Tarihte Yapılmış İlginç ve Meşhur Psikolojik Deneyler

Tarihte Yapılmış İlginç ve Meşhur Psikolojik Deneyler

Psikoloji, doğası gereği en ilginç bilim dallarından biri. Bilimde şimdiye kadar karşılaştığımız en kompleks kavramlardan olan ruh ve benlik üzerine çalışmalar yürüten psikoloji, haliyle karmaşık ruhsal sorunları ortaya çıkarmak ve varlıkların doğalarını saptamak için birçok ilginç deneye başvuruyor. Hem insan hem de hayvanların doğasını tanımlayan ilginç psikoloji deneyleri, bazen çok saçma dursa da aslında psikolojiyi anlamamızda bize önderlik ediyor.

Birbirinden İlginç 4 Psikoloji Deneyi

Tarihte Yapılmış İlginç ve Meşhur Psikolojik Deneyler
Fotoğraf: Unsplash | Alicia Christin Gerald

Psikoloji, insan doğasının ruhsal yönünü araştırması sebebiyle fizik veya matematik kadar doğa odaklı ve keskin sınırlara sahip olan bir bilim dalı değil. Bu sebeple bazı psikoloji deneylerinde günümüzdeki etik ilkelerin sınırlarını zorladığını, hatta aşıldığını görebiliyoruz. Ancak günümüzde psikoloji deneylerinin geçmişe kıyasla daha regüle edildiğini belirtmekte fayda var. Fakat geçmişte yapılan psikoloji deneyleri için aynı şeyleri söylemek bir hayli zor.

Rosenhan Deneyi

Tarihte Yapılmış İlginç ve Meşhur Psikolojik Deneyler
Fotoğraf: Unsplash | Usman Yousaf

Psikoloji deneyi denildiğinde ilk akla gelen ve akademi içinde de yıllarca tartışılan bir deney olan Rosenhan Deneyi, basit olarak psikoloji, psikiyatri ve akıl hastalıkları bilimlerinin, tıbbın diğer alanlarına kıyasla çok daha muğlak sonuçlar ürettiğini ortaya koymak amacıyla yapıldı.

Stanford Üniversitesi’nden araştırmacı David L. Rosenhan tarafından gerçekleştirilen deney, temelde akıl hastalarına konulan tanıların geçerliliğini ölçmek üzere geliştirildi. Rosenhan, bu bağlamda yedi arkadaşıyla birlikte kendisini bir “deli” gibi davranmak üzere eğitti. Daha sonrasında arkadaşlarıyla ABD’deki bir akıl hastanelerinin kapısını çalan Rosenhan, deli taklidi yaptı ve gerçekten de tedavi edilmek üzere hastaneye yatırıldı.

Bu süreçte Rosenhan’a hastalık tanısı konuldu ve 3 hafta boyunca bu hastalığa uygun ilaçlar verildi. Daha sonrasında kapsamı genişleyen deney için ülkenin çeşitli eyaletlerindeki çeşitli mesleklerden sağlıklı insanlar akıl hastası rolü yaparak hastanelere yattı. Sahte hastalardan en hızlısı 7 gün içerisinde, en uzun süre tutulanı ise hiçbir hastalık semptomu göstermemesine ve akli dengesi hakkındaki yorumları reddetmesine rağmen 52 gün içerisinde salındı.

Deney sonuçlarının yayımlanmasının ardından yalnızca psikoloji alanında değil, neredeyse tüm sosyal bilimlerin akademilerinde büyük bir infial oluştu. O dönemde akıl hastası teşhis yöntemlerinin ne denli tutarsız olduğunu ortaya koyan deney, psikolojinin bugün daha iyi bir yere gelmesinde önemli bir mihenk taşı olarak görülüyor.

Pavlov’un Köpeği Deneyi

Tarihte Yapılmış İlginç ve Meşhur Psikolojik Deneyler
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Toplum içerisinde en çok bilinen psikoloji deneyleri arasında yer alan Pavlov’un Köpeği deneyi ya da diğer adıyla klasik koşullanma deneyi, hayvanların davranış şemasını net bir şekilde ortaya koymasıyla ünlü.

Hem fizyolojinin hem de psikolojinin kurucularından sayılan Rus bilim insanı Ivan Pavlov, günümüzde aslen bir köpek ile gerçekleştirdiği şartlanma deneyiyle hatırlanıyor. Deney, Pavlov’un oldukça ilginç bir gerçeği keşfetmesiyle ortaya çıktı. O dönem hayvan davranışları üzerine çalışmalar yürüten Pavlov, köpeklerin yemek midesine ulaşmasa bile midedeki salgı bezlerinin mide sıvısı üretmeye başladığını keşfetti.

Bu bilgiden yola çıkan Pavlov, köpeklerin et yemeden önceki salgı seviyesini ve değişkenlerin köpek davranışında yol açtığı farklılıkları incelemek istedi. İlk olarak bir köpeğe et gösteren Pavlov, köpeğin salgı ürettiğini gözlemledi. Bu durum, olağan olması sebebiyle “şartsız tepki” olarak adlandırıldı. Daha sonrasında köpekler et ile beslenirken yanlarında aynı zamanda bir zil çalındı. Teknik olarak zil ile et arasında hiçbir bağ bulunmuyordu.

Fakat ilginç bir şekilde günler geçtikçe köpeklerin yalnızca et görünce değil, aynı zamanda zil sesi duyunca da salgı üretmeye başladığı tespit edildi. Bir noktadan sonra köpeklere herhangi bir et gösterilmese dahi zil sesini duymaları, yemek saatinin geldiğine işaret ediyordu ve salgı miktarı artıyordu. Bu deney, öylesine büyük yankı buldu ki aynı şekilde şartlanan birçok köpek, İkinci Dünya Savaşı sırasında düşman tanklarının yok edilmesi amacıyla intihar bombacısı olarak kullanıldı.

Stanford Hapishane Deneyi

Tarihte Yapılmış İlginç ve Meşhur Psikolojik Deneyler
Fotoğraf: Enclyopedia Britannica

Psikoloji odaklı korkunç deneyler arasında yer alan Stanford Hapishane Deneyi, insanlığın gücü eline geçirmesi halinde ne denli değişebileceğini net bir şekilde kanıtlayan deneylerden biri olarak görülüyor.

1971 yılında Philip Zimbardo tarafından gerçekleştirilen deneyde bir grup denek, Stanford Üniversitesi içerisine inşa edilen sahte hapishane içerisine konuldu. 24 kişilik ekip içerisinden bazıları gardiyan bazıları ise mahkum olarak belirlendi. Daha sonrasında deneklerden bir hapishane ortamını simüle etmek adına rollerini canlandırmaları beklendi.

Zimbardo üstlendiği hapishane müdürü rolüyle gardiyanlara mahkumlar üstünde tahakküm kurmayı öğütlerken mahkumları da gerçek bir polis baskınıyla yaka paça bir şekilde sahte hapishaneye götürdü. Deney başladıktan kısa süre sonra simüle edilmesi gereken hapishane ortamı, gerçek bir hapishane ortamına döndü. Mahkumlar, isyan planları yaparken güç odağı olan gardiyanlar ise mahkumlara kötü davranmaya başladı. Gardiyanların son günlerde ulaştığı sadizm seviyesi öyle bir noktaya gelmişti ki Zimbardo hukuki sorumluluklar olacağı ve deneklere gerçekten zarar geleceği endişesiyle deneyi sonlandırdı.

Deneye dair en ilginç kısım, deneklerin ülkenin en iyi üniversitelerinde okuyan, gayet medeni üniversite öğrencileri olmalarıydı… 

Zimbardo’ya göre deney, toplum içerisinde bizlere biçilen rolleri nasıl sahiplendiğimizi kanıtlar nitelikte. Öte yandan bu deneyin bilimselliği konusunda akademide birçok tartışma olduğunu belirtmemizde fayda var.

Milgram Deneyi

Tarihte Yapılmış İlginç ve Meşhur Psikolojik Deneyler
Fotoğraf: Enclyopedia Britannica

İnsanların otorite sahibi kişileri dinlemesi tezini kanıtlamak amacıyla ortaya çıkarılan Milgram deneyi, 1963 yılında Stanley Milgram tarafından gerçekleştirildi. 

Deney; bir gözlemci, bir iş birlikçi ve bir denek ile gerçekleştiriliyordu. Senaryoya göre deneklere “cezanın öğrenmedeki etkisi” üzerine bir araştırma yapılacağı söyleniyordu. Deney için özel olarak eğitilen iş birlikçi, asıl deneğe bir başka denek olarak tanıtılıyordu. Daha sonrasında asıl deneğe öğretmen, iş birlikçiye ise öğrenci rolü veriliyordu. İş birlikçi, bu noktada deneğe bir kalp rahatsızlığı olduğunu ve deneyde kullanılacak elektrik oranını artırmaması gerektiğini söylüyordu.

Deney başladıktan sonra ise öğretmenden öğrenciye hazırlanan çeşitli soruları sorması ve yanlış cevapları kaydetmesi isteniyordu. Bu bağlamda öğrenciye denek odasının hemen yanındaki odada yanlış cezası oranında elektrik şoku uygulanıyordu. Öğretmen, yanlış cevap sayısını tespit edip elektrik şokunun değerini tayin etmekle görevliydi.

Gerçekte ise iş birlikçiye hiçbir şok uygulanmıyor, iş birlikçi sadece elektrik şiddeti oranında deneğin duyabileceği şekilde acı çekiyormuş rolü yapıyordu. Deneklerden bazıları durumu rahatsız edici bulmaları sebebiyle durmak istediklerini söyledi. Tam olarak bu noktada deneye katılan gözlemci, deney için yüksek seviyelere çıkılması gerektiğini, uygulanan elektriğin diğer deneğe hiçbir zarar vermeyeceğini söyledi.

Birkaç ısrarın ardından deneklerin gerçekten de voltaj seviyelerini artırdıkları, hatta %65’inin en yüksek gerilim olan 450 Volt değerine çıktığı tespit edildi. Deneklerin birçoğu deney sırasında ne yaptığının farkına vararak deneyi bitirmek istediğini ve hatta herhangi bir para almak istemediğini söyledi. Deney, farklı konseptlerde birçok ülkede tekrarlandı ancak sonuçlar birbirine oldukça yakındı.

Milgram deneyinin özellikle otorite karşısında en yüksek ahlaki dürtülerin bile belirli bir süre boyunca hiçe sayılabileceğini gösteren deneylerden biri olarak biliniyor. Öte yandan insanların sadist dünyasının olası olumlama karşısında dışarıya yansıması da deneyin çıkarımları arasında.

Kapak Fotoğrafı: Unsplash | Mathieu Stern