Güncelleme Tarihi: 22 Ağustos 2023
Empati, karşısındakinin duygu ve düşüncelerini anlama becerisidir. Bana göre, bir insanda olabilecek en değerli beceridir. Pandemi sürecinin olumlu yönü, insanlarin empati kurmaya başlamalari oldu. Savaş içerisinde bulunan ülkelerdeki insanlari anlamaya başladık mesela. Her an ölebilme korkusunu yaşayan insanlari. Sevdiklerini bir daha göremeyecek olmanın korkusunu yaşayan insanlari. Pandemi’de yaşadığımız durum da bu degil miydi? Dışarıya çıkamadık, sevdiklerimizi uzun bir süre göremedik. Virüse yakalanıp ölebileceğimiz korkusu yüreklerimize işledi. Dünya’da açlık, yokluk içinde yaşayan insanları anlamaya başladık. Kendimizi onların yerine koymaya başladık. Sokağa çıkma yasağı öncesi, açlıktan ölecekmişiz düşüncesiyle marketlere hücum ettik. Evlerimize yiyecek depoladık. Kısacası; pandemi süreci bize, biraz da olsa empati yapabilmeyi, yani kendimizi karşımızdakinin yerine koyup düsünmeyi öğretti. Şimdi, özel gereksinimli çocukların ailelerini düşünelim ve hep birlikte empati kuralım.
Özel Gereksinimli Çocuklar ile Empati Kurmak
Pandemi’de okullar kapandı, çocuklarımız okuluna gidemedi ve arkadaşlarıyla sosyalleşemedi diye pek bir üzüldük, öyle değil mi? Özel gereksinimli çocukların aileleri ise, çocuğunun arkadaşı olsun diye adeta yalvarıyorlar. Kısa bir süre önce, Amerika’da otizmli bir annenin yazısını okumuştum. Oğlunun 6. Doğum gününü kutlamak için sınıf arkadaşlarını evde düzenleyecekleri partiye davet etmişler. Doğum günü davetine bir kişi dahi cevap yazmadığı gibi hiçbiri gelmemiş. Oğlunun üzüntüsünü gören anne, sosyal medyadan bu durumu yazmış. Çocuğunun doğum gününe hiçbir sınıf arkadaşi gelmemiş, ancak sosyal medyadan annenin yazısını okuyan empati yetenekleri gelişmiş çevredeki komşuları ellerinde hediyelerle partiye katılmışlar. Oğlunun hiç tanimadığı onlarca kişi doğum gününe katılmış. Peki ama sınıf arkadaşları neden gelmemiş? Sınıf arkadaşlarının anne/babası biraz olsun empatiden anlasalardı, çocuklarıyla konuşup otizmli arkadaşının partisine katılmanın ne kadar kıymetli olacağını bilirlerdi. Suçlu çocuklar değil, suçlu empatiden yoksun olan onların anne ve babaları.
Çocuklar Sözleri Değil Davranışarı Örnek Alıyor
Çocuklar anne ve babalarının davranışlarını örnek alırlar. Hemen bir örnekle anlatalım: Akşam TV karşısındasınızdırr, çocuğunuz odaya gelir sizi TV izlerken görür. Ancak, siz çocuğunuza “Odana git kitap oku” dersiniz. Dersiniz demesine de, çocuğunuz bu söylediğinizi asla yapmayacaktır. Çünkü sizi kitap okurken değil, TV izlerken görür.
Oturduğunuz sitede/ muhitte, çocuğunuzun sınıfında, okulunda mutlaka özel gereksinimli çocuğa rast gelmişsinizdir. Eğer siz o çocuğu görmezden gelirseniz, hatta daha da kötüsü acınacak bir ifadeyle bakarsanız sizin çocuğunuz da aynı gözle bakacaktır. Özel gereksinimli çocuklar sizin tahmin edemeyeceğinizin ötesinde ‘özeldirler’. Çocuğunuzun en iyi arkadaşlarından biri özel gereksinimli bir çocuk ise çok şanslısınız. Neden mi? Çünkü, özel gereksinimli çocukların çoğu yalan nedir bilmez yani yalan söyleyemezler. Karşısındakini yargılamaz, aşağılmazlar. Konuşurken iğneleyeci, kırıcı söz kullanmazlar. Çocuğunuzun onlardan öğreneceği daha birçok güzel davranış olacaktır. Bundan emin olabilirsiniz. Özel gereksinimli çocukların ve ebeveynlerinin toplumda fark edilmeye ve kabul edilmeye ihtiyaçları vardır.
Iyi bir insan olmak adına, önce kendinize sonra evladınıza verebileceğiniz en güzel değerdir empati kurmak.