Müzik dünyasının yıldızlarından Lady Gaga, 2015’te American Horror Story’nin beşinci sezonun oyuncu kadrosuna dâhil olarak sinema ve televizyon dünyasına adım atmıştı. Daha sonra Bradley Cooper ile başrolleri paylaştığı A Star Is Born filmiyle “En İyi Kadın Oyuncu” kategorisinde aday gösterilmiş ve “En İyi Özgün Şarkı” Oscar ödülünü almıştı. Bu sene ise Gaga, 24 Kasım 2021’de vizyona girecek olan Ridley Scott’un yönettiği House of Gucci ile ekranlara geri dönüyor. Gelin House of Gucci hakkında bilinenlere bir göz atalım.
House of Gucci Filmi Hakkında
Fotoğraf: CNN
Lady Gaga, Adam Driver, Al Pacino, Jared Leto ve Salma Hayek gibi usta oyunculardan oluşan kadrosuyla House of Gucci, moda dünyasında işlenen bir cinayeti konu ediyor. Film, Gucci’nin kurucusu Guccio Gucci’nin torunu Maurizio Gucci’nin (Adam Driver) cinayetinin perde arkasındaki oyunlara, gizli anlaşmalara ışık tutuyor. Cinayette parmağı olduğu düşünülen Lady Gaga’nın canlandırdığı Patrizia Reggiani (Maurizio Gucci’nin eski eşi), filmde kilit nokta. Gucci markasının değerini ve aile fertlerinin gücü ele geçirmek adına ne kadar ileri gidebildiğini konu eden House of Gucci, aynı zamanda izleyenleri dönemde bir yolculuğa çıkarıyor.
2021’in başında İtalya’da başlayan çekimlerin sahne arkasındaki kareler, kostümlerin ve set tasarımlarının filmin konusu kadar etkileyici olduğunu gösteriyor. 1970’lerden 1990’lara uzanan hikâyeye kostüm tasarımcısı Janty Yates’in seçimleri ayrı bir değer katmış. Gucci arşivlerine erişim hakkı alan House of Gucci, tam anlamıyla görsel bir şölen sunuyor.
Geçtiğimiz hafta fragmanı yayınlanan filmin karelerinde gördüğümüz Lady Gaga’nın gardırobu hakkında daha detaylı bilgi için Instagram’da @lamaisongaga’yı takip edebilirsiniz. Hesapta, Gaga’nın günlük hayatında tercih ettiği kıyafetleri de bulabilirsiniz.
Gucci Cinayeti
Fotoğraf: People
Moda sektöründe büyük yankı uyandıran Maurizio Gucci cinayeti; paranın, gücün, rekabetin, intikam ve ihanetin hikâyesi…
1921’de Floransa’da kurulan Gucci, üst gelir kesime ve aristokrat ailelere hitap eden deri ürünler tasarlayan bir markadır. Kurucusu Guccio Gucci’nin 1953’teki ölümünden sonra marka Gucci’nin üç oğlu Aldo, Vasco ve Rodolfo’ya kalır. Kalite ve zarafetin buluştuğu Gucci, 1960’lı yıllarda Jackie Kennedy gibi isimlerin taşıdığı giysi ve aksesuarlarıyla daha da popüler bir marka halini alır. Rodolfo’nun tek oğlu Maurizio, 1972’de, 24 yaşındayken cemiyetin ünlü ailelerinden Patrizia Reggiani ile evlenir ve bu evlilikten iki kızları olur. Kaynaklara göre baba Rodolfo, gelininin para ve Gucci isminin peşinde olduğu düşüncesiyle bu evliliğe karşı çıkar.
Rodolfo’nun 1983’teki ölümünden sonra hisseleri Maurizio’ya geçer. Maurizio, markanın kontrolünü tamamen ele geçirmek adına düşünmeden attığı adımlarla markaya zarar verir. Altın çağını yaşayan marka, 80’lere gelindiğinde birçok üründe seri üretime geçerek imajını zedeler ve yarattığı “özel olma” hissini kaybederek finansal açıdan zorlu bir sürece girer. Ancak Maurizio, Gucci’ye eski prestijini kazandırmanın sadece kendisi tarafından başarılabileceğine inanır. Bazı kaynaklara göre bütün bu planların perde arkasında ipleri çeken Patrizia Reggiani’dir. 1989’da Maurizio, Gucci’nin başkanlığına getirilir ancak mevcut sorunlarla baş edemez ve kısa bir süre sonra tüm hisselerini Bahreyn kökenli Investcorp’a devreder. Yeni yönetimde kreatif direktör olan Tom Ford, üretimde izlediği minimalist, seksi, havalı ve artistik yaklaşımıyla markayı yeniden canlandırmayı başarır. Ancak Gucci, artık bir aile işletmesi değildir.
1980’lerdeki zorlu finansal süreçte Maurizio ve Patrizia’nın arası açılır. Maurizio’nun markayı yönetme biçimi, harcamaları ve ailesine vakit ayırmaması Patrizia’yı kızdırmıştır. Çift, 1985’de Maurizio’nun bir iş seyahatine çıkacağını söyleyip eve geri dönmemesi üzerine boşanır. Maurizio’nun daha genç bir kadınla yaşamaya başlaması Patrizia’nın cemiyetteki imajını olumsuz etkiler. Maurizio’nun Gucci’nin hisselerini elden çıkarıp çiftin kızlarının mirasçı konumundan çıkmaları, Patrizia’nın daha da öfkelenmesine neden olmuştur.
27 Mart 1995’te Maurizio ofisinin önündeki merdivenlerde bir kiralık katil tarafından vurularak öldürülür. Cinayetin arkasındaki gerçeği ortaya çıkarmak seneler sürecektir. 1997’de Patrizia, eski eşini öldürtmek için kiralık katil tutmakla suçlanır ve tutuklanır. İddia makamı Patrizia’nın Gucci mülkü üzerinde kontrol sahibi olmak ve eski kocasının evlenmesini engellemek istediğini öne sürer. Öyle ki Maurizio’nun tekrar evlenmesi, Patrizia’nın yıllık nafakasını yarıya indirecektir.
Moda dünyasını sarsan bu skandal, medyada yoğun ilgi görür. 1998’de duruşma sonucu Patrizia Reggiani, medyanın deyimiyle “Kara Dul”, cinayeti organize etmekten 29 yıl hapis cezasına çarptırılır. 2011’de işe girme koşuluyla şartlı tahliye için uygun görülen Patrizia, “Hayatımda hiç çalışmadım ve şimdi de başlamayacağım” diyerek teklifi reddeder. Reggiani, 2016 senesinde, 18 yıl hapis yattıktan sonra iyi halden serbest bırakılır. Patrizia, duruşma sürecinde ve halen masum olduğu iddiasını sürdürür. Patrizia Reggiani günümüzde Maurizio’nun varlığından yıllık bir hibe ile hayatını Milano’da, refah içinde sürdürmeye devam etmektedir.
Heyecanla beklediğimiz House of Gucci’nin şerefine yazımızı Patrizia’nın ünlü sözlerinden biriyle kapatalım:
“Bisikletin üzerinde mutlu olacağıma Rolls-Royce’un içinde ağlamayı tercih ederim”.
