4 Ekim Hayvanları Koruma Günü

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü

Bugün 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü. Çevreci ilk atılımlardan biri olarak 1822 yılında kurulan Hayvanları Koruma Birliğinden bu yana, gezegenimizin sadece bizlere ait olmadığı görüşü daha da yaygınlaşmaya başladı. 1931 yılında Floransa’da bir araya gelen kuruluş, soyu tükenme tehlikesinde olan ve çeşitli sebeplerle insanlar tarafından eziyet gören hayvanlara dikkat çekmek amacıyla 4 Ekim tarihini Hayvanları Koruma Günü olarak ilan etti. 

Hayvanların Yaşam Hakkı

Hayvanları koruma günü
4 Ekim Hayvanları Koruma Günü

Görsel: dimitrisvetsikas1969

Hayvanları Koruma Günü’nün kati suretle üstünde durduğu konu, hayvanların da insanlar gibi yaşama hakkına sahip olduğu gerçeği. İyi ama hayvanların yaşamı neden bu kadar önemli? Bu sorunun aslında birçok cevabı olabilir. 

Her şeyden önce hayvanların da aynı bizim gibi dünyaya bir kez geldiği, zaten fazlasıyla acımasız bu gezegende kısıtlı zaman geçirecekleri gerçeğini unutmamak gerekir. Dünyanın zorlu şartlarının farkında olabilen herhangi bir insan, tüm insanların ve hatta tüm varlıkların zamanını mutlu olarak geçirmesini ister. 

Bir diğer konu ise hayvanların gerçekten korunmaya ihtiyacı olmasıdır. Çünkü biz insanların kas gücü veya yetenekleri bazı hayvanlardan çok aşağıda kalsa da onların hiçbirinin elinde olmayan bir güce sahibiz. Zekamızın gelişmişliği, tüm hayvanlara total bir dominasyon uygulamamıza imkan veriyor. Bugün zeka anlamında bize en yakın hayvan türü olarak kabul edilen şempanzelerin en başarıları bile insan çocuklarının bilişsel becerilerine ancak erişebiliyor. Yani herhangi bir insan, zekası ile neredeyse tüm hayvanları suistimal ederek onlara zarar verebilir. Neyse ki gelişmiş zekamız, yanında ahlak gibi önemli bir mefhumun ortaya çıkmasına neden oldu. Dünyayı anlamış ve ahlak sahibi bir insanın, hayvanların zarar görmesine göz yummaması gerekir. 

Hayvan Hakları

hayvanları koruma günü 4 ekim
4 Ekim Hayvanları Koruma Günü

Görsel: bones64

20. yüzyılın gelmesiyle birlikte gelişen insan ahlakı, çoğu insani hakkı elde etse de hayvan hakları için çok geç kaldı. Modern zamanlar olarak görülen 1960’lara kadar hayvan haklarını dillendiren birkaç aktivistten başka kimse bulunmuyordu. Nihayet 15 Ekim 1978’de UNESCO, Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi’ni ilan etti. 

Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi

  • Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.
  • Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan, öbür hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır.
  • Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.
  • Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada, havada ve suda yaşama ve üretme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.
  • Bütün çalışan hayvanlar iş süresi ve yoğunluğunun sınırlandırılması ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir. 

Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi’nde bunlara benzer tam 14 madde bulunuyor. İlk okuduğumuzda gayet detaylı olarak hazırlandığını gördüğümüz bu bildiri ne derece uygulanabiliyor?

Konu insan hakları olduğunda buna dair bir mahkeme bile kuruyoruz. Neden hayvan haklarını yeterince gözetemiyoruz? Birkaç yüzbin yıl önce beraber yaşadığımız, aynı şartları paylaştığımız varlıklara olan total dominasyonumuz, sürekli iddia ettiğimiz yüksek ahlakımızın dışında mı kalıyor?

Hala günümüzde dünyanın pek çok bölgesinde hayvanlar çeşitli sebeplerle istismara maruz kalıyor veya öldürülüyor. Özellikle hayvanlara uygulanan acımasız iş yüklerine, sirkler ve hayvanat bahçelerinde eğitim adı altında yapılan işkencelere ya da psikolojik sorunlara sahip kimselerin sırf zevk uğruna hayvanlara zarar vermesine hep birlikte dur demeliyiz.  

Hala Hayvanlara Zarar Veriyoruz!

hayvanları koruma günü
4 Ekim Hayvanları Koruma Günü

Görsel: Engin_Akyurt

Dünyanın neredeyse her bölgesinde hayvanlar, hala sanki insanlar için var olmuşlar gibi sanılıyor. Asya’da kültürel ritüeller kisvesi altında hayvanlara eziyet ediliyor, en yakın dostlarımız olarak bildiğimiz köpeklere eğitim bahanesiyle işkence ediliyor, bazı extremist gruplar dini ritüelleri çerçevesinde hayvanları vahşi bir şekilde katlediyor. 

Tüm bunlar aslında medyada en çok karşılaştığımız şeyler. Peki hayvanların en çok zarar gördüğü sektöre neden gözlerimizi kapıyoruz? Dünyanın globalleşmesi ve artan insan nüfusunun ihtiyaçları çerçevesinde hayvan çiftlikleri fabrikalar gibi işlemeye başladı. Kümeslere kapatılıp hiç hareket etmeden mideleri patlayan kadar beslenen tavuklar, çimen ve çayırlık yüzü görmeyen inekler, sırf zevk için doğadan kaçırılarak zenginlerin “eğlenceli” av etkinliklerinde hayatlarını kurtarmak için koşturmaya başlayan domuzlar aslında hayvan istismarının en çok nerede yaşandığını gözler önüne seriyor. 

Yıllardır uçsuz bucaksız evreni inceleyip kendimize benzer yaşam formları arıyoruz. Ne yazık ki tüm çabalarımız hala sonuçsuz. Dünya dışında yaşam barındıran gezegen bulamadık! Bir tahmine göre dünyadaki en çok bireye sahip tür olan eklembacaklıların toplam sayısı 10¹⁹ civarında. Evrendeki toplam gezegen sayısı ise 10²⁵’ten daha fazla. Yani değersiz olarak gördüğümüz ufacık bir karıncanın bile bir birey olarak değeri, evrendeki bir gezegenlerden katbekat daha fazla. Onun yaşamını korumak, bizlere hayatı bahşeden evrene olan borcumuzdur. 

Kapak Fotoğrafı: sasint