Korsanların Tarihi ve Gerçek Hikayeleri

Korsanların Tarihi ve Gerçek Hikayeleri

Yıllardır kurgu yapıtlarda korsanlara aşinayız. Yaşadıkları nefes kesen maceralar, cesaretleri ve korkutucu kişilikleriyle korsanlar, sürekli büyük bir ilgiyle karşılandı. Özellikle sinema ve edebiyatın en çok kullandığı figürlerden olan korsanlar, gerçekten kurgu dünyasında göründüğü gibi miydi? İşte korsanların tarihi ve gerçek hikayeleri…

Deniz Eşkiyaları

Korsanlığın tarihi, insanlığın denizle olan ilişkisi kadar eski aslında. İnsanlık, denizde gemilerini gezdirmeye başladığından beri bazı kimseler, gemilerdeki değerli mallara çeşitli yollarla saldırdı. 

Antik Mısır tabletlerinde ortaya çıkan bilgilere göre korsanların tarihi, Akdeniz kıyılarında M.Ö 14. yüzyıla kadar dayanıyor. Bu dönemde dünya medeniyetlerinin merkezlerinden biri sayılabilecek olan Antik Mısır’ın ticaret gemileri, sık sık Akdeniz civarındaki adalarda ve Kıbrıs’ta pusu kurmuş korsanların saldırısına uğruyordu. Bu dönemlerde korsanlık, bireysel bir eşkiyalıktan daha çok bir topluluk çapında icra ediliyordu.

Özellikle Ege kıyılarında bulunan bazı insan grupları, sık sık Kıbrıs ve Antik Mısır kıyı topraklarına saldıralarda bulunuyor, geçimlerini bu şekilde sağlıyordu. Yaklaşık 200 yıl boyunca bu kavimlerin saldırısına uğrayan Antik Mısır, nihayet 3. Ramses sayesinde korsanlardan kurtuldu. Kanlı başlayan otorite-korsan savaşı, yüzyıllar boyu devam edecekti. 

Akdeniz’in Efendileri

Korsanların tarihi
Korsanların tarihi ve gerçek hikayeleri

Görsel: Mastertux

Korsanlığın en ünlü olduğu deniz, kesinlikle bizim de kıyısında bulunduğumuz Akdeniz’dir. Onlarca efsaneye konu olmuş bu deniz, yüzyıllar boyunca içerisinde sayısız farklı korsan barındırdı. Antik Yunan’da şehir devletlerinin ticaretine engel olmaya çalışan, genellikle kürekli kadırgalarla kıyıya yakın seyreden gemilere saldıran korsanlar bulunuyordu. Bu insanlar, otoritenin dışında bulunan ve kendine has yönetim biçimleri olan topluluklardı.

Trireme adlı yelkenli bir savaş gemisinin icadıyla korsanların hüküm sürdüğü alanlar genişledi. Homeros’un anlatılarında dahi kendine yer bulan korsanlar, bu dönemde Akdeniz çevresindeki insanlara korku salıyordu. Fakat günümüzde olduğu gibi korsanlık, o dönemlerde kötü ve itibarsız bir meslekten ziyade şerefli ve zenginliği artırmaya yarayan bir meslekti. 

Romalılar, Akdeniz ve çevresinde hüküm sürmeye başladıktan sonra korsanlara karşı büyük mücadeleler verdi. O dönemde köle ticaretinde önemli rol oynayan korsanlar, Roma’nın en büyük ticaret kaynaklarından olan köle ekonomisine zarar veriyordu. Girit, Kilikya ve Kıbrıs’a düzenlenen bazı seferler sonucu korsanlara karşı Roma’nın savaşı başladı. 

Korsanlar o dönemde öylesine güçlüydü ki tarihin en büyük liderlerinden biri olarak sayılan Jül Sezar dahi bir dönem korsanların elinde mahkum olmuştu. Bu dönemlerden itibaren korsanların kötü ünü de her ülkeye yayılmaya başladı. M.S 455 yılında büyük bir filo ile Roma’ya saldıran ve şehri iki hafta boyunca yağmalayan Vandallar, korsanlara karşı duyulan korkuya tuz biber oldu. O günden itibaren vandalism kelimesi, neredeyse her dilde kendine yağmacı, acımasız insanlar olarak yer buldu. 

Korsanlığın Altın Çağları

korsanların tarihi
Korsanların tarihi ve gerçek hikayeleri: Altın çağ

Görsel: Noupload

Orta Çağ’a geldiğimizde dünyanın neredeyse her denizinde korsanlık yaygınlaşmıştı. Kuzey Afrika ve Anadolu kıyılarında ise Berberi korsanları hüküm sürüyordu. İslamiyet’in yükselişe geçmesiyle fetih amacıyla yapılan korsan akınları, Hristiyan kentlere büyük zarar vermeye başlamıştı. Bu dönemde Türk tarihinin en ünlü komutanlarından olan Barbaros Hayreddin Paşa, Kılıç Reis, Oruç Reis gibi korsanlar ortaya çıktı. 

İspanyol ve Bizans donanmalarıyla sıkı savaş içinde olan Berberi korsanları, tek başına koca bir ordu gibiydi. Hatta öyle ki Barbaros Hayreddin Paşa, Kanuni Sultan Süleyman’ın haberi olmadan şehirleri fethediyor, hükümdarın huzuruna çıkıp şehrin bağlılık belgesini sunuyordu. İngiltere ve İzlanda kıyılarına dahi ulaşan Berberi korsanlar, ABD’nin ticaret rotalarını engellediği için büyük bir soruna sebep oluyordu. Bunun sonucu olarak ABD Donanması, Berberi korsanlara karşı güçlü bir donanmayla 19. yüzyılda topyekün bir savaş başlattı. Böylece tarihin en ünlü korsanları, bir daha dönmemek üzere tarih sayfasından silindi. 

Bu sıralarda emperyalist emellere sahip olan Hollanda, Britanya ve İspanya gibi ülkeler, korsanlara müsade vermişti. Aynı Osmanlı’da olduğu gibi bu korsanlar gemileriyle yola çıkıp dünyanın bilinmedik noktalarında kral ve kraliçeleri için yağmalar yapıyor, ülke topraklarını genişletiyordu. Bu sebeple korsanlar, kolonyal dönemde büyük etkiye sahipti. Fakat otorite dışı insanlar olan korsanlar, sıkça bağlı bulundukları hükümdarlara karşı isyan ediyor ve her zaman daha fazlasını arıyordu. Bu sebeple Fransız ve İngiliz hükümetlerinin kendilerinin destek olduğu korsanlarla büyük savaşları oldu. 

Korsanlığın Çöküşü ve Modern Korsanlık

Korsanların gerçek hikayesi ve modern korsanlık
Korsanların tarihi ve gerçek hikayeleri

Görsel: voanews.com

Köle ticareti, her daim korsanlığın en büyük gelirlerinden biri olmuştu. Özellikle 19. yüzyılın başından itibaren köleliğin sistemli olarak kaldırılması, korsanlığa büyük darbe vuruyordu. Bunun yanında emperyal güçlerin buharla çalışan büyük gemilerine karşı korsanlar mücadele edemiyordu. Zamanla kıtaları aşan ticaret ağlarının kurulması ve kolonyal devletlerin gücünü artırması ile korsanlık da çöküşe geçti. 

Günümüzde korsanlık, bazı bölgelerde terörist aktiviteler olarak yapılmaya devam ediyor. Özellikle Pasifik ve Hint Okyanusu civarında aktif olan korsanlar, ticaret gemilerine silahlarla saldırarak rehineler karşılığında devletlerden para alıyor. Somali Korsanları ise en kötü üne sahip gruplardan biri. Zaman zaman haberlerden de hatırlayacağımız üzere Türk bandıralı gemiler dahi korsanlar tarafından kaçırılabiliyor. Günümüzdeki korsan aktivitesi, her yıl 13-16 milyar dolar arasında zarara sebep oluyor.

Kapak Fotoğrafı: Clicker