Pınar Timer Yorumuyla 2021 Seyahat Trendleri ve Fırsatları

Pınar Timer Yorumuyla 2021 Seyahat Trendleri ve Fırsatları

Güncelleme Tarihi: 2 Ekim 2021

Salgının hiç olmadığı kadar karmaşık bir hal aldığı günümüzde her şeye rağmen geleceğe umutla bakıyor ve maddi manevi çok yorucu geçen bir kışın ardından yazı iple çekiyoruz. Ama nereye, nasıl hangi koşullarda gideceğiz? Bu soruların cevabını çok net bir şekilde bilmiyoruz. Biz de PlumeMag olarak Türkiye’de ve yurt dışında çok büyük otel zincirlerinin üst düzey yöneticiliğini yapmış olan ve şimdi kendi danışmanlık şirketi aracılığıyla otellere hizmet veren Pınar Timer’e danıştık. İşte karşınızda 2021 seyahat trendleri…

Siz otelcilik sektöründe 30 yılı geride bırakmış bir seyahat profesyonelisiniz. Başladığınız günden bugüne çok şey değişti. Otelcilikle ilgili asla değişmeyecek 3 ilke nedir?

30 sene içinde her kategoride otel sayılarındaki inanılmaz artışa ve gelişen teknolojiye karşın otelcilikte değişmeyen üç şeyin; güler yüzlü ve empati kurabilen çalışanlar, misafirlere kendilerini iyi hissettirecek servis ve evlerinde yaşayamayacakları farklı deneyimler sunmak olduğunu düşünüyorum.

Pınar Kartal

Şu an kendi danışmanlık şirketiniz var. Verdiğiniz hizmetin içeriği nedir?

Uluslararası lüks otel zincirlerinde 30 yıl içinde edindiğim tecrübe ve bilgi birikimini paylaşmak üzere 2019 yılında ortağım Barış Toplan ile NEXT PHASE Danışmanlık Şirketini kurduk. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını analiz edip farklı dallardaki uzmanlıklarımızı etkin bir şekilde bir araya getirerek yatırımların en kısa sürede geri dönüşünü sağlayacak stratejileri oluşturuyoruz. Otel yatırım & yönetimi, operasyonda karlılığın artırılması, gelir ve kanal yönetimi, ekip yapılandırması, iş geliştirme, marka konumlandırma stratejileri ve entegre pazarlama iletişimi konularında sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler üreterek fark yaratmak ve projelere değer katmak bizi mutlu ediyor.

Mevcut projelerinizden bahseder misiniz?

Halihazırda devam eden projelerimiz arasında her ikisi de 1 Mayıs’ta hizmete girecek One&Only zincirinin Avrupa’daki ilk oteli One&Only Portonovi ve Sunset Hospitality Dubai’nin ilk oteli METT Hotel & Beach Resort Bodrum’un Genel Satış ve Pazarlama Ajanslığı var. Ayrıca Expo 2020 Dubai Türkiye Marketing Ajanslığı ve 6 oteli olan büyük bir holding için zincir otel dönüşümü gibi heyecan verici projeleri de sürdürmeye devam ediyoruz. Bu arada iletişim projelerimizde çok fazla interaktif pazarlama mecrası kullandığımızdan süreçleri daha yakından takip edebilmek için dijital bir pazarlama ve iletişim ajansı olan Dijifabrik’e ortak olduk. Böylece dijital tabanlı kreatif çözümler, web sitesi tasarımları, arama motoru optimizasyonları, dijital itibar ve kriz yönetimi, influencer marketing, masaüstü reklam prodüksiyonları gibi hizmetlerle son derece dinamik interaktif pazarlama dünyasında da projeler üretiyoruz.

Mett Hotel Bodrum

Fotoğraf: METT Hotel & Beach Resort Bodrum

Seyahat sektörü açısından geçtiğimiz bir yılı değerlendirebilir misiniz?

Maalesef pandemiden en çok etkilenen sektör seyahat sektörü oldu. Sektördeki kayıp 2009 yılındaki büyük ekonomik krizin 11 katına çıkarak 1.3 trilyon dolara ulaştı. Sektörde 120 milyon kişi işini kaybetti. Uluslararası seyahatler 2019 yılının ilk yarısıyla mukayese edildiğinde % 85 azaldı. IMF e göre pandeminin 2020 ve 2021 kümülatif maliyeti 9 trilyon doları geçecek. Hatırlarsınız geçen senenin başında Bulaşıcı Hastalık Araştırma ve Politikaları Merkezi (CIDRAP), üç ayrı pandemi senaryosu yayınlamıştı. Bu senaryolardan en kötümseri; 1918 İspanyol Gribi pandemisine benzetilen, 2020 sonbaharı ve kış aylarında daha büyük, ikinci bir koronavirüs dalgasının geleceği, küçülen ve büyüyen dalgalarla 2022’ye kadar pandeminin devam edeceğiydi. Maalesef bu senaryonun da kötüsünü yaşıyoruz, Üçüncü dalgadayız, aşı çıktı ama mutasyondan dolayı etkisi tartışılıyor.

Bizim ülkemize baktığımızda da sınırların kapalı olmasından dolayı hava yollarımız ciddi zararda; birçok kapanan otel, restoran ve acenta var. Yurt dışına çıkamayan seyahatseverler yurt içinde arabalarıyla ulaşabilecekleri alternatiflere yöneldiler. Bu dönemde sosyal mesafe ve hijyen normlarını sağlayan butik oteller en yüksek fiyatlara ve gecelemelere ulaştılar.

Önümüzdeki dönemde seyahatseverleri neler bekliyor?

Seyahat etmek maddi manevi daha külfetli olacak. Seferlerin azalmasından dolayı uçak biletlerinin fiyatları artacak, aşı karneleri ve testler zorunlu olacak, sağlık sigortaları ve maskeler vazgeçilmezimiz olacak. Gittiğimiz yerlerde daha kaliteli zaman geçirmek için daha detaylı planlar yapacağız. Konser, sergi, fuar gibi bazı etkinlikleri birebir deneyimlemekten bir dönem daha mahrum kalacağız.

One&Only Portonovi

Fotoğraf: One&Only Portonovi

Bu yaz sezonunda Türkler için en güvenli ve pratik seyahat destinasyonlarından bahseder misiniz?

Bu sene de tatilseverler arabalarıyla ulaşabilecekleri destinasyonları tercih edecekler. Sosyal mesafe kurallarının uygulandığı, güven duydukları, servisinden ve hijyeninden emin olunan butik işletmeler, ev konforundaki yatlar ve havuzlu villalar listenin başında olacaklar. Online çalışma lüksüne sahip olunduğundan daha fazla seyahat etme şansını yakalayan her gezgin için pratiklik hızlı ve kesintisiz internetle ölçülecek. Geçen sene hatırlarsanız özellikle Çeşme ve Bodrum’un yanı sıra Kaz Dağları, Ayvalık, Assos gibi doğayla iç içe olunabilecek yerler öne çıktı. Ege koylarında tekneler demirleyecek yer bulamadılar. Karavan turizmi hiç olmadığı kadar gündemdeydi. Bu sene Karadeniz yaylalarının da havası, doğası ve gastronomisiyle ilgi çekeceğini düşünüyorum. Yurt dışında ise en cazip destinasyon uçakla 90 dakikada ulaşabileceğiniz Türklere vizesiz olan Montenegro.

Bu dönemde oteller, doğa dostu tutumları ve sergiledikleri tavır ile sürdürülebilirliğin önemine vurgu yapıyor. Bunlar 2021 tatil trendlerine nasıl yansıyacak?

Salgın dönemi, doğanın ve sürdürülebilirliğin bizler için ne kadar hayati olduğunu anlayabilmemize, yanlışlarımızdan ders çıkartabilmemize ve kendi alışkanlıklarımızı gözden geçirmeye yetecek kadar uzun sürdü. Bu değerlere sahip çıkan, atığını azaltıp doğayı koruyan, kendi ürünlerini doğal bir şekilde yetiştiren veya bu ilkelerle üretim yapan tedarikçilerle iş yapan, kurumsal sorumluluk projelerini hayata geçiren işletmeler trend olacak. 

Turizmdeki tüm paydaşların sürdürülebilirlik konusunda daha duyarlı olması gerektiği bir dönemdeyiz. Booking.com’un yaptığı bir araştırmada seyahat edenlerin %70’inin gelecek nesillere daha yaşanır bir dünya bırakmak için doğa dostu uygulamaları olan otelleri tercih ettikleri sonucu çıkmış. Bu konuda samimi ve yaratıcı olan firmalar fark yaratacaklar ve tercih edilecek.

Otelcilik sektöründe sürdürülebilirlik adımlarının geçmişine dair neler söyleyebilirsiniz?

Otelcilik sektöründe sürdürülebilirlikle ilgili ilk ciddi adım, Birleşmiş Milletlerin 1992 yılında Rio de Janeiro’da gerçekleştirdiği Earth Summit’te çevrecilik sertifikası programı insiyatifinin kabul edilmesiydi. Son 20 yılda özellikle enerji, su, atık konularında öncelikli maliyetleri kısma amacıyla başlayan çalışmalar şimdi farklı bir bilinçle karbon salınımlarını sıfırlamaya hedefli programlara evrildi.

Gen Z’nin yeni seyahat trendi Glamping, otelciliği nasıl etkileyecek?

Adı yeni de olsa, glamping yani lüks çadırlar, Osmanlı sultanlarının savaş için saraydan ayrıldıklarında ev konforlarında konaklamalarını sağlayan çadırlarla aynı çözümü sunuyor. Afrika safarilerinde mecburen konaklanan çadırlar ve kulübeler şimdi daha özgür daha maceracı çevre bilinci yüksek bir zümrenin, özgün deneyim için tercih ettikleri bir model olarak canlandı. Glamping konaklama sektörünün keyifli ve yaratıcı bir dalı olarak yükselmeye devam edecek diye düşünüyorum. Klasik otelciliği hiçbir şekilde etkilemez ancak büyük otel zincirlerinin akla gelmeyecek yerlerde yeni girişimler yapmasına yol açabilir.

Pınar Kartal ve Bihter Ayyıldız

Türkiye özelinde kurların durumuna bağlı olarak Avrupa yerine kıtalar ötesi seyahatin hayata geçmesi ile ilgili görüşleriniz neler?

Aşıların ne kadar etkili olacağının, insanların psikolojilerinin maskelerle uzun yolculuğa ne kadar dayanabileceğinin, kurlardan daha önemli olduğunu düşünüyorum. Yapılan bir araştırmaya göre aşı olanların sadece %50’si tekrar uçağa binerim diyor. Seyahat edecekleri destinasyondaki sağlık hizmetlerinin önemi, sıralamada ilk üçte. Pandemi geçse bile ekonomik ve psikolojik etkilerinin daha uzun bir süre bizi etkileyeceği gözüküyor. Umarım 2022 baharında bambaşka şeyler konuşuruz.