60’lar modası deyince aklımıza ilk neler geliyor? Bir yanda The Queen’s Gambit’de izlediğimiz geometrik kalıplı kıyafetler, diğer yanda ise kuşkusuz rengârenk, kısacık, üste oturmayan, adeta bir kız çocuğu elbisesini andıran kombinler… Filizlenen Carnaby Street stilini ABD’ye taşıyarak özellikle güneyli banliyö kadınlarına hitap eden bu kıpır kıpır kıyafet akımını bir tasarımcıyla ilişkilendirmek mümkün: Lilly Pulitzer. 50’lerin temiz dikişli, çizgili kıyafetleri, eldivenli kombinleri karşısında cıvıl cıvıl baskıları ve rahat, bol kesimleriyle 60’ların modasına imza atan, preppy tarzının başyapıtlarından Lilly Pulitzer stili bugünkü yazımızın konusu. Gelin 1960’lar Amerikan modasına hayat veren bu tasarımcıyı, bu tarzı beraber inceleyelim…
Lilly Pulitzer Kimdir?
Lillian Lee McKim 1931’de New York’ta, sosyetenin önemli isimlerinden Robert V. McKim ve Standard Oil şirketinin mirasçısı olan Lillian Boswick McKim’in ortanca kızları olarak doğar. 1952’de yayıncılık alanında bir efsane olmuş Joseph Pulitzer’ın torunu Peter Pulitzer ile o zamanın cemiyet hayatının beklediği büyük görkemli bir düğün töreni yapmadan hızlıca evlenir. Çiftin, zengin kesimin sadece yazlık olarak ziyaret ettiği Palm Beach Florida’ya yıl boyu yaşamak için taşınması döneme yeni bir bakış açısı getirir. Monoton hayatına bir hareket getirmek adına bir gün Lilly, portakal bahçelerininde yetişen meyveleri satabileceği bir portakal suyu standı açmaya karar verir. Ancak giysilerinin sıçrayan portakal suyuyla lekelendiğini fark edince kendine form olarak çok basit, kolsuz, önlük misali ama çarpıcı, rengârenk tropikal baskılı elbiseler diktirtir. Satış yaparken giydiği bu elbiseler portakal suyundan daha çok sükse yapınca, diktirdiği elbiseleri satmaya yönelir. “Lillys” adıyla öne çıkan bu elbiselerin satışının ve bilinirliğinin artmasıyla Lilly kendi tasarımlarını, kendi dükkânında satmaya başlar; böylece Palm Beach tasarımcısı Lilly Pulitzer moda dünyasına adım atar.
60’ların Amerikan Modasına Can Katan Lilly Pulitzer Stili
Lilly Pulitzer, özgün tasarımlarıyla belli konumdaki kadınların taşıyabileceği kıyafetleri yeniden uyarlar. Keskin çizgili, üste oturan, korseli, eldivenli giysilerin tam tersine bol, rahat, kolsuz, cıvıl cıvıl, rengârenk, dizüstü elbiseler cemiyet hayatında yer alan kadınlar arasında hızlıca favori olur. Lilly’nin kendi tercihi de olan çıplak ayak, sade bir güneş gözlüğü ve bandana ile tamamlanan bu elbiseler, çocuksu havalarıyla farklı bir tarz yansıtır. Böylece Lilly de 60’ların Amerikan moda stilinin büyük öncüleri arasına adını yazdırır.
Palm Beach’teki yakın çevresinin yanı sıra Lilly’nin eski okul arkadaşı, First Lady Jackie Kennedy de üzerinde Lilly’nin elbiselerinden biriyle fotoğraflanınca, tasarımlar bütün Amerika’da ses getirir. İşletimi, tasarımı Palm Beach’te yapılan, kumaşları da Key West’ten tedarik edilen bu elbiseler, coşkulu temalı baskılarıyla Florida sahillerinin tropikal kokusunu, sımsıcak esintisiyle tüm Amerika’ya yayarak herkesi güneşi takip etmeye davet eder.
Lilly Pulitzer stili ve tasarımları sadece kadınlarla sınırlı kalmaz. 60’ların sonuna doğru Lilly, “Men’s Stuff” isimli erkeklere yönelik bir seri çıkartır. Rengârenk yeleklerden hayvan, palmiye baskılı, çarpıcı ceketlere ve pantolonlara kadar bu serinin tasarımları da aynı elbiselerde olduğu gibi canlı, hayat dolu bir yaşam biçimi yansıtır. Lilly Pulitzer bu çocuksu bakış açısını, rengârenk, capcanlı ruh halini el yapımı çiçekler ve duvar kâğıtlarıyla süslenmiş dükkânında müzik eşliğinde, alışverişe gelen misafirleriyle buluşturur.
İlginç gerçek: Her Lilly Pulitzer ürününde “lilly” ismi baskının içinde gizli!
İzini Yaşatmaya Devam Eden Lilly Pulitzer Tarzı
Fotoğraf: The Daily Beast
Kendi yazdığı hikâyesini, özgün imajını korurken bir yandan da değişen trendlere ayak uyduran, onlarla şekillenen marka 1970’lerde de varlığını sürdürür. Ancak 1980’lere gelindiğinde satışlardaki düşüşle 1984’te mağazalar kapanır. Bunun bir nedeni de 80’ler modasında daha yumuşak renk tonlarının öne çıkmasıdır. Kısa bir süre sonra 1990’larda, marka satın alınarak el değiştirir ve yeniden canlandırılır. 2013’te vefatına kadar markanın kreatif danışmanlığını sürdüren Lilly, günümüzde Amerika geneline yayılmış Lilly Pulitzer mağazalarıyla tüketiciyi tasarımlarıyla buluşturmaya devam ediyor. Başka markalar ve Target benzeri AVM’lerle iş birliği yapan Lilly Pulitzer, kendi vizyonuyla uyumlu olarak, ürünlerinin sadece üst kesim tarafından değil, her kesimden insanlar tarafından beğeniyle giyilmesini hedefler.