Merdiven Art Space, yeni sezona Alican Leblebici’nin Ringin Ortasında başlıklı kişisel sergisi ile başlıyor. Gösteri 30 Eylül 2023 tarihine kadar galerinin Karaköy’deki mekanında görülebilir.
Alican Leblebici üretim sürecinde güç istenci, otorite ve iktidar kavramlarının yanı sıra bu kavramların dolaylı ya da dolaysız olarak var ettiği mefhumlar ve semboller üzerine odaklanıyor.; mücadele, adalet, eşitlik… Üstelik bu kavramları politik, sosyal ve sanat tarihsel olarak derinleştirmekten de geri durmuyor. Ringin Ortasında sergisinde ise sanatçı benzer bir yolu ‘’ring’’ sembolü üzerinden seyrediyor. Ona göre ring, toplumdaki güç dengelerini, mücadele eden taraflar arasındaki sosyal, politik veya ideolojik farklılıkları temsil ediyor. Ringin ortasına ise tüm bu kavramlar ışığında ele alındığında oldukça sansasyonel bir hayatı deneyimlemiş olan Muhammed Ali’yi yerleştiriyor.
Seçkide bize sunulan işlere geçmeden önce sanatçının işlerindeki ruha başka bir perspektiften yaklaşmak istiyorum. Sergiyi gezerken gözüme ziyaretçi defterine düşülmüş bir not takıldı. Kelimesi kelimesine anımsayamasam da bu notta ‘’Bir fotoğraf sergisi zannetmiştik. Yakından bakınca hayran kaldık.’’ kabilinden birkaç cümle yazıyordu. Bu cümlelerin sanatçı tarafından hoş bir iltifat olarak kabul edileceğine eminim. Fakat kanaatimce bu cümleler yalnızca fotorealistik bir üslubun aradığı teknik kabiliyetin tamlığına yönelik bir iltifatı değil, muzip bir tür kandırmacanın da imkanını üzerinde taşıyor. Öyle ki daha önce sanatçının böyle bir meydan okumasına da rastlamıştık. Daha sonraları 2015 yılında yaptığını öğrendiğim, ama benim ilk kez 2022 yılının başında Ferda Art Platform’da gerçekleşen 7 Koleksiyoner 7 Sanatçı başlıklı sergide rastladığım Otoportre ve Kimlik Kartları isimli işinden bahsediyorum.
Bu işinde sanatçı kendi vesikalığının resmini çiziyor. Ardından resmin fotoğrafını çekerek nüfus müdürlüğünde kimliğini hiçbir sorun yaşamadan yeniliyor. Leblebici bu işiyle iktidar kavramının kıyısında kimlik ve kimliğin inşası mefhumlarına yönelik bir soru işareti yaratıyor.
Ayrıca sanatçının tablolarında farklılaşan anlaşılması zor bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Portreler ressamın bize göstermek istediği kişiyi mutlak bir şekilde ‘’temsil’’ ediyorlar. Bu sayede gösterileni onun yokluğunda kusursuz bir şekilde incelemeye devam edebiliyoruz. Hiper-gerçekçi bir portrede bundan başka bir şey ummak da pek yerinde olmazdı sanıyorum. Fakat durum sadece bundan ibaret olsaydı; Leblebici’nin resimlerindeki bütün anlam kanvasın dışında, resimlerin temsil ettiği kişilerde/şeylerde yahut konularda olurdu. Fakat sanatçının yapıtları bir şekilde anlamdan payına düşeni muhafaza etmeyi başarıyor. Kısacası Alican Leblebici, Georges Braque’ın ‘’Ressam bir anekdotu yeniden oluşturmaya değil, resimsel bir olguyu oluşturmaya çabalar.’’ iddiasını gerçekleştiriyor ve bunu seçilebilecek en zor üslupla, hiper-gerçekçilik ile yapıyor. Öyle sanıyorum ki bu tespit, fotorealistik resmin bir sanattan ziyade zanaat olduğunu düşünenlere bir antitez olarak da sunulabilir.
Tekrar Ringin Ortasında sergisine dönecek olursak, sanatçının resimlerinin yanı sıra bir video işiyle ve yerleştirmeleriyle de karşılaşıyoruz. Sergide Muhammed Ali’nin sloganlaşmış sözlerinin yanı sıra sporseverlerin zihinlerinde geniş bir yer tutan ikonik maçlarına da yer verilmiş. Ayrıca ünlü boksörün Türkiye ziyareti sırasında bir grup gencin açtığı pankartın fotoğrafı referans alınarak üretilmiş karakalem bir çalışma da seçkideki yerini alıyor. Muhammed Ali’yi kimi zaman ringde alışılagelmiş rakipleriyle, kimi zaman da pop art tarzında bir uygulama ile Superman’ın karşısında görüyoruz. Öte yandan tüm bu maçların seyircileri de oldukça dikkat çekici…
Son olarak seçkide yer alan video çalışmasına ayrı bir parantez açmak niyetindeyim. Sanatçının yapay zekadan faydalanarak ürettiği bu video, ‘’Muhammed Ali günümüzde yaşasaydı dünyaya nasıl bir mesaj vermek isterdi?’’ sorusu çerçevesinde şekilleniyor. Bu video küçük yaşlardan beri boksla ilgilenen sanatçının Muhammed Ali’ye yönelik kişisel algısını en çıplak şekilde ortaya koyan çalışma olmuş diye düşünüyorum. Fakat böyle bir video üretmekten doğacak etik tartışmanın da ayrıca besleyici olacağı kanaatindeyim.
Kapak Fotoğrafı: Ringin Ortasında, Alican Leblebici, Merdiven Art Space