Danimarka'da Dev Enerji Adası Planı Onaylandı

Danimarka’da Dev ‘Enerji Adası’ Planı Onaylandı

Güncelleme Tarihi: 11 Ocak 2023

5.8 milyon nüfusu olan Danimarka’da yaklaşık 3 milyon haneye yetebilecek kadar enerji üretimi yapma kapasitesi bulunan iki büyük enerji adası projesi, ilk etapta siyasetçiler tarafından radikal bulunsa da tüm kesimlerden destek alarak onaylandı. Dünyada bir ilke imza atacak projede denizin üzerinde, karadan ortalama 80 kilometre açıkta, üzerinde 200 adet dev rüzgar türbini bulunan yapay adalar inşa edilmesi planlanıyor. Rüzgar enerjisi teknolojisinde ön sıralarda yer alan Danimarka, ilk açık deniz rüzgar çiftliği projesini 1991 yılında inşa etmişti ancak yeni adaların kıyaslanamayacak kadar daha fazla enerji üretmesi hedefleniyor. Adanın karaya bu denli uzak olarak inşa edilmesinin ardında açık denizlerde rüzgar hızının kıyı kesimlere nazaran çok daha güçlü olması var. 

Şimdilik projenin toplam 5 GW (Gigawatt) enerji üretebilecek şekilde Kuzey ve Baltık denizlerinde kurulması söz konusu. Maliyeti 28 milyar euro olarak tahmin edilen projede kamu ve özel sektör birlikte çalışacak. 2033 yılında aktif olarak kullanılmaya başlanması planan yapının, en az 18 futbol sahası büyüklüğünde yer kaplayacağı tahmin ediliyor. Yapıdan elde edilen elektrik enerjisinin bir kısmı Almanya ve Hollanda gibi diğer komşu Avrupa ülkelerinde de kullanılabilecek. Ayrıca enerjinin taşımacılık, havacılık ve endüstride de kullanılması ihtimaller dahilinde. 

Dünya çapında iklim eylem planlarına en çok yoğunluk veren ülkelerden biri olan Danimarka, geçtiğimiz aralık ayında Kuzey Denizi’nde petrol ve doğal gaz aramalarına son verileceğini açıklamıştı. Ülkenin kısa vadeli planlarının arasında 2030 iklim hedeflerinden bir tanesi olan sera gazı seviyelerini 1990 yılına indirerek %70 azaltmak var. Ülke, uzun vadede ise uluslararası iklim antlaşmalarına uyacağını ve kademeli olarak fosil yakıtlara olan bağımlılığını 2050 yılına kadar sıfırlayarak karbon nötr bir ekonomiye sahip olacağını taahhüt ediyor. Yenilenebilir enerjiye geçiş çalışmaları ve gelecekte düşük karbon ayak izine sahip olan bir toplumsal yaşam için bütçeler neredeyse iki katına çıkarılmış ve devlet yatırımları, raporlar, projeler yetkili kurumlarca denetleniyor. Yapımına başlanacak enerji adalarının belirlenen iklim hedeflerine uymada ve yeşil enerjiye geçişte büyük bir adım olması planlanıyor. 

Yenilenebilir ve Temiz: Rüzgar Enerjisi

rüzgar türbini

Fotoğraf: Nicolas Doherty

Yenilenebilir enerji kaynakları doğada kendiliğinden var olan kaynaklardan elde edilebilen, sürdürülebilir ve temiz olarak tanımlanabilecek enerji türüdür. Yenilenebilir enerjiye örnek olarak güneş, rüzgar, dalga, jeotermal ve biyoenerji verilebilir.

Kömür, petrol, doğalgaz gibi yenilenemeyen enerji kaynaklarının işlenmesi ve kullanımı iklim krizinin en büyük etkenlerinden bir tanesi. Nüfusun giderek artacağı, ülke ekonomilerinin her yıl büyüyeceği gerçeği ile enerji kaynaklarına olan talebin de katlanarak artacağı bir gerçek. Ülkeler, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde 2030 ve 2050 yıllarına kadar kademeli olarak daha yeşil ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmenin planlarını yapıyor. 

Rüzgar enerjisi, coğrafi olarak uygun olan konumlara yerleştirilen rüzgar türbinleri ile elektrik enerjisine çevirilebiliyor. Günümüz için bu dev rüzgar türbinlerinin üretimi ve inşası oldukça maliyetli olsa da talep ve teknolojik gelişmelere de bağlı olarak türbinlerin üretim maliyetinde 2040’a kadar azalma olacağı öngörülüyor. 

Avrupa Birliği, rüzgar enerjisi kullanımında 2030 yılına kadar beş, 2050 yılına kadar ise 25 kat artış hedefliyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)’ya göre ise yüzen türbinler 2040’a kadar tüm dünyanın elektrik ihtiyacının 11 katını üretme potansiyeline sahip olacak.