Bugün Homemade Aromaterapi markasının kurucusu Aslı Bilgin’in İstanbul’un tarihi apartmanlarından birinde yer alan dairesine konuğuz. Tarihin izlerini taşıyan bu ihtişamlı binanın bir katında kendi ruhu gibi yalın ve zarif bir şekilde dekore edilmiş dairenin gün ışığına karşı son derece davetkar tavrı ve evdeki huzur hissi bizi çok etkiledi. Zamanda yolculuk hissi yaşatan bu güzel dairenin kapılarını bize açtığı için Aslı Bilgin’e çok teşekkür ediyoruz.
Senin için ev ne ifade ediyor?
Ev benim kozam, benim için çok önemli. Kendimle kalmayı seven biriyim. Eve adım attığım anda büyük bir şükür hissi ile doluyorum.
Küçüklüğünden beri kaç ev değiştirdin?
Kalamış’ta doğdum ve büyüdüm diyebilirim. Burada iki evimiz oldu, sonrasında da bu bina dahil dört evim daha oldu, Sapanca’daki hafta sonu evimizi de sayarsam beş.
Yaşam alanlarının ruh dünyamızla, modumuzla ilişkisi hakkında ne düşünüyorsun?
Enerjiye, frekansa, bunun yanında da astrolojiye ve feng shui’ye çok inanan, bunları kendim için birer yol haritası olarak gören biri olarak yaşam alanlarımızın bizim enerjimizi, ruh halimizi yansıttığına -hatta birebir yansıması olduğuna- inanıyorum.
Anne ve babanın eve bakışları nasıldı?
Anne ve babamın evi moderndi. Babam için kütüphane, kitaplar çok önemliydi. Salonumuzun en büyük duvarı, tavana kadar kütüphaneydi. Ben ise daha çok eski olana tutkunum, dekorasyonda eski ile yeniyi bir araya getirmeyi seviyorum. Anneannemden kalma eşyalar ve seneler içerisinde topladığım objeler evimin her alanını süslüyor.
Peki onları ifade eden mobilya, obje ve ya da bitkiler hangileri senin için?
Anneannemin İran gümüşlerini çok seviyorum; şamdanlar, vazolar, tepsiler, fincanlar, karaflar… Bunları gündelik hayatın içerisinde de kullanıyorum, sadece seyretmek için değil. Bence bu da çok önemli. Eski Christofle parçalar toplamayı devam ettirmeyi de çok seviyorum, ufak bir koleksiyonum var diyebilirim. Özellikle de eski, artık var olmayan otellerin gümüş sunum koleksiyonlarını ve çatal bıçaklarını çok seviyorum.
Renkler ve ışık konusunda ne düşünüyorsun?
Işığın çok önemli olduğunu düşünüyorum, bu eve ilk adım attığımda yüksek tavanlarına ve ışığın duvarlardaki yansımasına âşık oldum diyebilirim. Bir de aslan burcuyum, güneş benim için çok önemli ve enerjimi ondan alıyorum gibi hissediyorum. Renk olarak ekru, bej gibi pastel renkleri kullanmayı, yaşam alanımı obje ve aksesuarlar ile renklendirmeyi seviyorum.
Bitkiler ve çiçekler senin için ne ifade ediyor?
Bitkiler, çiçekler ve onların özü benim hayatım, hayatı yaşama şeklim; çok önemliler benim için. Evimde saksı bitkilerim var; onlara bakmayı, yerlerinde iyi ve mutlu olduklarını görmeyi seviyorum. Bunun dışında da kapıdan içeriye girdiğim anda buhurdanımı ve bitkinin damıtılmış özü olan uçucu yağlar ile hazırlanmış mumlarımızı yakmak benim ritüelim.
Asla ayrılamam dediğin bir mobilyan var mı?
Anneannemden kalma, Kuzguncuk’taki evimin salonunda bulunan, 1950’lerde o zamanın önemli bir ustasına yaptırılmış ve o devir için çok modern diyebileceğim berjerlerim. Bu berjerler, çocukluk ve gençlik odamda ve sonrasında da tüm evlerimin salonunda hep yerini aldı.
Evinde her gördüğünde iyi ki almışım, iyi ki yapmışım dediğin ne var?
Dada Kuzguncuk’tan aldığım, içerisinde pilealarımın bulunduğu, eski Fransız art nouveau çiçekliğimi çok seviyorum. Daha önce ofisimdeydi, bu salona, duvarlara, ışığa çok yakışacağını düşündüm; öyle de oldu.
Evine baktığında atamadığın, satamadığın ve onunla ne yapacağını bilemediğin mobilya ya da aksesuarların var mı?
Mobilya ve objelerin de aynı insanlar, hayvanlar, bitkiler gibi enerjileri olduğuna inanıyorum. Bu nedenle de bana artık iyi gelmeyen, iyi hissettirmeyen hiçbir eşyayı, objeyi yaşam alanımda tutmayı sevmiyorum, böyle hissettiğim zaman hızlıca vazgeçebiliyorum.
Evinin dekorasyonu mu yoksa kendi giyim kuşamın mı ağır basıyor?
Kesinlikle evimin dekorasyonu. Bazı şeyler var ki -örneğin pirinç şamdanlar- ne kadar alsam almaya doyamıyorum. Kıyafet konusunda kesinlikle böyle bir motivasyonum yok.