İklim Kanunu Teklifi Geri Çekildi, Peki Neden?

20 maddelik İklim Kanunu ilk 4 maddesi 9 Nisan 2025’te kabul edildi ancak muhalefet kanadından tepkiler yükseldi. Tartışmalar sonucunda iklim kanunu teklifi geri çekildi. Yeni bir içeriğin oluşturulması ön görülüyor. İlkim Kanunu ile ilgili detaylar ve tepkilerle birlikte bağlamlarına, kaynaklara, gerekçelere bakarak bilinçlenebiliriz.    

İklim Kanunu Nedir?

İklim Kanunu ne içeriyor sorusunu son günlerde gündemin merkezinde. Ak Parti’nin teklifiyle meclise sunulan, Türkiye’nin ilk İklim Kanunu hedefleri, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı açıklamasına göre özetle şöyle açıklandı: 

  • İklim değişikliği kaynaklı afetlerin yıkıcı etkilerine karşı dirençli şehirlerin oluşturulması
  • Yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvikiyle doğa dostu üretim yapılması
  • Biyoçeşitlilik ve yeşil alanların korunması
  • Su ve gıda güvenliğinin artırılması için alınması gereken tedbirlerin yasal düzenleme altına alınması
  • Ekonominin, şehirlerin, tarım ve gıda başta olmak üzere kritik sektörlerin iklim krizinden en az etkilenmesi için yapılacak düzenlemeleri içeren iklim kanunu teklifi ile yerel ve ulusal eylem planlarının hazırlanması
  • Afetlerin neden olduğu kayıp ve zararların azaltılması amacıyla risk değerlendirme, izleme, bilgilendirme ve erken uyarı sistemlerinin bütünleşik afet yönetimi esas alınarak geliştirilmesi
  • Sektörlerin uluslararası rekabet gücünün artırılması için doğa dostu üretim sürecinin yasal güvenceye alınması

İklim Kanununa Karşı Tepkiler

CHP, DEM, EMEP VE TİP milletvekillerinin yanı sıra iklim krizleri ve dönüşüm çalışmaları alanında yer alan farklı platformların temsilcileri İklim Kanunu Teklifi’ne karşı negatif görüşlerini dile getirdi. Topluluğun pankartlarındaki yazılardan birkaç örnek şöyleydi;

  • Sermayenin değil, halkın iklim yasasını istiyoruz.
  • Fosil yakıtları yasaklayın. 
  • İklim değil, karbon yasası!

İklim kanunu karşı tepkilerde verilen demeçlerden bazıları ise şöyleydi;

  • CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Sermaye 2026 yılında kendine göre ihracatını, karını sağlayabilmek için bu kanunun çıkmasını dayatmaktadır.”
  • DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın: “İsmi iklim kanunu olmasına rağmen iklimle ilgisi olmayan bir kanunu görüşüyoruz. Şunu söylemek isteriz; iklimin şu anda bozulmasına sebep olan sonuçlar hiçbir şekilde bu yasada geçmiyor. Fosil yakıtların tüketimi konusunda 2053 yılında sıfır emisyon planının hiçbir şekilde burada karşılığı yok.”

İklim Kanunu Faydalı mı Değil mi?

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı açıklamasında hedef şöyle verilmişti, “İklim Kanunu’nun temel amacı, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Büyümedir.” Yasaya tepki gösterenler ise tam tersi söylemlerle yorumlarını dile getirdi.

28.Dönem İstanbul 2. Bölge TİP Milletvekili Adayı ve aktivist Talya Aydın kanunun geri çekilmesi sürecini şöyle özetliyor;

Kanuna yapılan itiraz çift yönlü oldu, bir taraf “iklim krizi safsatadır” çizgisinden başlayarak dallanıp budaklanan bir anti-bilim ve anti-küresellik çizgisini benimsedi. Bu kesimin itirazları, değerler temelli bir okuma ile “dış güçler bizim milletimize bunu dayatamaz” duygusunda toplandı.

Diğer itiraz eden kamp ise, “İklim krizi sandığımızdan da büyük bir sorundur, ancak bu kanun bırakın çözüm politikaları üretmeyi, sermayeye adeta sorunları örtbas etmek için araçlar veren, bolca halı altı mekanizması içeren bir dil ile karşımıza çıktı” dedi.

Bilim ve ekoloji temelli itirazın temel odaklandığı yerler şu şekilde:

– Karbon ticareti kavramının belirsizliği, fosil yakıttan uzaklaşan bir ekonomiye dair kanunda işaretlerin olmaması gibi “kömürle geçiş” gibi fosil yakıta alana açan ifadeler

– Denetim ve yaptırım mekanizmalarından eksik olması

– Uygulanabilirlikten uzak ve ölçülemez bazı hedefler. Özellikle Türkiye’nin içinde bulunduğu keyfi yürütme erki ve prensipleri ışığı altında, kanunun 1,000 farklı gerçek ve tüzel kişiye, 1,000 farklı kısas ile uygulanacağı, kiminin bazı muhasebesel manevralarla azat edilecekken, kiminin elinin kolunun bağlanacağı yönünde.

İklim kanunu zararlar ve yararları ile ilgili daha detaylı bir iç görü için İklim Kanunu teklifini inceleyerek kendi fikrinizi netleştirebilirsiniz.

 

Tüm bu süreç neticesinde tekrar ve daha faydalı bir kanun teklifinin doğa için oluşması temennimiz. Bir ülkede, ülke yararına çıkması gereken kanunların nasıl bu kadar zıt görüşlere maruz kaldığını anlayabilmek güç. Sayfalarca hukuki dille yazılan yasa tasarılarını tek tek incelemek zorunda kalıp, olası hataların peşine düşüp, protestoları takip ederek ve bazen de protestolara katılma durumunda kalarak yaşayacaksa vatandaş neden birilerini güvenerek oyluyor? Şeffaf bir haber ağı, temiz internet ve adil, sevgi ve saygıyı üzerine mühürleyen politik dünya ile birlikte doğanın ve hepimizin mis gibi nefesler alacağı günler dileğiyle…