Doğru Nefes ile Yaşamını Dönüştür

Doğru Nefes ile Yaşamını Dönüştür

Güncelleme Tarihi: 23 Ekim 2021

1930’larda yaptığı çalışmayla Nobel ödülü alan Otto Warburg, oksijensiz hücrelerin kanserli hücreye dönüşebileceğini söyleyerek oksijeni sağlık ile bağdaştıran ilk bilim insanlarından biri olmuştur. Söz konusu hücrelerin oksijensiz solumaya (anaerobik solunum) geçmesiyle insan vücudundaki tahribatı anlatarak dolaylı olarak doğru nefesi, bilimin de gündemine taşımıştır. Ancak o günden bu yana her ne kadar destekleyici çalışmalar yapılsa da doğru nefes almanın önemi kişisel gelişim çerçevesinden pek çıkamamıştır. Doğru nefes kavramına sadece spiritüel bir çerçeveden bakmamız belki de hak ettiği saygıyı ve önemi kazanamamasına sebep olmuştur. Aşağıdaki açıklamalarla doğru nefesi biraz bilimin ışığında, biraz nefes öğretisinin temelinde inceleyerek aldığımız her nefesin nasıl bizi ve yaşamımızı değiştirebilme kudretine sahip olduğuna daha yakından bakacağız. 

Doğru Nefes Nedir?

Nefes almak, bedenin ihtiyacı olduğu oksijeni alıp karbondioksiti geri göndermek anlamına gelir ve bu sayede beyne giden oksijen ile vücudumuzdaki sistemler görevlerini yerine getirir.  Doğru nefes almak ise oksijeni doğru oranda alabilmek ve gerektiği kadar karbondioksiti dışarı çıkarmak anlamına gelir. Yani nefes almak ve doğru nefes almak aslında bambaşka eylemlerdir. İşte bu noktada “doğru nefes almak” fizyolojik bir gereklilik olarak karşımıza çıkar ve doğru beslenme, yeterli uyku gibi sağlığın birincil koşulları arasında kendine yer bulur. Bu açıdan doğru nefesi ilk önce “Neden doğru nefes almalıyız?” sorusu altında değerlendirmek doğru olacaktır. 

Neden Doğru Nefes Almalıyız?

neden doğru nefes almalıyız

Fotoğraf: Frank Mckenna

En az oksijen kadar önemli olan karbondioksiti vücudumuzda tutabilmek, doğru nefes almanın en önemli nedenlerindedir. Doğru nefes, derin alınan nefes değil, kontrollü ve dengeli alıp verilen nefestir. 

Bir yetişkinin dakikada ortalama aldığı nefes sayısı 12- 19 arasında seyreder. Doğru nefes egzersizleriyle amaçlanan, bu sayıyı ortalama sekizin altına düşürmektir. 

İnsan vücudunun oksijen taşıyıcıları hemoglobinlerdir. Hemoglobin hücre içindeki karbondioksiti alır yerine oksijeni koyar. Eğer kanımızda alışverişi yapılacak kadar karbondioksit yoksa oksijen taşıyıcılar yani hemoglobinler oksijene yapışır. Gereğinden fazla nefes aldığımızda; ki bu da sık sık ve derin alınan nefestir, oksijen fazlalığı yaşar, karbondioksiti kaybederiz. Denklemde oksijenin fazla karbondioksitin az olmasına, ihtiyaçtan fazla derin nefes alma durumuna ise tıpta hiperventilasyon denir. Bu sebeple nefesin derin değil yavaş ve uzun sürede alınması gerekir. Peki hücre içine oksijen gönderimi nasıl gerçekleşir?

3 Adımda Doğru Nefes Kazanımı

3 adımda doğru nefes

Fotoğraf: Tim Goedhart

Nefes alışverişimiz, dünyayla bağlantı kurduğumuz her an üzerinde etkilidir. Bu etkinin en sağlıklı ve öze en uyumlu şekilde gerçekleşebilmesi için doğru nefes;

  • burundan alıp verilen,
  • diyafram kasını çalıştıran,
  • yavaş alınıp yavaş verilen nefestir.

Akciğerlerin altında bulunan diyafram kasını canlandırmak amacıyla yapılan egzersizler olduğu gibi, burun kullanımını devreye sokmak için gerçekleştirilen özel egzersizler de vardır. Ne kadar diyafram kası kullanılırsa ve ne kadar burun kullanımı devreye sokulursa nefes kendiliğinden yavaş seyreder. 

Bu bilgiler ışığında yanlış nefes alma alışkanlığını kırmak ya da şu şekilde ifade etmek daha isabetli olacaktır: İhtiyaç duyduğumuz oksijeni kazanabilmek için doğru nefes egzersizlerine, aslında oksijen ve karbondioksitin dolaşım sistemindeki oranı olarak bakmak doğru bir yaklaşım olacaktır. 

Doğru Nefesin Yaşam Üzerindeki Etkisi Nasıl Hissedilir?

doğru nefesin yaşam üzerindeki etkisi

Fotoğraf: Levi XU

Doğru nefes almak doyurucu ve sağlıklı bir yaşam üzerinde oldukça etkilidir. Zihinsel yorgunluktan çıkabilmenin, anda kalabilmenin en kısa ve zahmetsiz yolu nefes tekniklerini gerçekleştirebilmektir. Söz konusu gelişim, sadece spiritüel bir kazanım değil aksine öncelikli olarak sağlık anlamında kendi kendinize atabileceğiniz en önemli adımdır. Tam da bu noktada doğru nefesin sisteminize yararı bir inançtan öteye taşınır. Burundan alıp yine burundan verdiğiniz, diyafram kasınızı kullanabildiğiniz ve yavaş ve uzun süre alabildiğiniz her nefes, sizi aslında sisli bir beyinden uzaklaştırır, yaşadığınız ana getirir. Ek olarak diyaframdan nefes alıp verme, dolaşım sistemini canlandırır ve duruşu düzeltir, stres seviyesini dengeler. Burundan nefes alıp vermek ise günümüzde küçük çocuklarda bozukluğuna epeyce rastladığımız ağız ve yüz gelişimini destekler. Dengeli ve kontrollü nefes alıp vermek ise yaşamınız üzerindeki stresin derecesini belirler. 

Kişisel gelişimin bir dalı olarak algılansa da aslında aldığınız ve alacağınız her nefes, sizi ilk anlamda fizyolojik olarak (hücrelerinize giriş yaparak) sonraysa psikolojik olarak doyurur. Bu sebeple doğru nefes alıp vermek, kişiyi geçmişten ve gelecekten optimum düzeyde kopararak değişimi ve dönüşümü her an yaşayabileceği şimdiki ana getirir. 

Nasıl nefes alacağımız konusunda bundan sonra da belki onlarca makale okuyacak hatta belki öğretilen teknikleri gündelik hayatımıza katmaya çalışacağız. Tek unutulmaması gereken detay, kendi yaşamınızı ve beraberinde çevrenizdekilerle ilişkinizi dönüştürmek, öncelikli olarak bilimin ele aldığı bir konudur. Tamamlayıcı unsurlar, konuyu bireysel başarılara, geçmişteki pişmanlıkların bertaraf edilmesine getirse de doğru nefes almak bir gerekliliktir, elzemdir. Aslında yanlış nefesin sonuçları kişisel gelişim sanatına girmeden evvel birçok bilim insanı tarafından ele alınmış, doğru nefes çalışmalarının sağlık üzerindeki etkisi halka sunulmuştur. 

Doğru nefes egzersizleri, herhangi bir kültüre veya inanca ait olmadığı için herkes tarafından uygulanabilir ve öğrenilebilir kolaylıktadır. Bu serbestlik ise kişiye yaşamını her an değiştirme özgürlüğü sunduğu gibi yaşamın her an değiştirilebilme özgürlüğünü de hatırlatır.

Kapak Fotoğrafı: Pablo Orcaray