Türk Rock İsimleri: Asım Can Gündüz Hayatı ve Kariyeri

Güncelleme Tarihi: 5 Temmuz 2022

Serimizin bir önceki yazısında Kerim Çaplı’nın hayatından öğrendik ki gerçekten yetenekli Türk sanatçılarına değer vermiyoruz. En azından usta isimlerin hayatını okumak ileride yapacağımız hataları telafi etmemize yardımcı olabilir. Rock müzikte bir grubun en önemli parçaları, gitaristler olarak değerlendirilir. Yetenekli gitaristlere büyük saygı duyulur. Ne şanslıyız ki Asım Can Gündüz, Yavuz Çetin, Erkan Oğur gibi dünya çapında gitaristlerin şarkılarını kendi dilimizde dinleyebiliyoruz. Bu isimlerin arasında biri var ki gitarıyla aşk yaşıyor, sahneye çıktığı zaman onunla resmen dans ediyor… Yeni yazımızda Türkiye aşkıyla Amerika’daki şan ve şöhreti tepen, ülkesine karşı buruk bir sevgiyle vefat eden, usta gitar virtüözü Asım Can Gündüz’ü konuk ediyoruz.

Perdeli Eller

Asım Can Gündüz, 15 Ağustos 1955’te İstanbul’da dünyaya geldi. Doğduğunda parmakları birbirine yapışıktı. Dört yaşına kadar bu perdeli ellerle yaşadı. Arkadaşları, perdeli elleri sebebiyle ona “ördek” deyip alay ediyordu. Bu durum küçük Asım’ın canını bir hayli sıkıyordu. Bir gün kırık bir cam şişe ve bıçakla parmaklarının arasındaki perdeleri kesmeye kalktı. Eve geldiğinde oğlunu kan revan içinde bulan anne, oğlundan yalnızca “Bak anne ben de normal oldum.” cümlesini duydu. Baygınlık geçiren Asım, zar zor hastaneye yetiştirildi. Çocukluğunun çeşitli dönemlerinde parmaklarından toplam 14 kere ameliyat oldu. Fakat bazı başarısız geçen ameliyatlar sonucu Asım’ın parmaklarında kalıcı hasarlar oluşmuştu.

Okula başladığı senelerde tüccar olan babasının işleri iyi gitmiyordu. Bu sebeple Gündüz ailesi Amerika’ya göç etti. Burada babası, ünlü restoran ve otellerde aşçılık yapıyordu. Annesi ise Amerika’nın en tanınmış terzilerinden biriydi. Öyle ki ünlü aktris Elizabeth Taylor ve Amerikan First Lady’si Jacklin Kennedy dahi kıyafetlerini ona diktiriyordu. Amerika’da yaşadığı dönemde Türkiye’de yapılan ameliyatların hatalı olduğu ortaya çıktı. Yeniden ameliyata girse de doktorlar, sol iki parmağındaki sinirlerin tamamen öldüğünü, onları kullanamayacağını söylüyordu. Küçücük yaşta perdelerini kesecek kadar cesaretli bir çocuk olan Asım, tabii ki hayata boyun eğmeyecekti. 11 yaşındayken bir akrabasının hediyesiyle ilk gitarını aldı. Günde 12 saat gitar çalmaya başladı. Bir daha asla oynatamaz denilen parmakları, müzik için yeniden canlanmıştı. Gitarıyla apartmanın penceresine çıkar, evlerinde hayretle onu dinleyen genç kızları kendine aşık ederdi.

Jimi Hendrix’in Veliahtı Asım Can Gündüz

Asım Can Gündüz "Awesome John"

Fotoğraf: soganhaber.com

Asım Can Gündüz, dönemin havasına tam anlamıyla kendini kaptırmıştı. Daha küçük yaşında büyük bir blues hayranı olmuştu. Özellikle Beatles grubunun parçalarını çalıp seslendirmeyi çok seviyordu. Kurduğu grupla ilk konserini bir okul konferansında verdi. Konser sırasında gitarın giriş fişi bozulunca grup parçayı tamamlayamadı. Sinirlenen kalabalık Asım Can Gündüz’e ve grubuna meyve, yumurta ve süt kutuları fırlatmaya başladı. Tüm hevesi kırılan Asım, bir daha asla çalmayacağını söylüyordu. Aynı mahallede yaşayan başka bir gitarist “En iyi sen olacaksın, korkunç çalıyorsun” dedi. Bu söz üzerine 21 yaşında tekrar sahneye çıkan Asım Can, bu sefer omuzlarda sahneden iniyordu.

1979 yılında Jimi Hendrix anısına düzenlenen Jimi Hendrix Show’da usta virtüözü canlandırdı. Onu sahnede görenler Jimi Hendrix mezarından kalktı, gitar çalıyor sanıyordu. Bu dönemde pek çok Rock ünlüsüyle tanışma fırsatına erişti. Çok sarhoş olduğu bir konser çıkışı, yanına Amerika’da Jazz müziğin efsanelerinden Frank Zappa geldi. Muhabbetleri sırasında gitarını ona hediye etti. Sabah uyandığında geceye dair çok az şey hatırlayan Asım, gitarım çalınmış demek için polisi dahi aradı. Bu sırada kapısına gelen Frank Zappa’nın yanında muhteşem bir hediye vardı. Kendisine Jimi Hendrix tarafından verilen gitarı Asım Can Gündüz’e hediye olarak getirmişti. Asım Can Gündüz, gitarın usta isminin kullandığı gitarı bir daha yanından ayırmadı. Gitarlarına eski sevgililerinin isimlerini verirdi. Jimi Hendrix’in gitarının ismi ise bir barda tavlamaya çalıştığı kadının ismi olan Cici’den geliyordu. Şov sırasında büyük üne kavuşan Asım Can, 35 bin kişiye konser verir hale gelmişti. Yabancılar ona ismine benzerliği sebebiyle “Awesome John” lakabını takmıştı. Her daim ülkesine sevdasını gösteren Asım, o dev konserlerde bile göğsünden Türk Bayrağı’nı çıkarıp sallardı.

Asım Can Gündüz’ün Hayatı – Türkiye Yılları

En sıkıntılı olduğu 80’li yıllarda anavatanı Türkiye’ye dönme kararı aldı. Kendi sözleriyle Türk gençliğine bir şeyler vermek istiyordu. 10 Kasım’da Atatürk anısına yazdığı “Paşam” bestesini TRT’de seslendirdi. Yıllar boyu Amerika’da yaşadığı için şivesi bozuktu. Garip tarzı ve konuşması sebebiyle televizyondan mim yedi. Sekiz sene boyunca televizyona çıkamadı. Oysa televizyonda çıkıp, vatan sevgisini gösterebilmek için yağmur altında günlerce bakanlık kapılarında beklemişti.

Bu dönemde konserler verdi. Türkiye’de yeni tarz bir müziğin yaygınlaşması için elinden geleni yapıyordu. Pek çok müzik yatırımı yaptı. Yasağının kalkmasından sonra radyo programları, televizyon programları düzenledi. İlk solo albümü “Anasının Gözü” 1989 yılında yayınlandı. Dönemin sansür politikası fazlasıyla ağırdı. “Boku Yedik”, ”Barbar Psikopat” gibi şarkı isimleri sebebiyle sansüre maruz kaldı ve albümünü yayınlayamadı. Kararı sürekli protesto etti ve birkaç kez gözaltına alındı. Tüm baskıya rağmen albümü radyolarda çalınmaya hatta haftanın parçası seçilmeye başladı. İkinci albümünü 1992 yılında yayınladı. Albüm içinde pek çok ünlü sanatçının şarkılarını kullandığı için telif hakkı almak zorundaydı. Buna binaen Türkiye’nin ilk telif hakkı topluluğunu kurdu. Müziğe maddi katkısının yanında manevi katkısı da büyüktü. Büyük bir müzik aşığı olan Asım Can Gündüz, adı sanı bile duyulmayan yetenekli müzisyenlere arka çıkıyor, onlarca grubun kurulmasına yardımcı oluyordu.

Buruk Vatansever

Türk Rock Müziği’nin gelişmesi için elinden geleni yapmasına rağmen bir türlü rahat bırakılmadı. Müziğin büyük isimleri önünü kesmek için elinden geleni yapmıştı. Tüm baskılara dayanamayan Asım Can, çareyi otogardan ilk otobüse binip İstanbul’dan kaçmakta buldu. Marmaris’e vardığında aldı gitarını sahile oturdu. Gözlerini kapatıp başladı çalmaya. Yeniden açtığında çevresinde 50 tane İngiliz onu alkışlıyordu. Türkiye’deki müzik yaşantısı sorulduğunda “Bu ülkede iyi şeylere yer yok” diyecekti. Son döneminde Marmaris’te ve Rusya’da konserler verdi. Bazı sinema filmlerinde oyunculuk yaptı. Amerika’nın en ünlü Blues Hall of Fame organizasyonu tarafından Efsane Blues Sanatçısı ödülüne layık görüldü. 19 Temmuz’da alacağı ödülü göremeden 24 Haziran 2016’da kalp krizi sebebiyle vefat etti. Günümüzde Gündüz ismi yine kendisi gibi müzisyen olan oğlu Evrencan Gündüz ile yaşıyor.

KingoDisco Programında Yaptığı Gitar Şovu

İkinci Albümü “Bir Sevgi Eseri”