Mühendislik eğitiminin ardından uluslararası firmalarda kurumsal kariyerini başarıyla yürüten Serhat Şengül, içindeki moda aşkını yıllar içinde keşfediyor ve hayatına moda üzerinden yeni bir yol çiziyor. Nişantaşı’nın en sofistike showroom’larından Boreal Brandlifting’i yöneten Serhat’ın, yine Nişantaşı’nda bulunan ama gizli bir bahçeyi andıran zevkli evine konuk olduk. Buyrunuz…
Senin için ev ne ifade ediyor?
Normalde sıkça sosyal ortamlarda olmamı gerektiren bir işim olduğu için sanırım ev benim için daha çok huzur, yalnızlık ve kafa dinlemek ile eş değerde. Kendimle kalıp köpeğim Ralph ile baş başa vakit geçirdiğimiz, bir şeyler okuyup, yazıp, çizip, izlediğim bir dinginlik alanı…
Fotoğraf: Tuba Özkan, HomeArt Dergi
Küçüklüğünden beri kaç ev değiştirdin?
Bunu ben de ilk kez hesapladım. Sanırım gerçek sayı 7.
Yaşam alanlarının ruh dünyamızla, modumuzla ilişkisi hakkında ne düşünüyorsun?
Dekorasyona oldukça ilgiliyim. Bir stilist olarak bu benim için biraz da “home styling”. Dekorasyonda kullanılan renkler, desen ve malzemeler kesinlikle eve gireni bir mood’a sokuyor. Dolayısıyla kişinin kendini iyi hissedeceği ortamlar yaratmak en önemlisi. Ben evlerde düzen yanında biraz da yaşanmışlık seviyorum. Bu nedenle: Dağılmış kitaplar, dergiler, yanmış mumlar…
Fotoğraf: Tuba Özkan, HomeArt Dergi
Anne ve babanın eve bakışları nasıldı?
Annem titiz bir kadın olduğu için evi sürekli temiz kalsın isterdi. Bu bir çabaya dönüşünce evdeki huzur azalabiliyor. Bunun yanında yine aynı sebepten -toz tutacak diye- eve süs eşyası almaktan çekinirdi. Bu durum bende, kendi evime çıktığımda süs eşyasına düşkünlük olarak yükseldi. İlk yalnız yaşadığım ev olan Karaköy’deki Sumahan’daki stüdyo dairemi haddinden fazla kitap ve süs eşyasıyla dekore ettiğimi, hevesimi aldıktan sonra da hepsinden sıkıldığımı hatırlıyorum.
Peki onları ifade eden mobilya, obje ve ya da bitkiler hangileri senin için?
Evimde annemin bir genç kızlık portresi var. Anneanneme ait bir antika radyoyu da evin dekorasyonunda kullandım. Anneannemin pedallı dikiş makinesi de ofisimi süslüyor. Ailemizdeki kadınların enerjilerini evimde hissetmeyi sevdiğimi söyleyebilirim.
Fotoğraf: Tuba Özkan, HomeArt Dergi
Renkler ve ışık konusunda ne düşünüyorsun?
Ben evde sakin renklerin kullanımından yanayım. Kendi evimde de bejler, tütün tonları ve en baskın renkler olarak da limon küfü ve hardal sarıları kullandım. Işık da ev dekorasyonunda bir diğer önemli konu. Evin iyi aydınlanıyor olması önemli ancak genel olarak fazla ışık alan mekanlarda yaşamayı pek tercih etmem. Büyük pencereleri kalın perdelerle örter, öyle güne uyanırım. Akşamlarıysa tepeden aydınlatma yerine yerden aydınlatmayla loş ortamlar yaratmayı seviyorum.
Bitkiler ve çiçekler senin için ne ifade ediyor?
Bitkiler, ev ve ofisimin olmazsa olmazları. Kaktüsler ve starliçelere sıklıkla yer veriyorum.
Asla ayrılamam dediğin bir mobilyan var mı?
Artık Türkiye’de faaliyet göstermeyen Crate&Barrel TV ünitem.
Fotoğraf: Tuba Özkan, HomeArt Dergi
Evinde her gördüğünde iyi ki almışım, iyi ki yapmışım dediğin ne var?
Bahsettiğim TV ünitesi, Ralph’in üzerinde dinlenmeye doyamadığı Missoni puf, Autoban koltuk ve yemek masasına eşlik eden Hamm bank.
Fotoğraf: Tuba Özkan, HomeArt Dergi
Evine baktığında atamadığın, satamadığın ve onunla ne yapacağını bilemediğin mobilya ya da aksesuarların var mı?
Aile yadigarı olan ve çizgili kumaşla modernize ettiğim berjeri çok sevsem de aslında evde yeri yok. Yine de çocukluğum boyunca üzerinde zıpladığım bu tekli koltuğu hatıraları nedeniyle de evde tutmaya çalışıyorum.
Evinin dekorasyonu mu yoksa kendi giyim kuşamın mı ağır basıyor?
Hayatın her alanında iyi tasarıma bakarım. Güzel tasarlanmış, iyi malzemeden yapılmış, estetik algısı yüksek bir tasarım ürün bana kendimi her zaman iyi hissettirir. Kıyafet ya da mobilya olması fark etmez. Eskiden olsa kendi giyimimden bahsederdim öncelikle. Ancak yıllar içinde styling ve moda işiyle uğraştıkça sanırım bir nebze de olsa giyinmek sıradanlaştı. Ancak özellikle de pandemi sonrası evlerde uzun süreler geçirmemiz gerektiğini anladıkça evlere olan düşkünlüğümüz sanırım arttı. Dolayısıyla şu aralar bu sorunun cevabı “ev dekorasyonu”.
