Güncelleme Tarihi: 2 Ekim 2021
Geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü moda şirketi Victoria’s Secret, markanın adı geçtiğinde hemen herkesin aklına ilk gelen şey olan ‘’meleklerine’’ veda etti. Tabii “Victoria’s Secret melekleri artık olmayacak!” haberi, hem basında hem de gündelik sohbetlerde sıkça konuşuldu.
Zaten 2019 yılında alınan kararla yeni yılın gelişi ile televizyonları süsleyen defile iptal edilmişti. Biraz bile takip etmiş olan herkes bilir ki bu yalnızca basit bir defile değildi. Victoria’s Secret melekleri, tüm eğlence sektörü için yılın en büyük organizasyonları arasındaydı. 2019 yılında alınan karardan yaklaşık bir sene sonra ise markanın büyük ortaklığı, 1.1 milyar dolara Sycamore Partners isimli bir yatırım firmasına devredilmişti. Aynı yıl içerisinde markanın eski sahibi L Brands’ın eski Pazarlama Direktörü Ed Razek’in pek çok modele cinsel tacizde bulunduğu iddiası, hem firmayı hem de camiayı fazlasıyla sarsmıştı.
Marka Yöneticisi Martin Waters, ‘’Dünya değişti ve biz buna cevap vermekte çok yavaş kaldık. Erkeklerin istediği gibi olmayı bırakıp kadınların istediği gibi olmalıydık.’’ açıklamasıyla birlikte ‘’melekleri’’ marka pazarlamasından kaldırdıklarını duyurdu. Buna sebep olarak da meleklerin artık ‘’kültürel olarak alakalı’’ olmadıklarını öne sürdü.
VS Collective
Victoria’s Secret melekleri artık tarihe karışırken marka için VS Collective dönemi başlıyor. Duyurulan bu yeni platformla beraber başarılı kadın imajının ön planda olması hedefleniyor. Bu uğurda firma tarafından yedi yeni marka yüzü belirlendi: ABD Kadın Futbol Milli Takımı’nın kaptanı Megan Rapinoe, trans model Valentina Sampaio, Güney Sudanlı sığınmacı model Adut Akech, Hint sinema oyuncusu Priyanka Chopra Jonas, fotoğrafçı Amanda De Cadenet, Çin asıllı kayak yarışmacısı Eileen Gu ve idol büyük beden modeli Paloma Elsesser.
Aristocu Güzellik Anlayışının Son Kalesi Düştü
Aslına bakarsanız bu karar, hiç de öyle lanse edildiği gibi bir devrim değil. Zaten son yıllarda oldukça popüler olan ‘’beden olumlama’’ trendi ile birlikte pek çok firma bu konudaki tutumlarını keskin bir şekilde değiştirmişti. Fakat bu olayı bu kadar önemli yapan etmen, Victoria’s Secret meleklerinin sadece bir grup model olmakla kalmayıp algılanışları ile beraber birer ‘’ikon’’ olmalarıdır diyebiliriz. Çünkü melekler, Aristoteles’ten beri güzelliğin matematik ölçülerle ilintili olduğunun ve düzen, simetri ile mutlak uyum mantığının en bilindik ve mükemmel temsilcileri olarak orada duruyorlardı ve fakat artık yoklar.
Takdir edersiniz ki bu karar, kamuoyunu her zamanki gibi ikiye böldü. Kimilerine göre geç kalınmış ve kesinlikle olması gereken bir değişiklikti. Marka, aldığı bu kararla birlikte kadın bedenin metalaşmasına karşı verilen büyük mücadele için önemli bir adım atmış oldu. Hem zaten bu kararı olumlu bulan insanlara göre bir ‘’kadın’’ iç giyim markasının kararlarını erkek beğenilerine göre alması fazlası ile akıl ve çağ dışıydı. Kimilerine göre ise bu karar SJW’lere* (Social Justice Warrior) karşı kaybedilmiş bir cephe. Hatta bu kararı ‘’küresel fast food lobisinin’’ bir işi olarak görenler bile mevcut. Şaka bir yana kararı olumlu bulanların yanı sıra kapitalizmin sadece çarklarını yenilediğini, yani aslında bunun kadınlar gözetilerek alınmış bir karar olmadığını düşünenlerin sayısı hiç de azımsanabilecek gibi değil.
İlginçtir ki kararın övüldüğü haberlerde bile markanın ‘’seksi’’ kavramını yeniden şekillendirmeye soyunduğu yazıyor. Ne münasebetmiş canım! Görünen o ki ‘’standartların’’ ortadan kalkacağı falan yok. Sadece daha demokratik olan ama yine de ‘’birileri’’ tarafından takdir edilmiş standartlarla muhatap olacağız. Bana soracak olursanız bu, bu haliyle bile tamamen beyhude bir çaba. Çünkü artık belli ki standartlar, firmalarca değil sosyal medya trendlerince belirleniyor.
Bir de işin başka bir boyutu daha var tabii… Bizlere şu zamana kadar modellerin beden ölçülerinin güzellikle alakalı olmadığı, kıyafetlerin güzel gözükmesi için dikkat edilen bir mesele olduğu söyleniyordu. Yani sözüm ona mankenler sadece birer askıydı. Belli ki pek de öyle değilmiş. Uzun lafın kısası, umarım Victoria’s Secret’in giriştiği bu ‘’sempatikleşme’’ süreci ve genişleyen pazar onlar için fazlasıyla ‘’karlı’’ olur.
Ne diyelim…
*Social Justice Warrior: Türkçeye “Sosyal Adalet Savaşçısı” olarak çevrilebilecek, sosyal medyada her konuda duyarlılık yaratmayı hedefleyen kitle.
Kapak İllüstrasyonu: Yiğit Özçakmak
