Güncelleme Tarihi: 25 Temmuz 2022
Siz de ekolojik bir hayat sürmek istiyor fakat kentte bunu gerçekleştirmenin imkansız olduğuna mı inanıyorsunuz? Ekolojik hayata başlamak ilk etapta oldukça yorucu ve zor görünse de zaman geçtikçe ve siz neyi nereden nasıl edinebileceğinizi öğrendikçe kolaylaşacak. Bu noktada bu tercihinizin “tüketim” hayatından daha verimli olduğunu siz de göreceksiniz. Peki ekolojik yaşama adım atmaya nereden başlanır? Kentte ekolojik bir yaşam sürmek mümkün müdür? İşte tüm bu soruların cevaplarını Utku Yılmaz sizler için cevaplıyor. Keyifli okumalar, izlemeler ve dinlemeler…
Ambalajsız gıda nereden alınabilir?
Aslında ambalajsız gıda, ekolojik hayatın en zor kısmı olabilir. Bu nedenle ekolojik hayat yolunda adım atarken bunu planlamak yerine, yolda öğrenmek daha iyi bir seçenek gibi görünüyor. Hatta uzun zaman ambalajsız gıda bulmakta zorlandığımdan Kadıköy Belediyesine bu konuda bir fikir sunduk ve Dükkan’ı açtık. Kadıköy Feneryolu’nda atıksız dükkandan ürünlerinizi ambalajsız olarak temin edebilirsiniz. Üstelik buradaki ürünler aynı zamanda tarım zehirsiz üretilen ve en yakınımızdan gelen ürünler. Dükkan’dan bakliyat gibi ürünlerinizi kendi kesenizle/cam kavanozunuzla gidip alabilirsiniz. Bunun dışında çok güvendiğiniz, bildiğiniz yerlere kendi kesenizle giderek alışveriş yapabilir ya da siz de benim gibi gıdalarınızı direkt üreticiden almayı tercih edenlerdenseniz, üreticilerden size plastiksiz kargo ile gönderim yapmalarını rica edebilirsiniz.
Sürdürülebilir kozmetik -hatta özellikle şampuan- konusunda ne yapabiliriz?
Yaklaşık on yıldır saçlarımı şampuanlamıyorum (temiz içerikli olmayanlarla) çünkü marketten alınan şampuanların kullanımının ne bize ne de doğaya bir faydası olduğunu zannetmiyorum. Üstelik şampuan ambalajları, geri dönüştürülebilir plastiklerden üretilse bile düzenli olarak aldığım bir şeyi plastik içinde almayı doğru bulmuyorum. Peki bu konuda ne yapabiliriz? Etik ve doğaya saygılı “yerli” markaların (Otama, Baboon, Mediflora, Jardin gibi) saç bakımı ürünlerini tercih edebiliriz.
Peki giyim konusunda ne yapabiliriz? Polyester giymek en az polyester yemek kadar zararlı değil mi?
Kentte polyester giymek bana hiç mantıklı gelmiyor. Polyesteri giydikten iki saat sonra petrol bazlı bu ürünün terlemeye yol açacağını ve bunu parfüm kokusuyla bastırılamayacağını biliyorum. Aynı zamanda ürün, petrol bazlı olduğundan çevreye de oldukça zararlı.
Aynı zamanda polyester ürün bakımı çok zor ve sürekli yıkama ihtiyacı duyulması da su tüketimi açısından oldukça zararlı. Oysa kaşmir ya da yün bir kazağı bazen yalnızca havalandırmak yeterli oluyor. Buradan da su tüketimi konusuna gelmek istiyorum. Deniyor ki sanayinin harcadığı su varken evde harcanan su ne ki? Fakat veriler hiç öyle söylemiyor. Evde kullanılan su, sanayide kullanılanın önüne geçmiş durumda. Bu konuda nasıl önlemler alabiliriz?
Küçük önlemlerden bahsediyorsak ilk etapta diş fırçalarken suyun kapalı tutulması örnek gösterilebilir ya da aslında suyun kıymetinin bilinmesi daha da önemsenebilir. Bunlardan sonraki önlemse aslında “gri su” çalışması yapmak olabilir. Yani, elinizi kimyasallardan oluşmayan bir sabunla yıkıyorsanız elinizi yıkadığınız su aslında hâlâ temiz. Bu suyu klozette kullanabiliriz artık böyle sistemler var. Kendi evinizdeyseniz ya da rezervuar sisteminde değişiklik yapabilecek durumdaysanız, evinize bu tip sistemleri yaptırarak temiz suyu boşa harcamanın önüne geçebilirsiniz.
Peki bunlar dışında çamaşır-bulaşık yıkarken suyu nasıl koruyabiliriz? Neler öneriyorsun? Çamaşır suyu ya da Arap sabunu gerçekten iyi midir?
Bence en öncelikli adım suyu temiz tutmak. Temiz içerikli deterjanlar kullanmak en önemlisi. Çamaşır suyu hemen şu an değiştirmemiz gereken bir ürün çünkü antibakteriyel olduğu için kullanılıyor fakat aslında ortalığı temizlerken bizim iyi bakterilerimizi de yok ediyor. Ayrıca atık sular için de çok tehlikeli. Yerine göre çamaşır suyuna alternatif olarak diğer ürünleri tercih edebiliriz. Örneğin tuvalet gibi yerler için sirke, ağartıcıya ihtiyacımız olduğundaysa çöven kökü kullanılabilir. Ambalajlı Arap sabunu hakkında yorum yapmak için etiketlerini tek tek okumak gerekir fakat büyük çoğunluğunun faydalı olmadığını söyleyebilirim.
Not: Utku Yılmaz’ın ekolojik ürün önerilerine buradan ulaşabilirsiniz.