Onur Altürk (Anadolu Efes Türkiye Genel Müdürü)

Anadolu Efes, uzun yıllardır çeşitli alanlarda sürdürülebilirlik projeleri gerçekleştiriyor ve bu konularda yapılan çalışmalara destek veriyor. Peki, denizler için bir şey yapma fikri nasıl doğdu?

Anadolu Efes olarak kurulduğumuz günden bu yana gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya hedefiyle topluma ve çevreye artı değer katan projelerimize ve uygulamalarımıza devam ediyoruz. Bu bağlamda etki odaklı liderlik yaklaşımı ile 2030 sürdürülebilirlik hedeflerimizi de belirledik. 

Hedeflerimizi “Çevre için sıfırlıyoruz”, “Sosyal etkimizi artırıyoruz.” ve “Fırsat eşitliğiyle güçleniyoruz” ana başlıkları altında topladık. Toplumsal fayda, bizim üç ana odak alanımızdan biri. Kendimizi sadece bira şirketi olarak değil, aynı zamanda hayatla dolan her anın eşlikçisi bir şirket olarak tanımlıyoruz. Bu nedenle sosyal ve ekonomik hayatın gelişimine, çevresel ayak izinin azaltılmasına katkı sağlamak için uzun soluklu çalışmalar yürütüyoruz.

Bu bağlamda 15 yıldır Gelecek Turizmde projesi ile kadının güçlendirilmesi ve yerel kalkınmaya katkı sunarken, 35 yıldır kültür sanata desteğimizi sürdürüyor, sanatı herkes için erişilebilir kılmak için çalışmalar yürütüyoruz. Ham maddelerimizin üreticileri çiftçilerimizle 41 yıldır omuz omuza çalışıyor, sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik ediyoruz. Anadolu Efes olarak sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunma hedefinde gençlere inanıyor ve onları mümkün olan her yerde destekliyoruz. Bu kapsamda 2018’den beri girişimcilik ekosisteminin en büyük destekçilerinden biriyiz. 

Anadolu Efes Basketbol kulübümüz ile 46 yıldır ülkemizde sporun gelişimine katkı sunuyoruz. Türkiye’de milyonları basketbol aşkıyla tanıştıran kulübümüz, ülkemizi Avrupa’da aldığı kupalarla gururlandırmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde üst üste aldığımız ikinci Euroleague kupası da bizlere ayrı bir gurur yaşattı. 

Anadolu Efes olarak sürdürülebilirlik alanında uzun zamandır yatırım yapıyoruz, bu alanda çok paydaşlı projelere imza atıyoruz. Örneğin; geçen yıl başlattığımız Tabiatımız Özel projesi ile 3 milyon ağaç tohum topunu insan elinin değmediği sarp alanlarda toprakla buluşturmak için harekete geçtik. Bu yıl da bu çalışmayı ve bugüne kadar yürüttüğünüz çalışmaları destekleyecek ne yapabiliriz diye düşünürken, yollarımız Deniz Yaşamını Koruma Derneği ile kesişti. Ve birlikte, soluduğumuz her üç nefesten ikisini borçlu olduğumuz denizlerimize el uzattık. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nur Eda Topçu danışmanlığında Marmara Denizi’nde dönüşümün parçası olmak için yola çıktık ve Denize +1 Nefes projemize başladık. Projeyle, hepimiz ülkemizdeki mercanların en önemli habitatlarından biri olan Marmara Denizi’nde biyoçeşitliliğin gelişmesi ve korunmasına destek olmayı hedefliyoruz.

“Mercan türlerinin üçte biri yok olma tehlikesi yaşıyor.”

Anadolu Efes’ten Denize +1 Nefes Projesi

Peki, Denize +1 Nefes Projesi tam olarak nedir, proje Marmara Denizi’ne ne gibi katkılar sunacak?

Mercan resifleri için “denizlerin yağmur ormanı” deniyor. Çünkü deniz ekosisteminde biyoçeşitliliğin devamlılığını desteklemek noktasında mercanların büyük bir rolü var. 

Dünyada 1000’e yakın mercan türü bulunuyor ve bunların üçte biri, iklim krizi ve çevre kirliliği gibi nedenlerden dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Marmara Denizi ise özel akıntı yapısı sayesinde bünyesinde barındırdığı yumuşak mercan türlerine iklim krizine bağlı artan sıcaklıklardan korunma şansı veriyor. Ancak mercanların yaşamlarını devam ettirebilmesi için insan faaliyetlerinden korunması; aynı zamanda biyoçeşitliliğin devamını destekleyecek çalışmaların artırılması gerekiyor. 

Biz de Anadolu Efes olarak maviye olan sevgimizin büyüklüğü sebebiyle maviyi korumak için yapılan çalışmalara katkı sunmaya karar verdik. Denize +1 Nefes projesi kapsamında, Marmara Denizi’nde doğal ortamından kopmuş olan mercanların, korunması gereken hassas alan ilan edilen Tavşan Adası açıklarına nakli gerçekleştiriliyor. Marmara Denizi, bizim evimiz ve evimiz için bir şeyler yapabildiğimiz için son derece mutluyuz.

“Aldığımız üç nefesten ikisini denizlerimize borçluyuz.”

Anadolu Efes’ten Denize +1 Nefes Projesi

Denizlerdeki ve okyanuslardaki biyoçeşitliliğin, gezegenimizdeki tüm canlılarının yaşamının devamı için taşıdığı önem hakkında neler söylemek istersiniz?

Geçenlerde bir çevre psikoloğunun (Dr. Mathew White) suyun varlığının, insan sağlığı ve mutluluğu üzerinde neden önemli bir rol oynadığına dair bir araştırmasını okumuştum.  Makalesinde denizlerin, stresin azalmasında yeşil alanlardan daha çok etkisi olduğunu belirtiyordu. Aslında denizlerin psikolojik olarak üzerimizde yarattığı olumlu etkinin yanı sıra aynı zamanda gezegenimizin devamlılığında da önemli bir rol oynadığını hepimiz biliyoruz.  

Dünyanın neredeyse dörtte üçünü kaplayan bu geniş mavi alanlar, bizim yaşam kaynağımız. Soluduğumuz havanın, oksijenin büyük bir bölümünün kaynağı. Bilim insanları, atmosferdeki oksijenin %50- %80’inin, deniz fotosentezinden geldiğini tahmin ediyor. Bu da aldığımız 3 nefesten 2’sini denizlerimize borçlu olduğumuzu gösteriyor.  

Aynı zamanda araştırmalar bize sağlıklı okyanusların ve denizlerin iklim krizinin etkilerini sınırlamakla kalmayıp, üstesinden gelebilmemiz için önemli bir rolü olduğunu söylüyor. Denizler aynı zamanda küresel bir iklim kontrol sistemi görevi görüyor ve atmosferden 50 kat daha fazla karbon içeriyor. Aynı zamanda muazzam çeşitlilikte canlı türüne, bir yaşam bolluğuna ev sahipliği yapıyor. Bu anlamda dünyanın en büyük ekosistemi.

Mercan resiflerinin denizlerdeki yaşama etkisi nedir? Bu canlıların korunması, gezegenimiz için hangi açılardan önem taşıyor?

Bilimsel çalışmalar, mercanların su altındaki habitat ve yaşam oluşumu için anahtar tür olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla mercan alanlarının artması, deniz canlılarının barınma, üreme ve besin ihtiyaçlarını karşılaması ve biyoçeşitliliğin korunmasına katkı sağlıyor.  Aynı zamanda mercan resifleri, “denizlerin yağmur ormanı” olarak da anılıyorlar. Okyanus tabanının %1’inden azını kaplarken, deniz biyoçeşitliliğinin %25’inden fazlasını barındırıyorlar. Binlerce balık türü ve oksijen üretimi yapan organizmaya barınak, üreme, sığınma ve besin alanı olmasının yanı sıra mercanların karasal ekosisteme de büyük katkıları bulunuyor.  

“Toplanan mercan parçaları Tavşan Adası etrafına naklediliyor.”

Anadolu Efes’ten Denize +1 Nefes Projesi

Mercan nakli tam olarak nedir? Proje kapsamında gerçekleştirilecek bu uygulamada hangi aşamalar izlenecek?

Mercan nakli, oldukça zorlu bir çalışma gerektiriyor. Dünyada 5-10 metrelerde yapılırken Marmara Denizi’nin özel koşulları nedeniyle sadece 30-45 metrelerde yapılabiliyor.   

Marmara Denizi, Ege, Akdeniz ve hatta Karadeniz’in ortak yaşam alanı olarak birçok türe ev sahipliği yapıyor. Şu an Marmara Denizi’nde 26 ayrı yumuşak mercan türü bulunuyor ve deniz, üç ayrı katmandan oluşuyor. Üstte Karadeniz suyu, orta kısmında kristal tabaka ve en altta Akdeniz suyu mevcut. Burası tüm yıl sabit 15-16°C’dir ve bu sayede gerekli sıcaklıktaki suyu bulmaları nedeniyle mercanlar bu 3. katmanda yaşayabiliyor. 

Dalgıçlar, mercan resiflerinin bulunduğu noktalara inerek düşen, kopan, zarar gören mercan parçalarını topluyor ve bunları en alt katmandan aldıkları Akdeniz suyu ile dolu kavanozlara koyuyor. Ardından bu kavanozlar, dalgıçlar tarafından tekneye çıkarılarak, burada 15 derecelik ısıyı korumak için özel dolaplarda muhafaza ediliyor.  

Toplanan mercan parçaları Tavşan Adası etrafından belirlenen noktalara yerleştiriliyor. Mercanlar, özel ve doğa dostu bir macun ile nakil öncesinde temizlenen kayalara sabitleniyor. Nakil sonrasında ise dalgıçlar, periyodik kontroller için bölgede 15 günde bir gözlem dalışı gerçekleştiriyorlar.  

Proje, Deniz Yaşamını Koruma Derneği ve İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eda Nur Topçu iş birliyle gerçekleştirilecek. Bu iş birlikleri nasıl ortaya çıktı?

Deniz Yaşamını Koruma Derneği, İstanbul Üniversitesi’nin proje yürütücülüğünde TÜBİTAK bilimsel proje desteği ile 2017 yılından bu yana Büyükada açıklarında bulunan Tavşan Adası çevresinde çalışmalar yapıyor.

Dernek ile yollarımız gezegenimizin geleceğine atfettiğimiz ortak değer sayesinde keşişti. Onlar da bizim gibi alanında tutkuyla çalışmaya ve yeniliklere imza atmaya çalışan değerli bir sivil toplum örgütü ve soluduğumuz oksijenin büyük bir bölümünün kaynağı olan denizlerimiz için çalışıyorlar. 

Biz de Denize +1 Nefes projesiyle Türkiye’deki mercan topluluklarının en önemli habitatlarından biri olan Marmara Denizi’nde yaşam çeşitliliğine destek olmayı hedefliyoruz. 

Temennimiz, derneğin bugüne kadar yaptığı çalışmaların pozitif etkisini büyütebilmek, su altı yaşamının önemi konusunda daha fazla farkındalık yaratmak.