Hibrit Çalışma Modeli Sürdürülebilir Bir Yöntem mi?

Hibrit Çalışma Modeli Sürdürülebilir Bir Yöntem mi?

Başlarda belki de çok fazla önemsemediğimiz bir virüs, önce bir ülkenin sonra da hayal gücümüzün sınırlarını aştı ve büyük bir pandemiye dönüştü. Bu dönüşüm günlük hayatta maskelere alışmamızı, yeni bir tokalaşma şekli geliştirmemizi ve en küçük bir kırgınlıkta acaba hasta mıyım paranoyası yaşamamızı sağladı. İş hayatında ise uzaktan veya hibrit çalışma yöntemi neredeyse bir zorunluluğa dönüştü. 

Birkaç yıl öncesine kadar belki hiç duymadığımız, belki de oldukça az şirketin uyguladığını duyup çalışanlarına imrenerek baktığımız bu sistem artık daha çok konuşuluyor. Peki hibrit çalışma yöntemi nedir ve bu yöntem sürdürülebilir midir? Gelin birlikte inceleyelim.

Hibrit Çalışma Yöntemi Nedir? 

Artık neredeyse hepimizin aşina olduğu hibrit çalışma yöntemi, iş günlerinin ofiste veya uzaktan çalışma olarak bölünmesi şeklinde tanımlanabilir. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve işinin çoğunu internet üzerinden yapan beyaz yakalılar için uygun olan bu model, çalışanları her gün aynı şekilde çalışma monotonluğundan kurtarıyor. Peki hibrit çalışma nasıl uygulanıyor? 

İlk Yöntem: Belirli Günler Ofiste, Belirli Günler Evde

Bu yöntemde işveren veya insan kaynakları tarafından belirlenen günlerde çalışanlar ofise çağırılıyor. Blok veya aralıklı olarak belirlenen günlerde tüm ofis çalışanları masalarının başında oluyor. Sektör, devam eden projeler veya performans değerlendirmesi bu sürelerin nasıl dağıtılacağı konusunda belirleyici olabilir. 

İkinci Yöntem: Hafta Paylaşımı

Özellikle çalışan sayısının fazla olduğu şirketlerde evden veya ofisten çalışma süreleri bu yöntemle ayrıştırılabilir. Mesela her ayın ilk haftası insan kaynakları, ikinci haftası pazarlama, üçüncü haftası finans bölümü şeklinde bir dağılım yapılabiliyor. Böylece ekipler kısa süreli ve yoğun bir birlikte çalışma zamanı kazanabiliyor. 

Üçüncü Yöntem: İhtiyaca Göre Belirleme

Hibrit çalışma modelinin son yöntemi ise tamamen çalışanlarının sorumluluğunda. Bu yöntemde çalışanlar ne zaman ofiste ne zaman evde çalışacağına kendi karar veriyor. Proje dönemlerinde bir araya gelmesi gereken ekipler veya iş arkadaşlarını özleyen çalışanlar kendi inisiyatifleri ile ofise gelebiliyor. 

Çalışanlar Ne İstiyor? 

hibrit çalışma

Fotoğraf: Avi Richards

Pandemiyle birlikte gelen bu yeni çalışma sistemi, hibrit çalışmanın sürdürülebilir olduğu konusunda ciddi bir kanı oluşturdu. Uzaktan çalışma süresince de işlerin sorunsuz bir şekilde devam ettiğini gören şirketler, alışılagelmiş sistemleri sorgulamaya başladı. 

PwC Türkiye tarafından gerçekleştirilen bir ankette çalışanlara uzaktan çalışmaya geçiş süreci soruldu. Çalışanların %71’i bu süreci başarılı bir şekilde tamamladıklarını aktarırken, bu oran işverenlerde %83’ü buldu. Ayrıca 40’tan fazla kurumun insan kaynakları direktörü ile görüşen PwC Türkiye, “İnsan Kaynakları Liderlerinin Gündemi” isimli bir rapor yayımladı. Bu rapora göre insan kaynakları direktörlerinin %94’ü hibrit çalışma modelinin kalıcı olması gerektiğini düşünüyor. 

Hibrit Çalışma Ne Kazandırır, Ne Kaybettirir? 

Bu sistemin kazanımları veya kaybettirdikleri herkes için farklı anlamlar ifade ediyor. Hibrit çalışmaya geçildiğinde tüm bu unsurların dikkatli bir şekilde masaya yatırılması ve çözümlerin değerlendirilmesi gerekiyor.

Uzaktan çalışmanın çalışanlar için en büyük avantajı yolda kaybedilen bir zamanın olmaması. Bu durum çalışanın kendine gün içerisinde daha fazla zaman ayırmasını ve kalabalık bir yolculuk yapmadığı için stresten uzak olmasını sağlıyor. Fakat evinde fazla zaman geçiren çalışanın temel giderleri de artıyor.

İşverenler içinse çalışanlarının belirli sürelerde uzaktan çalışması, ofis giderlerinin ciddi bir şekilde azalmasını sağlıyor. Ayrıca bu modelden mutlu olan bir çalışanın verimi de artıyor. Fakat uzun süreler uzak kalan çalışanların iletişim kurmakta zorluk yaşaması, işlerin zaman zaman aksamasına neden olabiliyor. 

İşverenler Ne Yapmalı? 

Uzaktan çalışma hibrit model

Fotoğraf: Shridhar Gupta

Pandemide evden çalışmaya geçen birçok şirket, çalışanlarının artan masraflarını göz önünde bulundurarak internet, elektrik, doğal gaz gibi harcamalar için çalışanlarına ek ödemeler yaptı. Uber, evde bir çalışma ortamı oluşturulması için 500, teknoloji devi Facebook ise 1000 dolarlık bir destekle çalışanlarının ihtiyaçlarına katkı sağladı. Bu tür destekler çalışanların omuzlarına binen ekstra yükleri kaldırırken onlara motivasyon kazandırmak açısından da kuşkusuz önemli birer araç. Bu nedenle hibrit çalışma yöntemine geçecek olan şirketler, bu tür destekleri öncelikli olarak gündemine almalı. 

İşlerin aksamadan sürdürülebilmesi için çalışanlar gerekli teknik donanımlara sahip olmalı. İşlerin planlanmasını ve takibini sağlayan uygulamalar, dosya paylaşımını kolaylaştıran bulut sistemleri ve şirket içi özel iletişim programları ile çalışma koşullarını en uygun seviyeye çekmeli.

Belki de en önemlisi; işverenler çalışanlarına en uygun yöntemi bulmalı. İşveren, bunu çalışanlarına sorarak veya farklı yöntemler deneyerek gerçekleştirebilir. Mesela, hibrit çalışma yönteminde ofise gelme inisiyatifini çalışanlarına bırakarak belirli bir süre bu yöntemi deneyebilir. Belirlenen süre sonunda performans ve memnuniyete göre devam etme veya hibrit yöntemi değiştirme kararı alabilir. 

Türkiye’de ve Dünyada Durum Nasıl? 

Geçtiğimiz bir buçuk yıl, bize uzaktan çalışmanın uygulanabilir ve memnuniyet yaratan bir yöntem olduğunu gösterdi. Zorunlu olarak deneyimlenen bu süreç bazı şirketler için kalıcı hale gelmeye başladı.

Koç Grubu, 35 bin çalışanının artık tamamen uzaktan çalışacağını duyurarak iş dünyasında büyük bir değişikliğe adım attı. 

Turkcell, hibrit çalışma sistemine geçeceğini ve nereden çalışmak istediklerine çalışanlarının karar vereceğini açıkladı. 

Vodafone ise hibrit çalışma kapsamını farklı bir boyuta taşıdı. Yalnızca ev veya Vodafone ofisleri ile sınırlı kalmayan bu çalışma sistemi için İstanbul’un çeşitli yerlerinde bulunan paylaşımlı ofislerle anlaşıldı. Böylece bir ofis ortamına ihtiyaç duyan çalışanlar, kendilerine en yakın paylaşımlı ofisi kullanabilecek. 

Dünya devi Google, çalışanlarının ne istediğini sordu. Yalnızca bazı günler ofise gelmek isteyenler çoğunluktayken çalışanların %10’u artık hiç ofise gelmek istemediğini belirtti. Bu talepler karşısında Google, hibrit bir sistem için çalışmalara başladı. 

Apple ise 2021 yılının son çeyreğinden itibaren çalışanlarının yalnızca haftada 3 gün işe geleceğini duyurdu. 

PepsiCo da Türkiye’de hibrit çalışma modeline geçen öncü markalardan biri oldu. Bu sayede yolda geçirilen zamandan tasarruf etmenin yanı sıra şirket, karbon ayak izini de azaltmayı hedefliyor.

Uzaktan çalışma yöntemi için en elverişli şirketler arasında kuşkusuz reklam ajansları geliyor. YouthWorks de kalıcı olarak hibrit sisteme geçen ajanslardan biri oldu. Ayrıca ajans, çalışanlarına internet, uzaktan eğitim, çay ve kahve gibi masraflar için de ekstra destek sağlayacak.

Kapak Fotoğrafı: Roberto Nickson