Güncelleme Tarihi: 23 Ekim 2021
Oyuncu kadrosu, müzik seçimi, konu, ortam… Bunlar, izlediğimiz dizinin bizleri içine çekmesi, sarması için öne çıkan faktörlerden bazıları. Peki ya sabırsızlıkla takip ettiğimiz karakterlerin gardıropları? Bir karakterin herhangi bir sahnede giydiği kıyafet, onun sadece tarzını, ruh halini yansıtmakla kalmıyor, ardındaki düşünce, işaret ettiği mesaj, izleyiciyi konunun içine daha çok sürüklüyor, ona direkt olarak söylenmeyen, ifade edilmeyen hislere rehber oluyor. O zaman gelin hafızalarda iz bırakmış dizilerdeki kıyafet tercihlerini mercek altına alalım.
Game of Thrones
Game of Thrones’un son sezonu birçok izleyiciyi hayal kırıklığına uğrattı. Ancak tarihe geçecek bu dizinin son sahnesindeki kostüm detayları sizleri şaşırtabilir. Sansa’nın taç giyme töreninde giydiği elbise, ailesine, Stark hanedanına bir mesaj niteliğinde. Bu önemli gününde Sansa; geçmişini, öğrendiklerini ve ailesini elbisesindeki küçük detaylarla yaşatmaya devam ediyor.
Sansa’nın bu kostümü daha önce giydiği siyah elbisesi ve Margaery’nin düğününde giydiği gelinlikle aynı kumaştan tasarlanmış. Bunun nedenini kostüm tasarımcısı Michele Clampton, Sansa’nın Margaery’ye olan bağlığı olarak açıklıyor. Sansa’nın metal, adeta bir zırhı andıran korsesi ise “Weirwood tree” diye adlandırılan ağacın dallarıyla süslenmiş. Bu ağaç, ailesinin ve evi Winterfell’in gücünü, eski geleneklerini temsil ediyor. Bu ağacın kırmızı yaprakları sağ kolu da sarıyor. Aynı kolun detaylarını incelediğimizde Stark hanedanının armasını andıran dokulu, sivri desenleri görüyoruz. Baba tarafına gönderme yapan Sansa, balıksırtına, balığın pullu derisine de benzeyen bu desenle annesini de adeta yanında taşıyor. Annesi Catelyn Stark, arması balık olan Tully hanedanından geliyor. Tek omuz peleriniyle kardeşi Arya ve üstündeki siyah tüylerle Jon Snow’u temsil eden Sansa, bu kostümü içinde Stark hanedanının arması olan ulu kurtun motiflerini de barındırıyor. Bunun bir örneği de omuzunda yer alan kurt kafası. Tacın ön kısmında bulunan ulu kurt motifleriyle abisi Robb ve babası Ned’e gönderme yapan Sansa, Cersei’nin tacını da andıran bu basit, iç içe geçen tasarımla onun hayatına olan etkisini vurguluyor. Sansa, korsesine bağlanan kısa zinciriyle ise önceki sezonlarda adeta bir zırh gibi taktığı kolyesine gönderme yaparak kendi varlığını temsil ediyor.
The Queen’s Gambit
Satranca olan ilgisi ve yeteneği kıyafetlerine yansıyan Beth genelde satranç tahtasını andıran geometrik desenlerin yoğun olduğu elbiseler, etekler, bluzlar ve paltolar tercih ediyor. Dizinin son sahnesinde üstünde gördüğümüz, siyah boğazlı kazağı ile kombinlediği bu bembeyaz giysisi de tarzını yansıtıyor.
Beyaz bütünlüğün içine siyahla hareket, zıtlık katan Beth, satranç tahtasının renklerini giyimine taşımış. Ancak bu kombinin öne çıkan başka bir anlamı daha var: Beth, daha önce yenildiği, çok zor bir rakip olarak gördüğü Grandmaster (Büyükusta) Borgov’u kendi ülkesi olan Rusya’da yendikten sonra bir satranç oyuncusunun gelebileceği en yüksek mevkiye ulaşır. Maçtan sonra beyazlara bürünen Beth, beyaz vezir gibi giyinir. Şahtan sonra en önemli ve en çok puan getiren taş olan vezir, aynı zamanda en fazla hareket kabiliyeti olan taştır. Bu nedenle, vezir, birçok satranç ustası için oyunu devam ettiren en değerli taş olarak görülür.
Son maçını beyaz taşlarla oynayan ve kazanan Beth de beyaz veziri andıran giyim tercihi ile satranç dünyasının başını çeken oyuncusu olduğunu vurguluyor. Ayrıca, beyaz renk Beth’in olgunlaştığını, bağımlılıklarını yenmeye doğru bir adım attığını, sadece satrançta değil, kendi hayatında da yol kat ettiğini simgeliyor.
Dizinin kostüm tasarımcısı Gabriele Binder’a göre kıyafetin arkasındaki düşünce, Beth’in satranç tahtasında galip geldiğini ve bu tahtanın dünya olduğunu yansıtmaktı.
The Undoing
Kitaptan uyarlanarak geçen sene ekranlarımıza taşınan, başrollerini Nicole Kidman ve Hugh Grant’in paylaştığı The Undoing çok ses getirmişti. Ancak dizinin oyuncuları, konusu ve gizemi dışında asıl öne çıkan Nicole Kidman’ın canlandırdığı Grace isimli karakterin giydiği birbirinden havalı, etkileyici paltoları oldu.
Bu paltolar, Grace’in ruh halinin yalnızca siyah ya da beyazdan ibaret olmadığını, karmaşık, bulunduğu durumdan etkilenen, azap çeken bir karakter olduğunu anlatıyor. Paltolar, Grace’in “katmanlı kişiliğini” simgeliyor. İçine düştüğü durumdan ve toplumun zalimliğinden, hayatın acımasızlığından, kısacası dış dünyadan kendini korumak isteyen Grace, paltolarını adeta bir zırh, bir kalkan, bir bariyer olarak kullanıyor.
Friends
Uzun zamandır merakla beklenen, 90’lar ve 2000’lere damga vurmuş Friends dizisinin özel bölümünün önümüzdeki hafta yayınlanacağını biz de bir kez daha duyuralım.
Dizinin ilk senelerinde modaya yön veren, ilham olan kombinlerin genellikle özel tasarım olduğunu biliyor muydunuz? Büyük beğeni ile izlediğimiz oyuncuların ilk sezonda giydiği çoğu kıyafet kostüm tasarımcısı Debra McGuire imzalı… Seneler ilerledikçe trendlerle şekillenen tasarımlar, kalıplar da gittikçe daralmaya, oyuncunun üzerine oturmaya başlıyor. Juice Couture’un dar, küçük, kısa tişörtlerinden ilham aldığını belirten McGuire, tasarımlarında da bu akımı yansıtıyor. Ancak 2000’lere gelindiğinde, programları oldukça yoğun olan oyuncuları ölçüme, provaya çağırmakta zorlanıyor ve dizi için özel tasarım yapmayı bırakıyor. Ayrıca sektörün gittikçe artan markalara, logolara ilgisi, özgün olmak yerine tüketicileri marka satın almaya, karakterlerin üzerinde de marka kıyafetler aramaya yöneltiyor. Çok sevdiğimiz Friends karakterlerinin de gardıroplarına yansıyan bu tutku, bu değişim, izleyiciler tarafından da fark edilmişti.
Kapak görseli: Popsugar
