Sosyal medya, günümüzde büyük bir güç haline geldi. Milyonlarca insan, sesini sosyal medya aracılığıyla duyuruyor. Kadınlar da bu platformlarda etkin bir şekilde yer alarak fikirlerini paylaşıyor, toplumsal sorunlara dikkat çekiyor ve birbirlerine ilham veriyor. Sosyal medya, kadınların sesini daha geniş kitlelere ulaştırmalarına, kendi hikayelerini paylaşmalarına ve toplumsal değişime ivme kazandırmalarına olanak tanıyor. Bu yazımızda sosyal medyada meydan okuyan kadınlar ve sosyal medyada fotoğrafları binlerce kez görüntülenen kadın aktivistler var, iyi ki varlar!
Tarana Burke
Fotoğraf: https://metoomvmt.org
Sosyal medya etiketlerinin yaygınlaşmasından çok önce, Tarana Burke bir hashtag ile akım başlattı, #MeToo hareketini. Küçüklüğünde cinsel şiddete uğradığını ifade eden Burke, bu akım ile benzer deneyimler yaşayan kız çocukları için güvenli bir alan yaratmayı ve onları birbirleriyle bağ kurmalarını sağlamayı hedefledi ve bir kadın aktivist olarak cesur bir öncü oldu.
Ünlü oyuncu Alyssa Milano, cinsel saldırıya uğramış kişilerin hikayelerini #MeToo etiketiyle paylaşmalarını teşvik ettiğinde, bu kampanya küresel bir boyut kazandı. Milano’nun 2017’de attığı tweet ile sosyal medya devreye girdi ve dünyanın dört bir yanındaki kadınlar, daha önce sessiz kaldıkları cinsel taciz ve saldırı deneyimlerini cesurca paylaşmaya başladılar.
Ana Vasileva
Fotoğraf: kvinnatillkvinna.se
Yıllar 2013’ü gösterdiği sırada Ana Vasileva, Makedonya’daki tecavüz kültürüne dair bir blog yazısı kaleme aldı fakat bu yazı, Ana’yı çevrimiçi tacizlere maruz bıraktı. Bir kadın hakları savunucusu ve feminist kolektif Fight Like a Woman üyesi olan Vasileva, geri adım atmadı. Global #MeToo ve #TimesUp hareketlerinden ilham alan Vasileva ve diğer feminist aktivistler, Makedonya’da #СегаКажувам (#ISpeakUpNow) etiketiyle cinsel tacize karşı yeni bir sosyal hareket başlattılar.
Vasileva ve altı diğer aktivist, güç kullanımının kötüye gidişi ve cinsel tacizle ilgili kişisel deneyimlerini paylaşarak kampanyayı başlattılar. İlk günün sonunda, birçok kadın bu etiketi kullanarak yaşadıklarını anlatmaya başladı. Bu hareket, bölgedeki ilk geniş katılımlı kampanya haline gelerek, uzun süre medyada gündem olmaya devam etti.
Emma Watson
Fotoğraf: media.un.org
Emma Watson, BM İyi Niyet Elçisi olarak, #HeForShe kampanyasıyla kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği için insanları bir araya getirmeyi amaçladı. Bu kez odak noktası ise erkeklerdi.
Kampanyanın lansmanındaki konuşmasından bir parça şöyle: “Size sesleniyorum çünkü yardımınıza ihtiyacım var. Cinsiyet eşitsizliğini sona erdirmek istiyoruz ve bunu başarmak için herkesin katılımına ihtiyacımız var. Yapabildiğimiz kadar çok erkeği cinsiyet eşitliğinin savunucusu olmaya teşvik etmek istiyoruz. Ve bunun sadece sözde kalmamasını, somut bir değişim yaratmasını istiyoruz.”
Dina Smailova
Fotoğraf: eca.unwomen.org
Dina Smailova, 25 yıl boyunca tecavüzünü gizledi. 20 yaşında, bir grup sınıf arkadaşı tarafından tecavüze uğramış olmasına rağmen annesi ona, ailesini utandırdığını söylemişti. Yalnızlık ve dışlanmışlık hissi, akrabaları ve arkadaşlarıyla arasındaki bağları koparmasına neden oldu.
2016 yılında, Dina, Facebook üzerinden yaşadığı travmayı paylaşarak sessizliğini bozdu. Bu açıklamanın ardından kadınlar, kendi şiddet deneyimlerini özel mesajlarla ona anlatmaya başladı. Başkalarının hikayelerini duymak, Dina’nın bu konuşmayı sürdürmenin ne kadar kritik olduğunu fark etmesini sağladı.
Dina Smailova, “Kazakistan’da ilk kez, bu konuda açıkça konuşarak, hükümetin en üst kademelerinde ve köylerde, kasabalarda farkındalık yaratma etkinlikleri düzenlemeye başladık,” dedi. “Bu hareket, diğer cinsel istismar mağdurlarının sessizliklerini bozarak, istismarı bildirmelerine ve davalarını kazanmalarına yardımcı oldu.” Bu konuşmalar gösteriyor ki kadın aktivistler bir kadının sesi gibi başlayan akımlarla aslında binlerce kadının sesini çıkarmasına vesile oluyor…
Natalie Portman
Fotoğraf: wikimedia
Kadın aktivistler sadece ekonomik ve sosyal olarak zorluk yaşayan çevrelerden doğmuyor, dışarıdan bakınca oldukça ışıltılı bir hayat olarak görülen “Hollywood” çevresi de aktivizme ihtiyaç duyulan bir yer oldu…
“Time’s Up” hareketi, 2018 yılında Hollywood’un ünlü kadınları tarafından başlatıldı. Hareketin öncülerinden bazıları, aktrisler Reese Witherspoon, Shonda Rhimes, Natalie Portman, Eva Longoria, Kerry Washington ve Michelle Williams’dı.
Natalie Portman, “Time’s Up” kampanyasına katılımını daha da güçlendirmek için ilk kez Instagram hesabı açtı. Bu adımı, kampanyaya olan desteğini göstermek ve daha geniş bir kitleye ulaşmak için attı. Portman, aynı zamanda Hollywood’daki cinsiyet eşitsizliğini ve kadınların çalışma ortamlarında yaşadıkları güçsüzlükleri yüksek sesle dile getirenlerden biri oldu.
Mahsa Amini
Fotoğraf: lowyinstitute.org
Kadın aktivistler arasında “sözde ahlak” adı altında ezilen ve çiçek açmaya çalışan kadınlar da var. İran’da, ahlak polisi tarafından başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ardından, İranlı kadınlar saçlarını keserek protesto başlattı. Bu protesto kısa sürede dünyaya yayıldı ve Türkiye’de de kadınlar saç kesme eylemine katıldı.
Alaa Salah
Fotoğraf: Twitter, Lana H Haroun
Aralık 2018’de başlayan sokak protestoları, kısa sürede Sudan’ı sarstı. Mart 2019’da başkanlık sarayı önünde gerçekleşen bir gösteride, 22 yaşındaki mimarlık öğrencisi Alaa Salah, bir arabanın üzerine çıkarak Ömer El Beşir rejimine karşı sloganlar atarken fotoğraflandı. Bu görüntü, Salah’ı devrimin sembollerinden biri haline getirdi ve Sudan’da yaşanan olayların dünya çapında daha fazla dikkat çekmesine sebep oldu.
Kırmızılı Kadın Ceyda Sungur
Fotoğraf: Reuters / Osman Örsal
Türk kadın aktivistler denince pek çok kişinin aklına kırmızı bir kadının fotoğrafı geliyor… Mayıs 2013’te İstanbul’daki Gezi Parkı protestolarına katılan Ceyda Sungur, kendisini çevik kuvvetin arasında buldu. Bir polis, ona göz yaşartıcı gaz sıktığında, Reuters fotoğrafçısı Osman Orsal bu anı kaydetti. Bu fotoğraf, o yaz Türkiye’deki büyük direniş hareketinin simgesi haline geldi.
