Sürdürülebilirlikte İlk Madde: Yoksulluğa Son

Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2023

Yoksulluk sizin için ne ifade ediyor? Kendinizi, çevrenizi ve dünyayı göz önünde bulundurduğunuzda günlük ne kadar kazanırsanız yoksul sayılmazsınız?

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri belirlenirken ilk madde yoksulluk üzerinde duruyor. Gelin dünyada yoksulluk ne durumda birlikte bakalım.

Dünyada Yoksulluk

Fotoğraf: Mihály Köles

 

2018 Küresel İnsani Yardım Raporu’na göre dünyada 2 milyar insan yoksulluk yaşıyor. Bu sınırı belirlenen rakam ise sadece günlük 3.2 dolar. Yani eğer siz günlük 4 dolar kazanıyorsanız -ki bu Türkiye’de asgari ücret bile değil- dünyanın %25’inden daha zenginsiniz demektir. “Aşırı Yoksulluk” içerisinde olan (günlük 1.9 dolardan az kazanan) insanların sayısı ise 753 milyon. Ülkemizin nüfusunu 80 milyon olarak kabul edersek 9 adet Türkiye, dünyada aşırı yoksullukla mücadele ediyor. 

Günün birinde tüm bu verileri kullanıp “bakın bolluk içerisinde yaşıyorsunuz” diyen siyasetçiler çıkar mı bilinmez, fakat hiçbirinin bu adaletsiz gelir dağılımını yüksek sesle ve çok içten dile getirmediğini biliyoruz. Yine de bu konunun Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri içerisinde ilk sırada olması ümit verici olarak kabul edilebilir.

Yoksulluğu Gerçekten Görüyor Muyuz?

Fotoğraf: Karl Fredrickson

 

Kevin Carter ismini hiç duydunuz mu? Kendisi 1993 yılında fotoğrafçılık dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan Pulitzer’i kazandı. 

Carter, bu tarihte Birleşmiş Milletler ile Sudan’a gitti. Ekip, bir köy yakınında yiyecek dağıtırken Carter köyden biraz uzaklaştı ve bir kız çocuğu gördü. Çocuk, açlıktan hareket edemiyordu ve kemikleri tek tek görülüyordu. Onun bu çaresiz halini sadece ünlü fotoğrafçı değil, bir akbaba da görmüştü. 

Fotoğraf: Kevin Carter

 

Bir deklanşör sesiyle ölümsüzleşen bu an birkaç şeyi değiştirdi. Fotoğrafın sahibi bir ödül kazandı, fotoğraf tüm dünyada büyük yankı uyandırdı, Carter küçük kız çocuğuna yardım etmediği için linç edildi ve dayanamayıp intihar etti. Peki, ne değişmedi? Elbette yaşanan açlık! Üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen bugün, hatta siz bu yazıyı okurken bir çocuk açlıktan ölüyor. Belki başında bir akbaba beklemiyor, belki sahne çok farklı ama yaşanan şeyler aynı! 

Tekrar Düşünme Zamanı

Fotoğraf: Avinash Kumar

 

Günlük kaygılarımız ve koşuşturmamız arasında belki de aklımıza bile gelmeyen konuları düşünme zamanı sizce de gelmedi mi? İhtiyacımızdan fazlasını alırken ve yiyecekleri çöpe atarken içimizin sızlamaması normal mi? 

Biliyoruz, kimse tek başına bu yoksulluğun önüne geçemez. Fakat biz sesimizi çıkardıkça, bir oldukça ve dünya devletlerine baskı yaptıkça aksiyon alınmasını sağlayabilir, kim bilir belki bir gün aç tek bir çocuk olmadığını bilerek huzurla uyuyabiliriz.