Güncelleme Tarihi: 25 Eylül 2021
Sürdürülebilirlik kavramı, 1987 yılından beri hayatımızın içinde. Dünya Ekonomik Kalkınma Komisyonu(WCED) raporunda sürdürülebilirlik kavramından, “Gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden günümüzün ihtiyaçlarını karşılamak” olarak bahsedilmişti. O günden bugüne sürdürülebilirlik kavramı dallanarak hayatımızın her alanında kendine yer edindi. Peki bugün sürdürülebilirlik deyince aklımıza neler geliyor? Sürdürülebilirlik kavramının boyutları nelerdir?
Geleceğe Yatırım
Sürdürülebilirliğe yükleyebileceğimiz en uygun sıfatlardan biri “Dünya gezegenini kurtarma planı” olabilir. Çünkü sürdürülebilirlik ile yalnızca insanlık için değil, tüm gezegen için bir çözüm sunmak amaçlanıyor.
Varoluşu sürdürebilme isteği, maddenin yapı taşı atomlardan kompleks canlılar olan insanlara kadar her şeyin temel dürtülerinden biridir. Bu yanıyla sürdürülebilirlik felsefesi, tüm evreni içine alan bir kavramdır. İnsanlığın sürdürülebilmesi için yegane çözüm, elimizdeki tek kaynak olan gezegenimizin doğru şekilde kullanılmasıdır. Dünya’yı, insanlığın kazandığı bir yılbaşı ikramiyesi olarak düşünebiliriz. Kazandığımız para, yatırımlarla birlikte doğru şekilde kontrol edilirse tüm hayatımız boyunca bize yetebilir. Fakat o kadar çok parayı birkaç yıl içinde kaybetme ihtimalimiz de var. Ne yazık ki son 200 yıldır paramızı har vurup harman savuruyoruz.
Eğer paramızı doğru şekilde harcamaya karar verdiysek aynı bir şirketi değerlendirir gibi birçok yönden yatırımlarımızı incelememiz gerekir. Peki yatırım araştırması yani sürdürülebilirlik, hangi konuları içine alıyor? Sürdürülebilirliğin boyutları nereye kadar uzanıyor?
Sürdürülebilirliğin Ekonomik Boyutu
Görsel: Darkmoon_Art
Sürdürülebilirliğin ekonomik boyutu söz konusu olduğunda sıkça “Sermayenin korunması ve bozulmaması” tanımlaması yapılır. Ekonomik anlamda sürdürülebilirliğin en çok üstünde durduğu sorun, kaynakların sınırlı olduğu gerçeğidir. Bu sebeple kaynak yönetimi, sürdürülebilir bir ekonomi için çok önemlidir. Üreticiden tüketiciye kaynakların takibi ve geri dönüşümü, kendi içinde döngüye sahip ve bağımsız bir ekonomi oluşturur. Ülkeler açısından ele alırsak iç ve dış borçların kontrolü, planlı büyüme eğrisi, ekonomik olarak sosyal, politik ve dış etkenlerden bağımsızlık sürdürülebilir ekonomi için başlıca şartlardandır.
Medeniyetimizin ekonomik gelişim açısından yüksek bir ivmeye sahip olması, beraberinde çevreye verdiğimiz büyük zararları getirdi. Bu durumdan ders alarak oluşturulan sürdürülebilir ekonomi planlarının en temel amacı, kontrollü refah artışını sağlayabilmek. Bu şekilde kuşaklararası eşitlik sağlanır. Düzenli ve öngörülebilir bir ekonomik yapı, gelecek nesillerin özgürce yaşamasına imkan verir. Fakat refah artışı her daim devam etmelidir.
Sürdürülebilirliğin Sosyolojik Boyutu
Görsel: Roadlight
Sosyal açıdan sürdürülebilirlik, toplumsal değerlerin, kültürlerin, sosyal ilişkilerin ve kurumların geleceğe ne ölçüde aktarılabileceğinin araştırılması olarak tanımlanabilir. Sosyal açıdan sürdürülebilir bir toplumda eşitlik, adalet, sağlık, eğitim ve özgür düşünce gibi temel hak ve özgürlüklerin korunması, toplumsal kültürün geleceğe güvenle aktarılması amaçlanır. Bu yönüyle sosyal açıdan sürdürülebilir bir toplumun oluşabilmesi için beş temel ilkeden söz edebiliriz:
Eşitlik: Maddi ve manevi açıdan toplumun diğer bireyleriyle aynı imkanlara sahip olmayanlar için gerekli fırsatlar sağlanmalıdır.
Çeşitlilik ve Özgür Düşünce: Sağlıklı bir gelişim için farklı fikirlere ve özgür düşünceye ihtiyaç vardır. Bu sebeple çeşitlilik toplum içinde teşvik edilmeli, tüm düşüncelere hoşgörü ile yaklaşılmalıdır.
Bağlılık: Toplum kendi içinde birbiriyle sürekli iletişim halinde olmalı, aynı üstün değerleri paylaşmalıdır. Toplum kültürü bu şekilde korunarak gelecek nesillere aktarılmalıdır.
Yaşam Kalitesi: Birey veya kurumlar fark etmeksizin toplumun içindeki her şey, bir önceki güne göre daha iyi yaşam standartlarına sahip olmalıdır. Barınma, yemek, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlar her birey için eşit bir şekilde sağlanmalıdır.
Demokrasi ve Yönetim: Her birey kendi savunduklarını özgürce topluma açıklayabilmeli, bunlar uğrunda çalışma yapabilmelidir. Yönetim konusunda tüm bireylerin aynı derecede söz hakkına sahip olması gerekir.
Sürdürülebilirliğin Çevresel Boyutu
Görsel: Roadlight
Çevresel anlamda sürdürülebilirlik, ekosistemlerin varoluşuna zarar vermeden insani ihtiyaçların karşılanması olarak özetlenebilir. İnsanlığın planlı büyümesi çerçevesinde yaşamın tek kaynağı olan dünyanın korunması ve her canlı yaşamına saygı esastır. Nüfus artışı, hava kirliliği, doğal arazilerin beşeri yapılarla yok edilmesi, küresel ısıtma, iklim değişikliği gibi insan kaynaklı zararlı etmenler en aza indirgenmelidir.
Sürdürülebilirliğin çevresel boyutu konusunda en çok üstünde durulan konu, başka bir gezegenin olmadığı gerçeğidir. Doğal olmayan şekilde gelişen medeniyetimizi, olabildiğince doğanın standartlarına sokmalı ve doğadan aldığımız borçları doğru kaynak yönetimi sayesinde geri ödemeliyiz.
Kapak Fotoğrafı: Roadlight