John Sabraw ve Sürdürülebilir Sanat

Güncelleme Tarihi: 13 Mart 2021

“Sürdürülebilir sanat nedir?” sorusu son yıllarda oldukça gündemde. Sanatta sürdürülebilirlik ve ekolojik tahribat kaygısı, 60’lı yılların sonunda ortaya çıktı. Land Art (arazi sanatı) ve Environmental Art (çevre sanatı) gibi çeşitlerle sürdürülebilir sanat birçok dala ayrılıyor. Temelde insanın doğa üzerindeki etkisini fark ederek onunla olan ilişkimize bakış açımızı inceleyen ve sorgulatan eserlerde, doğal malzemeler ve doğal ortamlar ön planda oluyor. Sanatçılar, üretim yaparken işin doğa üzerindeki etkisini derinlemesine düşünüyorlar. 

Çizim, fotoğraf, enstalasyon, heykel gibi alanlarda eser üretilirken sergileme lokasyonu olarak orman, sahiller ya da parklar gibi ortamlar tercih ediliyor. Ana malzemeler ise toprak, su, buz, yapraklar, çiçek, ağaç dalları ve taş gibi doğal materyaller. Hatta tüketim alışkanlıklarımıza dikkat çekmek adına sadece çöplerden ve atıklardan üretilen eserler var. 

Aktivizm ve Sanat Bir Arada

Fotoğraf: Time 

Peki sürdürülebilir sanat dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri olan John Sabraw kimdir ve eserlerini nasıl üretiyor? Aktivist ve sanatçı Sabraw, bir eser ortaya çıkarabilmek için illa pahalı boyalar kullanmaya gerek olmadığının en iyi örneklerinden biri.  Yukarıda gördüğünüz rengarenk tabloları çevreye duyarlı ve sürdürülebilir yollarla ortaya çıkaran sanatçı, işleriyle kömür gibi yenilenemeyen enerji kaynaklarının üretiminin uzun vadeli olumsuz yönlerine dikkat çekerken, tüm üretimini sıfır karbon ayak izi hareketini benimseyerek gerçekleştiriyor. 

Sabraw, Amerika’nın Ohio eyaletinde bulunan 4000 adet terk edilmiş eski kömür madeni işletmelerinin atıklarını ve zararlı kimyasalları toprağa ve nehirlere bıraktığını, bununla alakalı hiçbir yaptırımın veya önlemin olmadığını fark ediyor. Akıntıları zehirleyerek canlılarının ölümüne sebep olan bu kirliliğin önüne geçmek adına kendisi gibi Ohio Üniversitesi’nde profesör olan çevre mühendisi Dr. Guy Riefler ile proje geliştiren sanatçı, nehir sularını filtreleyerek içerisinde bulunan demir oksiti ayrıştırıyor ve zararsız toz pigment elde ediyor. Sadece tek bir asit maden drenajından (metal veya kömür madenlerinden asidik suyun çıkışı için kurulan sistem) günde 1 ton kuru demir oksit pigmenti elde edilebiliyor. Filtrelenen temiz su geri bırakılırken farklı pigmentlerde elde edilen madde kurutulup akrilik boya üretiliyor ve sanatçı tarafından tablolarda kullanılıyor. 

Amerika’da kontrolsüzce kimyasal madde saçan 20 binden fazla kapatılmış maden mevcut. Projeyi genişletmek amacıyla birçok sanatçı, girişimci katkısı ve Ohio eyalet yönetiminin maddi desteği ile 2022 yılında bu iş için bir tesis kurulması planlanıyor. Kapatılmış madenlerin en yoğun olduğu bölgelerde atık temizleme ve boya üretimi yapılacak olan tesisler, hem çevre yerleşimlere temiz su sağlanmasının önünü açacak hem de bölgede yaşayanlar için iş imkanı olacak.