Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politikaları Nasıl Güçlendirilebilir? Veri Politika ve Süreç İncelemesi raporunu yayınladı. Toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının güçlendirilmesi için öneriler sunan rapor iş, para, bilgi, zaman, güç/temsil, sağlık ve dijital kapsayıcılık alanlarında veri, politika belgeleri ve karar alıcı ve uzmanların deneyimlerini inceliyor.
KONDA’nın süre gelen Hayat Tarzları Araştırması ve Türkiye Aile Yapısı Araştırması yurttaşın bu konuda fikrinin kadınların lehine değiştiğini gösteriyor. Politika geliştirme ve uygulama süreçlerinin de güçlenmesi halinde toplumsal cinsiyet eşitliğine erişmenin daha kolay olabileceği görülüyor.
İsveç İstanbul Başkonsolosluğu desteğiyle yayınlanan, TESEV uzmanları Itır Akdoğan ve Gizem Fidan’ın kaleme aldığı rapor toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının ve uygulamalarının iyileştirilmesine katkı vermeyi amaçlıyor. Sorunları doğru tespit eden, kaynakları doğru kullanan, izleme değerlendirmeye uygun, isabetli kararlar ancak veriye dayalı yapılabildiği sürece mümkün. Bunun yanında katılımcı, iş birliklerine açık, uluslararası bilgi ve deneyimden yararlanan politika geliştirme ve eylem planı hazırlama süreçleri başarının artmasına yardım ediyor. Rapor bu çerçevede önce Türkiye ve Avrupa Birliği’ndeki toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri verisini ve ilgili politika belgelerini inceliyor. Bu incelemeyi Avrupa Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü (EIGE)’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi’ndeki iş, para, bilgi, zaman, güç/temsil, sağlık alanları ve bunlara ek olarak dijital kapsayıcılık alanında çerçeveliyor.
Avrupa Birliği’ne Kıyasla Türkiye’de Uçurum Daha Büyük
Rapor, iş, para, bilgi, zaman, güç/temsil, sağlık ve dijital kapsayıcılık alanlarında 17 alt başlıkta veriye bakıyor ve Türkiye – Avrupa Birliği kıyaslaması yapıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Eurofound, Eurostat ve Dünya Bankası gibi ulusal ve uluslararası kuruluşların sağladığı mevcut en güncel cinsiyet kırılımlı veri inceleniyor. Avrupa Birliği’nde de her alanda kadınların dezavantajlı olduğu görülürken kadın – erkek arasındaki uçurum Türkiye’de daha büyük. Zaman içindeki gelişmeye bakıldığında ise kadınların lehine bir ilerleme olsa da Türkiye’de eşitlik politikalarının sonuçlarının çok yavaş alındığı görülüyor.
Politika Belgelerinde Veri, Süreçlerde İş Birlikleri Kısıtlı
Rapor veri incelemesinin ardından eşitsizlik alanlarındaki politika belgelerinde ve kamu stratejik planlarında toplumsal cinsiyetin nasıl yer aldığını, veriden nasıl yararlanıldığını, amaç, hedef ve performans göstergelerini inceliyor. Bunun için 11. Kalkınma Planı, Aile ve Sosyal Politikalar, Milli Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Sağlık, Sanayi ve Teknoloji Bakanlıkları stratejik planları inceleniyor. Rapor ayrıca AB ülkelerinin bu alana yönelik politikalarını anlamak için hem AB hem de bu alana öncelik veren İsveç’in politika belgelerini inceliyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinde önemli aktörler olan bakanlık, kamu kurumu, Cumhurbaşkanlığı ofisleri, sivil toplum örgütleri, akademi ve uluslararası kuruluşların temsilcilerinin bilgi, deneyim ve görüşleri inceleniyor. Bu kapsamda 15 kurumdan 33 temsilci ile yapılan derinlemesine görüşmelerde bu alanda politika geliştirme süreçlerindeki fırsat ve kısıtlar veriye dayalı karar ve iş birlikleri bağlamında tartışılıyor. Rapor, analizin ardından toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının güçlendirilmesi için öneriler sunuyor.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Üst Politikada Ana Akımlaştırılmalıdır
- Toplumsal cinsiyet eşitliği üst politikada sadece Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) ile değil tüm kamu kurumlarıyla ilişkilendirilmeli ve ekonomik, sosyal, siyasal, iklim, teknoloji tüm alanlardaki politikalardan sorumlu kamu kurumlarının toplumsal cinsiyet eşitliğini yatay bir sorun alanı olarak tanıyıp sahiplenmesi; amaç, hedef, faaliyet, gösterge ve bütçesine eklemesi sağlanmalıdır.
- Kamu kurumları kurum içi eşitlik politikaları bakımından kendilerini değerlendirilmelidir. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nun yöntemi bu süreci kolaylaştırabilir.
Veriye Dayalı Karar Alma Süreçleri Güçlendirilmelidir
- Resmi İstatistik Programı kapsamlı, kapsayıcı ve katılımcı hazırlanıp verinin toplumsal cinsiyete duyarlı toplanması ve analizi sağlanmalıdır.
- Kamu kurumlarının topladığı verinin birbiriyle eşlenebilir ve doğru tutulması için çalışılmalıdır. Birleşebilecek veri setleriyle örneklemin ve örüntülerin daha doğru tespit edilmesi sağlanmalıdır.
- Kamu kurumları arasında ve kurumlar içinde veri paylaşım mekanizmaları geliştirilmelidir. Bu amaçla öncelikle kamu kurumları bünyesinde toplanan veri haritalanmalıdır.
- Uluslararası standart göstergelerin Türkiye gerçeğiyle örtüşmemesinden ve/ veya veri toplama yönteminin farklarından kaynaklanan uyumsuz analizlerin önüne geçmek için alternatif hesap yöntemleri, uzmanların dâhil olacağı katılımcı bir şekilde geliştirilmelidir.
- Kamu kurumları, sivil toplum örgütleri ve akademinin etkileşimiyle veri ekosistemi güçlendirilmelidir.
- Politika süreçlerinin şeffaflığı ve yenilikçilik kapasitesinin artması için azami kamu verisi açık veri olarak erişime açılmalıdır.
- Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) gibi yaptırım gücü olan kamuya bağlı denetim kurumlarının kapasitesi artırılmalı ve çalışmaları yaygınlaştırılmalıdır. Böylece toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık verisi düzenli tutulmalı ve politika süreçlerine dahli sağlanmalıdır.
Kurumlar Arası ve Uluslararası İş Birlikleri Güçlendirilmelidir
- Bütüncül toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları için kamu kurumları kendi bünyelerindeki birimler arasında ve diğer kamu, özel, sivil sektör kurum ve örgütleriyle ve uluslararası kuruluşlarla etkileşimini güçlendirmelidir.
- Stratejiler ve eylem planlarının izleme değerlendirme süreçleri katılımcı yapılmalıdır.
Ayrıca, yedi eşitsizlik alanındaki veri incelemesinin sonucuna göre, yukarıdaki önerilerle güçlendirilmiş toplumsal cinsiyet eşitliği kamu politikaları süreçlerinin öncelikli olarak odaklanması gerekenler:
- İş: Kadınlar çalışma ve girişimcilik alanında güçlendirilmeli
- Para: Kadınların milli gelirden aldığı pay artmalı
- Bilgi: Kadınların eğitim seviyesi artmalı ve yüksek öğretimde her alana yayılmalı
- Zaman: Kadınlar kendilerine zaman ayırabilmeli
- Güç/temsil: Kadınlar başta kendileriyle ilgili kararlarda söz sahibi olabilmeli
- Sağlık: Kadınlar sağlıklı bir yaşam sürebilmeli
- Dijital Kapsayıcılık: Kadınlar dijital dönüşümde eşit olanaklara sahip olmalı
Raporun tanıtım webinarında konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, en yüksek işsizliğin genç kadın işsizliği olduğunu hatırlatırken “kadınların işgücü piyasası ve istihdama katılımının önündeki temel yapısal sorunların aşılmasına dair bir adım atılmadığı için bir iyileşme görülmüyor” dedi. Ben Seçerim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nilden Bayazıt ise “kadın siyasetçiler açısından, görünür olmak ama eşit şekilde, sorunları bilerek meclise taşıyabilmek çok önemli” derken kadın temsilinin halen çok düşük olduğunun altını çizdi. Önümüzdeki dönem politika süreçlerinde gittikçe daha çok tartışılacak olan yapay zeka ile ilgili, sanatçı, eğitmen ve tasarımcı Bager Akbay ise “sağlık alanında önceliklendirme, suç tespitinde gözaltı riski, işe alımda önceliklendirme gibi kararların hepsi yapay zekayla verilmeye başladı dolayısıyla bir anda basit gözüken problemler yarın işe alma, ölüm-kalım, hapse girme durumlarında da aynı verilerle çalışacak. O nedenle açık veri ve nereden alındığına bakmamız lazım” dedi.
Türkçe ve İngilizce iki dilli yayınlanan rapor TESEV’in web sitesinden indirilebilir: Buraya Tıklayın!