İstanbul’un birçok diziye, filme, şiire konu olmasının yegâne özelliği efsunlu bir şehir olması değil mi? Bu atmosferde oluşturulan çoğu eser, şehrin tarihinden ve gizeminden besleniyor. Nice efsanesi, mitolojisi, destanı hem anlatana hem de dinleyenlere keyif veriyor. Biz de İstanbul’un yer altı sarnıcı olan Yerebatan Sarnıcı ile keyifli bir yolculuğa çıkmak istedik. Bu yolculuk bittikten sonra, henüz gitmediyseniz bilet bakacağınızdan eminiz. Gelin, birlikte yazımızdan yerebatan sarnıcı hakkında bilgi depolayalım.
Yerebatan Sarnıcı’nın Hikâyesi

1500 yıllık devasa bir yapı ile karşılaşıyor olmak hepimizi büyülediği gibi aynı zamanda heyecanlandırıyor da. Bu keyfi birlikte keşfederken “Yerebatan sarnıcı nedir?” sorunuz için rotayı Roma’ya çevirelim. MS 532 yılında Roma İmparatoru Justinianus tarafından inşa edilen yapı, Stoa Bazilikası’nın altında yer aldığından Bazilika Sarnıcı olarak da biliniyor. Dönemin en büyük yeraltı sarnıcı olarak kaynaklara geçen İstanbul Yerebatan Sarnıcı, şehrin su ihtiyacını karşılamak maksadı ile inşa ediliyor. Döneminde kapalı sarnıca Belgrad Ormanı’ndan kemerler ile su taşındığı tarihe not olarak düşülüyor. İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarına dahil olduğunda ise sarnıç su dağıtım merkezi olarak kullanılıyor.
Dev yapıya 52 basamaklı taş bir merdivenle inebilirsiniz. Sarnıcın içerisinde her biri 9 metre uzunluğunda olan 336 sütun bulunuyor. Bu sütunları incelerken anın büyüsüne ve geçmişine kapılma ihtimaliniz kuvvetle muhtemel. Suyun içerisinde tavana doğru yükselen bu sütunlar her sırada 28 tane olacak şekilde 12 sırayı meydana getiriyor. Kendinizi bir anda taş bir ormanda hissedebilirsiniz, şimdiden söyleyelim.
Yerebatan Sarnıcı, kurulduğundan günümüze değin pek çok kez onarılıyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde iki kez restore edilen sarnıcın birincisi 3. Ahmed döneminde, ikincisi 19.yüzyılda Sultan 2. Abdülhamid zamanında gerçekleştiriliyor.

Sarnıcın inşasında 7 bin kölenin çalıştığını biliyor muydunuz? Bu muhteşem yapı için olası rakam gibi gözüküyor. İlgimizi çeken tek nokta bununla sınırlı değil. Sarnıç yapıldığı yılda suyun getirilme hikâyesi… MS 368 yılında İmparator Valens sarnıcın suyunu, 971 metre uzunluğundaki Valens Bozdoğan Kemeri ile İmparator Justinianus’un yaptırdığı 115.45 metre uzunluğunda Mağlova Kemeri yardımı ile Belgrat Ormanlarındaki Eğrikapı su taksim merkezinden getiriyor. Sarnıçtaki sütunların oyma ve kabartma halindeki süsleri de ziyaretçilerin ilk dikkatini çekenlerden. Bu süslemelerden üzerinde Gözyaşı şekliyle bezenmiş olana özellikle değinmek istiyoruz. Sütun, Gözyaşı Sütunu veya Ağlayan Sütun olarak adlandırılıyor. Rivayete göre, kabartmaların gözyaşı hâlini almasının nedeni Büyük Bazilika’nın inşasında binlerce kölenin ölmesi. Efsanevi bir hikâyeye ev sahipliği yapması ile bizleri büyülüyor. Peki, siz şu an hangi aşamadasınız?
Yerebatan Sarnıcı’ndaki Efsane: Medusa

Belki de çoğu yerli ve yabancı turist gibi sarnıca ilk adımınızı attığınız anda önce onu görmek isteyeceksiniz. Tarihiyle, anlatılarıyla, hikâyesiyle bizleri büyüleyen Medusa bu hürmeti hak ediyor, ne diyelim. Sarnıcın kuzeybatı köşesinde iki sütunun hemen altında iki Medusa başı bulunuyor. Genç Roma Çağında bir yapıdan alınarak sarnıca getirildikleri tahmin edilen bu iki eser Roma Çağı heykel sanatının şaheserleri.

Bizans döneminden kalma iki Medusa başlığının biri ters yöne bakar şekilde, diğeri baş aşağıdır. Çünkü başı yanlış yöne doğru yerleştirilmiştir. Turistlerin oldukça ilgisini çektiği gibi sarnıca verdikleri atmosfer de büyüleyici. Medusa, Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgondan biri olarak geçer. Gorgonlar üç kız kardeş. Bu üç kız kardeşten Medusa’nın özellikleri arasında kendisine bakanları taşa çevirme özelliği yer alıyor. O dönemde büyük ve özel yapıları koruma maksadı ile Gorgon kardeşlerin resim ve heykelleri böyle yapıların içerisine alınması iddia ediliyor. Medusa heykellerinin bu düşünceyle sarnıçta oldukları savunuluyor.
Yerebatan Sarnıcı’nın Restorasyonu

Cumhuriyet Dönemindeki en büyük onarımı 1985 yılında gören Yerebatan Sarnıcı, 1987 yılından beri ziyarete açıktır. Yıllar içerisinde bakıma ihtiyaç duyan sarnıç ciddi hasarlar da aldı. 2020 yılına gelindiğinde ziyarete kapatılan Yerebatan Sarnıcı özenli ve uzun bir restorasyon çalışmasına alındı. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışma 2022 yılının Temmuz ayına gelindiğinde tamamlandı ve ziyarete açıldı. Önceden yalnızca beton bir yürüyüş yolu bulunan sarnıca, su yüzeyine daha yakın bir seviyede yeni bir yürüyüş alanı eklendi. Sizleri etkisi altına alacak yeni heykeller de yerini alarak sarnıcın çekici havası arttı.
Yerebatan Sarnıcı Sergileri

2022 yılında restorasyonuyla yeni bir auraya ulaşan Yerebatan Sarnıcı, ziyaretçileri için sergi imkânı da sunuyor. “Daha Derine” sergisi ile kapılarını açan sarnıç; Ali Abayoğlu, Aslı İrhan, Berkay Buğdan, Güneş Terkol, Jennifer Steinkamp, Malik Bulut, Muzaffer Tuncer, Ozan Ünal ve Yasemin Aslan Bakiri’nin yapıtlarını bir araya getiriyor.
Yeraltına adımlarınızı ulaştıran sarnıç, bu sergi sayesinde insanlığın ve kültürün ortak derinliğini görme fırsatı sunuyor. Medusa’nın büyüleyiciliğine şahit olmak istemenizin yanı sıra Daha Derine’nin etkisinden çıkamayacağınızdan eminiz.
Yerebatan Sarnıcı Nerede ve Nasıl Gidilir?

İstanbul’un Fatih semtinde yer alan sarnıca genellikle halkımız Sultanahmet’e geldiğinde muhakkak bir uğrar. Aralarındaki mesafe 10 dakika bile yoktur çünkü… Avrupa Yakasında iseniz Karaköy-Bağcılar tramvay hattını kullanabilirsiniz. Karaköy durağında indikten sonra tabelaları takip edip birkaç dakika içinde sarnıçta olacaksınız. Anadolu Yakasından ulaşıyorsanız Beşiktaş vapuruna atlayıp yine Karaköy tramvayına binmenizi öneriyoruz. Ayrıca Marmaray’ı kullanarak Sirkeci istasyonunda inerek birkaç dakika sonra Yerebatan Sarnıcına ulaşabilirsiniz.
Yerebatan Sarnıcı Giriş Ücretleri

Bu muhteşem atmosferi görmeyi arzuladığınızdan “Yerebatan Sarnıcı ne zaman açık?” sorularınızı duyar gibiyiz. Sarnıcın en güzel yanlarından biri de haftanın her günü ziyarete açık olması. Ayarladığınız bir programla muhakkak uğramalısınız. 09:00-19:00 saatleri arasında ziyaretçilerini bekleyen sarnıca bizim önerimiz online bilet alarak gitmeniz yönünde. Böylelikle uzun bir sırada epeyce beklememiş olacaksınız. Yerebatan Sarnıcı Kültür Bakanlığı’na bağlı olmadığı için Müzekart geçerli değil. Öğrenci, öğretmen, yerli ve yabancı turist fiyatlarını buradan inceleyebilirsiniz.
