Taşradaki Sürdürülebilirlik

Taşradaki Sürdürülebilirlik

Tamamen dolu bir gardırop, içinde her şeyin bulunduğu bir buzdolabı, yeni sezon eşyalarla döşenmiş bir ev… Tüketmeye karşı bu kadar büyük bir arzu beslerken sürdürülebilirlikten bahsetmek çok zor. Belki de tam olarak bu sebeple minimal bir yaşam tarzını benimsemeliyiz. Minimal yaşam tarzı içinse aslında uzaklara gitmeye gerek yok. Anadolu’daki köylerde yıllarıdır kullanılan yöntemler, bugün sürdürülebilirlik tanımına tam olarak uyuyor. Taşradaki sürdürülebilirlik, şehrin kurtuluşu olabilir!

Kırsalda Atıksız Yaşam

Taşradaki Sürdürülebilirlik

Fotoğraf: RitaE

Biz şehirde yaşayanlar için atıksız yaşamak çok zor geliyor. Aslında her şeyin bir çözümü var. Ama kırsalda yaşayan insanlar için atık, gerçek bir problem bile değil. Biraz da öyle yerlerdeki atık toplama hizmetleri şehirlerdeki kadar sık yapılmadığı için buna mecburlar. 

Köylerin atıksız yaşama adapte olabilmelerinin bir diğer sebebi de israftan kaçınma üzerine kurulu bir yaşam stiline sahip olmaları. Bir köy evinde bulunan neredeyse her şey yeniden kullanılabiliyor. Yemek artıklarının birçoğu kompost yapılıyor. Ayrıca ev bahçelerinde gübre olarak kullanılabiliyor. Bunun dışında bir köy evindeki hemen hemen her parçanın bir işlevi var. Miadı dolmuş bir at arabası tekerleğini bir masa, paslanmış bir sabanı eşya askılığı olarak görebilirsiniz. Haliyle taşradaki insanların çöp kutuları, çoğunlukla yavaş doluyor. 

Temiz Enerji Kullanımı

Taşradaki Sürdürülebilirlik

Fotoğraf: PhotoMIX-Company

Türkiye’deki çoğu köyde ısınma büyük bir problem. Bazı şehir merkezlerinde dahi bulunmayan doğalgaz hatları, köylerde neredeyse hiç yok. Peki, bu sorun nasıl çözülüyor dersiniz? 

Köy evlerinde ısıtma için güneş enerjisi kullanımı fazlasıyla yaygın bir çözüm. Neredeyse her evin çatısında bir güneş paneli ve su tankı bulunuyor. Ayrıca bu güneş panelleri elektrik kesintilerine karşın yedek bir çözüm olarak kullanılabiliyor. 

Hayvan atıklarından elde edilen tezekler ise kış aylarında yakacak olarak kullanılabiliyor. Her karbon temelli ısıtma sisteminde olduğu gibi tabii ki bunun da bir karbon ayak izi var. Fakat yapılan araştırmalar gösteriyor ki odun, kömür ve doğalgaz yerine tezek kullanmak, karbon ayak izini düşürüyor. 

Ata Tohumu ve Doğaya Saygı

Taşradaki Sürdürülebilirlik

Fotoğraf: Joshua Lanzarini

Kırsalda yaşayan bir insan için en kutsal şeylerden biri doğanın kendisidir diyebiliriz. Geçimini ondan sağladığı için işlediği toprağa, yaşadığı ekolojiye fazlasıyla duyarlı davranırlar. Örneğin tarlalara yakın devlet arazilerinde dahi köylülerin ağaç budaması yaptığını biliyor muydunuz? Bir yandan tarlalarını daha güvenli hale getirirken aynı zamanda orman ıslah çalışmalarına da katkıda bulunuyorlar. 

Diğer önemli bir nokta ise ata tohumu kullanımı. Yüzyıllardır nesilden nesile aktarılan tohumlar, GDO’suz ürün yetiştirmeye olanak sağlıyor. Dünyanın neredeyse her yerinde endüstriyel tarım sebebiyle hibrit tohumlar kullanılıyor. Bu durum sebebiyle bazı ekolojilere zarar veren, yetiştirilmesi durumunda verimsiz toprak kullanımına sebep olan pek çok ürün tarlalara ekiliyor. 

Bazı çiftçiler ise hala bu durumun karşısında durmaya devam ediyor. Hala Manisa’nın kavunu, Amasya’nın elması isimlerinde sadece bölgeye has ürünler olmasının önemli sebeplerinden biri de ata tohumu yetiştiriciliği… 

Kırsal Bölgelerde Sürdürülebilir Ev Tasarımı

Taşradaki Sürdürülebilirlik

Fotoğraf: Kareni

Kırsaldaki çoğu ev, klasik modern şehir tasarımlarından oldukça uzak. Olabildiğince verimli arazi kullanımı görebildiğimiz evlerde betonarme, çelik ve fabrika tuğlası kullanımı çok düşük. Neredeyse 80-100 yıllık kerpiçten yapılan evler hala sağlam bir şekilde ayakta kalmaya devam ediyor. Kerpiç ve taştan ev yapmak, modern yöntemlere kıyasla çok daha sürdürülebilir bir çözüm. 

Köy evleri, yakın çevresinin oluşturduğu insan yapımı bir doğa diyebiliriz. Çünkü bir köy evini oluşturan neredeyse her parça, en fazla 10 kilometrelik bir çap içerisinden geliyor. 

Nehirde bulunan çakıl taşlarının kullanılması, yakındaki bir arazide çamur ve kerpiç yapılması, önceki hasat döneminden kalan ayçiçeği saplarının duvarlarda dayanak malzemesi olarak kullanılması bunu kanıtlar nitelikte. 

Az Tüketim

Taşradaki Sürdürülebilirlik

Fotoğraf: Pexels

Eğer kırsal kökenli bir insansanız bazen yediğiniz bir meyveyi aslında o dönem yememeniz gerektiğini hissettiğiniz olmuştur. Belli bir dönemini köyde geçiren ve tarlalarda direkt olarak sebze ve meyvelerle etkileşime geçebilen insanlar, dönem ürünüyle sera ürünün farkını çok iyi biliyor. Köyde yaşayan insanlar genelde tüketim alışkanlıklarını oldukça sınırlandırır. Yalnızca sezonunda bazı ürünleri tükettikleri gibi ekstra bir alışveriş yapmaya da ihtiyaç duymazlar. Geçimini sağlayan ürünler dışında neredeyse her köy evinde bir hobi bahçesi bulunur. Bu hobi bahçelerine domates, biber, yeşillik, salatalık gibi gündelik kullanımda sıkça ihtiyaç duyular bitkiler ekilir. 

Diğer yandan köylerde turşu, salamura, kuru et, konserve gibi gıda saklama yöntemleri de sıkça kullanılır. Yaz aylarında elde edilen ürünler, kış aylarında da kullanılabilmek üzere kilerlere kaldırılır. Haliyle bir köy insanı, kış ayında domates almanın getireceği lojistikten tutun seradaki enerji harcamasına kadar pek çok sebepten kaynaklanan karbon salımından oldukça uzaktır. 

Kapak Fotoğrafı: Kareni