Temiz Kömür Mümkün Mü?

Temiz Kömür Mümkün Mü?

Geçtiğimiz ay 24-25 Nisan günlerinde kömür sektörü, 4. Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi’nde bir araya geldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının desteğiyle gerçekleşen zirvenin açılış konuşması ise bir eyleme şahitlik etti. Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürü ve KÖMÜRDER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan’ın konuşması sırasında Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Ersin Tek, “Havası Kirli, Parası Kirli, Neresi Temiz!?’’ yazılı pankartıyla kömürde ısrarcı olan karar vericileri ve endüstriyi protesto etti.

Geleneksel basın organlarında neredeyse hiç yer verilmeyen hadise, sosyal medyada geniş bir yankı uyandırmayı başardı. Protesto sırasında ve Ersin Tek görevlilerce salonun dışına alınırken konuşmacının insicamından hiçbir şey kaybetmeden konuşmasına devam etmesi de ayrıca dikkat çekiciydi. Fakat “Temiz Kömür’’ iddiasında olan zirvedeki otuza yakın konuşmacının içerisinde tek bir çevre örgütü sözcüsünün veya bu alanda çalışmalar yürüten akademisyenin olmayışı, bu protestonun da elbette göz ardı edileceğini bizlere anlatmaya yeter sanıyorum.

Peki gerçekten enerji üretimi söz konusu olduğunda çevreci tezler muhatap kabul edilmeyebilir mi? İklim krizi ile mücadele karar alıcıların göz ardı edebilecekleri bir husus mudur? Sektörün iddia ettiği “Temiz Kömür’’ sahiden mümkün olabilir mi? Bu konulara biraz daha yakından bakalım…

Rusya’nın Gölgesinde: “Dünya Kömüre Muhtaç’’

Temiz Kömür Mümkün Mü?
Fotoğraf: Pixabay

Önce “Türkiye Yüzyılı’’ için enerji alanındaki en büyük değişimlerden birinin temiz kömür teknolojileri olacağını düşünen Hüseyin Erdoğan’ın iddialarına biraz daha yakından bakalım.

Hüseyin Erdoğan katıldığı bir televizyon programında Türkiye ve tüm dünyada elektrik üretiminin içindeki payın altını çizerek dünyanın kömüre muhtaç olduğunu dile getiriyor. Fosil kaynakların enerji üretimindeki payının azalacağını düşünenlere karşın önümüzdeki on yıl daha kömürün yerini koruyacağını öngörüyor ve hatta tüm dünyada kömüre olan talebin büyüdüğünü belirtiyor.

Ayrıca Hüseyin Erdoğan, bir ajansa verdiği röportajda Rusya-AB gerginliği neticesinde Avrupa’da yaşanan enerji krizi ile kömürün “vazgeçilmeyecek’’ bir enerji kaynağı olduğunu gördüğümüzü öne sürüyor ve bunu Rusya-AB gerginliğine hiç değinmeden yapıyor. Nitekim yaşanan enerji krizinin Avrupa’yı kömüre ve nükleere yönelttiğini ve kapatılan pek çok santralin yeniden açıldığını biliyoruz. Hatta bu süreç içerisinde İngiltere otuz yıl sonra ilk kez yeni bir kömür madeni projesine onay vermek durumunda kaldı. Fakat “Kömürden vazgeçmeyelim. Çünkü bürokratik sorunlar yaşıyoruz.’’ demek yerine “Majör bürokratik sorunlara mahal vermeyelim. Çünkü kömüre muhtaç kalıyoruz.’’ demek, tüm dünyanın geleceği için politik olarak çok daha doğru bir bakış açısı olacaktır diye düşünüyorum.

Tüm bunların yanı sıra Hüseyin Erdoğan’ın bir de şikayeti var. Takdir edileceği üzere tüm dünyada iklim krizi ve yeşil enerji imkanları hususunda farkındalığın artması yatırım eğilimlerini etkileyerek kömür sektörü üzerinde bir finansman baskısı yaratıyor. Hüseyin Erdoğan ise bu eğilimde olan bazı finans kuruluşlarının takındığı tavrın, kömür rezervini kullanma konusunda çok büyük bir engel teşkil ettiğini düşünüyor.

“Temiz Kömür’’

Temiz Kömür Mümkün Mü?
Fotoğraf: Pexels | Soakkadinirvana

Hüseyin Erdoğan’ın görüşüne göre kömür karşıtlarının düşüncelerine rağmen kömür, uygun fiyatlı ve güvenilir enerji sağladığı için şahsen korelasyonu kuramadığım bir biçimde yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaşmasını da destekliyor. Bu noktada Erdoğan, kömür yakıtlı santrallerin sürekli enerji üreten santraller olmaları hasebiyle yenilenebilir enerji santrallerinin sisteme entegrasyonunda kömürün kritik bir öneme sahip olduğunu düşünüyor.

Peki, temiz kömür teknolojileri ne vadediyor?

Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi’nin ve 2018 yılında yayınlanan Temiz Kömür Teknolojileri Ropuru’nun savına göre bahsi geçen teknolojiler sayesinde kömürü daha çevreci, daha verimli ve daha düşük emisyonlu biçimde kullanabilmek mümkün. Rapor geliştirilmekte olan teknolojileri dört ana başlıkta sunuyor; kömür hazırlama/iyileştirme, santralde verimlilik iyileştirmesi ve emisyon kontrol, gazlaştırma ve son olarak da karbondioksit tutma, depolama ve kullanma. Özetle bu teknolojilerle kömürün üretiminden kullanımına kadar birim başı verimliliğin artırılması ve atık miktarının azaltılması öngörülüyor. Fakat tüm bu sistemler en ince detayına kadar hayata geçirilse dahi sıfır emisyon ve sıfır atıktan bahsedemiyoruz. Hal böyleyken ne yazık ki “Temiz Kömür’’ diye bir iddianın herhangi bir karşılığı yok. Kaldı ki topyekün bir uygulamadan değil, işlemekte olan mevcut kömür santrallerinin bu teknolojiler ile “harmanlanmasından’’ söz ediliyor.

“Temiz Kömür’’ iddiasının teknik olarak bir karşılığının olmadığını yineleyerek bir şeyin daha altını çizmekte fayda görüyorum. Mantık çerçevesinde geleneksel kömür endüstrisinde teknolojik atılımların gerçekleşmesi ilk bakışta “zarardan kar etmek’’ gibi gözükebilir. Fakat bu durumun bahsedildiği gibi “çevreci’’ ve “sürdürülebilir’’ olmadığını belirtmekte fayda var. En önemlisi ise bu atılım eski olanı süslemekten ileri gidemezken ihtiyaç duyduğumuz bir “zihniyet değişimini’’ de ne yazık ki öngörmüyor.

Kapak Fotoğrafı: Greenpeace ‘’Temiz Kömür’’ Eylemi