Evlerinize İyi Bakın: İrem Kınay’ın Sanat Dolu Eklektik Evi

İrem Kınay

Assouline / Türkiye Marka Sahibi

Madame Malachite / Kurucusu ve Kreatif Direktörü

Evlerinize İyi Bakın serimizin bu haftaki konuğu İrem Kınay, Omar Baban markasının DNA’sını oluşturan ”Eclectic Nomad” tanımıyla kusursuz bir bütünlük içinde. Aynı zamanda kıtalar arasında geçen yaşamı boyunca topladığı mobilya, obje ve kitaplarla hem evinde hem de Türkiye Marka Sahibi olduğu Assouline butiğinde kendi dekosistemini oluşturmuş bir isim. Tasarımın ruhunu bu kadar derinden benimsemiş olması, kreatif direktörlüğünü yaptığı ve kurucusu olduğu Madame Malachite markasında da çok net bir şekilde görülüyor. Bugün, genç yaşına rağmen kariyerine büyük zenginlikte tasarım, estetik ve kültür sanat sentezi sığdıran İrem Kınay’ın başrolde kitapları olan evine davetlisiniz.

Keyifli okumalar…

Senin için ev ne ifade ediyor?

Ev, benim için huzur bulduğum, Kendimi iyi hissettiğim, kendimi keşfettiğim ve var olduğum mekân.

Küçüklüğünden beri kaç ev değiştirdin?

Sanırım toplam 12 defa.

Çocukluğum Endonezya’da geçti. Endonezya’dan Amerika’ya üniversiteye gittim. Üniversite 2. sınıftayken yurttan ayrılıp şehirde bir eve geçtim. Mezun olana kadar o evde yaşadım. Üniversite sonrası önce New York’ta sonra da Londra’da çalıştım. 2004 senesinde Türkiye’ye döndüm.

Tüm bu şehirler arasında ailemle yaşadığım evleri ve kendi evlerimi sayarsam 12 farklı ev…

Yaşam alanlarının ruh dünyamızla, modumuzla ilişkisi hakkında ne düşünüyorsun?

Enerjisi yüksek bir mekân her zaman sizi iyi hissettirecektir. “Enerjisi nasıl yükselir bir mekânın?” diye düşünürseniz, sizi aşağıya çeken negatif enerjilerden arınmış bir mekâna, tüm duyularımıza hitap eden eklemeler yaparak diyebiliriz.

Benim için en önemli unsur, yaşam alanlarındaki dağınıklığın giderilmesi. Gerçekten keyif vermeyen her türlü objeden ve dağınıklıktan arınmak, mekânın enerjisini ve bizim enerjimizi yükseltir. Ayrıca sanat eserleriyle yaşamak bir mekâna his katmanın güzel bir yolu.

Doğa her zaman beni iyi hissettir. Dışarıyı içeriye getirebilecek her türlü yöntem yine enerjimizi yükseltir. Bitki, çiçek, güneş ışığı, temiz hava… Özellikle bu dönemde dışarıyı içeriye taşıdığımız dekorasyon fikirleri beni heyecanlandırıyor.

Son olarak da evde çaldığım müzikler, moduma göre hazırladığım playlistler ve koku da benim için çok önemli. Bunlar kesinlikle ruh halimi etkileyen, bana keyif veren unsurlar.

Anne ve babanın eve bakışları nasıldı?

Ev onlar için çok önemliydi ve evin her köşesinde, dolapların içinde bile özeni hissederdiniz. Annem üniversite dönemimdeki ilk evimde çarşafları ütülemiyorum diye çok bozulurdu. Bitki ve çiçek ikisi için de gerçek bir tutku. Ayrıca annem için özenle kurulmuş sofralar, özel yemekler evin olmazsa olmazı.

Peki onları ifade eden mobilya, obje veya da bitkiler hangileri senin için?

Uzun seneler Asya’da yaşadıkları için tek tek topladıkları, harika mavi beyaz Çin porselen koleksiyonları. Annemin özenle kurduğu sofralarını bana hatırlatan çatal bıçak saklamak için yapılmış, çekmeceli sedef kakmadan bahar dalları olan eski bir Çin mobilyası. Zarafet ve el işçiliğinin çok güzel bir sentezi…

Renkler ve ışık konusunda ne düşünüyorsun?

Mekânların enerjisi hepimiz için çok önemli. Bir yere girdiğiniz zaman o mekânın enerjisini hemen hissedebilirsiniz. Renk ve doğru ışık mekânın enerjisini kesinlikle arttıran unsurlar.

Işık benim için renkten de önemli olabilir. Kızım küçükken ofisten evdeki yardımcımızı arardım, Mina okuldan gelmeden evdeki bazı ışıkları açmasını hatırlatmak için. Karanlık bir eve dönmesini istemezdim. Şimdi de eve geldiğimde ilk iş salonumda veya odamda tek tek sevdiğim lambaları açıp mumumu yakarım.

Madame Malachite markasını kurarken içinde bulunduğum ortamların enerjisini yükseltmek vizyonumun bir parçasıydı. Bu anlamda tasarımlarımda her zaman malakit taşının tılsım özelliği dışında, rengin de büyük bir rolü oldu.

Ayrıca sanat da mekâna renk katmanın en keyifli yolu. Çok sade bir dekoratif zevke, duvarlardaki sanat işleriyle harika renk katabilirsiniz.

Bitkiler ve çiçekler senin için ne ifade ediyor?

Çiçekler ve bitkiler gerçekten büyük bir mutluluk veriyor bana. Tüm güzellikleri ile çiçekler mücevher gibiler. Giyindikten sonra kulağınıza taktığınız bir küpe veya parmağınızdaki bir yüzük gibi, güzel bir evi tamamlayıcı bir görevleri var. Ayrıca his dolular. Bir bitki veya çiçek hediye etmek zarafeti temsil ediyor, sevgi alışverişinin en kolay yolu. Çiçek alıp mutlu olmayan birini henüz tanımıyorum.

Asla ayrılamam dediğin bir mobilyan var mı?

Kütüphanelerim. Kütüphane hem isimden dolayı beni ve stilimi hem de hayata karşı duyduğum merakı yansıtıyor. Kütüphanemi defalarca yerleştirebilirim, bazen bir kitap daha alır mı acaba diye, bazen de yeni bir aksesuara yer açabilmek adına… Enerjimi her anlamda yükselten, sonsuz bir dünyaya açılan pencere…

Evinde her gördüğünde iyi ki almışım, iyi ki yapmışım dediğin ne var?

Hayatımın her döneminden bir eşyam var sanırım. Her birinin farklı bir hatırası, anısı var. Endonezya’dan antika tekerlekli sandık, Assouline mağazasının dekorasyonunu yaparken Paris’ten aldığım üzerinde İstanbul etiketi olan vintage Louis Vuitton sandık, Fransız Majorelle imzalı Art Deco bar, 1970’lerden İtalyan bir çift renkli camlı dolap…

Evine baktığında atamadığın, satamadığın ve onunla ne yapacağını bilemediğin mobilya ya da aksesuarların var mı?

Bana keyif vermiyorsa, evde tutmam. Gerçekten atamayıp satamadığım bir şey olursa ailece tuttuğumuz depoya gider ve depodaki eşyalar da bir farklı zamanda veya alanda anlam bulur genelde. Sizin sevmediğiniz bir şey bir başkasını çok heyecanlandırabiliyor.