Evlerinize İyi Bakın: Aylin Kuyumcubaşı’nın Sanat Dolu Evi

Evlerinize İyi Bakın: Aylin Kuyumcubaşı’nın Sanat Dolu Evi

Güncelleme Tarihi: 10 Nisan 2021

Google’a ismini yazdığınızda İstanbul’un en iyi 10 dermatoloğu arasında yer alan Aylin Kuyumcubaşı, profesyonel hayatındaki bu başarısı kadar sanata olan kişisel ilgisini de neredeyse profesyonel boyutlara taşımış çok renkli bir ruha sahip. Gelin Aylim Kuyumcubaşı’nın opera sanatçısı, ressam, tasarımcı ve koleksiyoner gibi sıfatlarının yaşam alanına yansımalarını birlikte keşfedelim.

Senin için ev ne ifade ediyor?

Kökenci aidiyet duygum hiç gelişmedi. Sevdiğim, güvendiğim insanların kardeşlerim haline gelmesi gibi, içinde huzurlu hissettiğim her yer yuvam haline gelebilir.

Küçüklüğünden beri kaç ev değiştirdin?

Ailemle dört, kendim de biri yurt dışında olmak üzere altı ev değiştirdim. Stilleri hep farklıydı ama hepsini dönemi içinde çok sevdim.

salon

Yaşam alanlarının ruh dünyamızla, modumuzla ilişkisi hakkında ne düşünüyorsun?

İçinde bulunduğumuz mekânların enerjimizi olumlu veya olumsuz etkilemesinden ziyade, içinde bulunduğumuz ruh haline göre mekânları algıladığımızı düşünürüm. İç dünyamız aslında dış dünyamızı şekillendirir.

tuval

Anne ve babanın eve bakışları nasıldı?

Annem ressam, babam da fotoğrafçıydı; dolayısıyla görsellik üzerine kuruluydu dünyaları. Ama birbirine zıt denecek kadar da farklı tarzları vardı. Her anlamda kontrast içinde büyüdüm ve muhtemelen bu nedenle her şeyi daha belirgin, görünür kılan kontrastı çok severim.

Peki onları ifade eden mobilya, obje ve ya da bitkiler hangileri senin için?

Obje veya mobilyalardan ziyade her ikisi için de bitkileri çok önemliydi. Evin ayrı alanlarında çok sayıda sadece kendilerinin ilgilendiği bitkileri vardı ve birbirlerininkinin bakımına asla karışmazlardı.

Renkler ve ışık konusunda ne düşünüyorsun?

Temel renklerden ziyade ara tonları tercih ederim. Kontrastı çok sevdiğimden ışık benim için esastır ve Rembrandt ışığını yani koyu, karanlık zeminde ışık vasıtasıyla canlanan, hayat bulan açık renkli elemanların varlığını severim. Benzer şekilde birkaç antika mobilyamı, keskin hatlı, modern, minimalist çoğunluğun arasına serpiştirmek hoşuma gidiyor.

Bitkiler ve çiçekler senin için ne ifade ediyor?

Anne babamın aksine bitkilerle yakın bir ilişkim yok.

Asla ayrılamam dediğin bir mobilyan var mı?

Hayatta asla ayrılmam dediğim hiçbir şey yok sanırım.

tablo ve koltuk

Evinde her gördüğünde iyi ki almışım, iyi ki yapmışım dediğin ne var?

Salonda kendi yaptığım tablolar ve resimler, ünlü bir Sırp ressamın beni resmettiği tablo, piyanom ve en önemlisi “the red string” yazılı kırmızı neon panom. Eski bir Çin inanışına göre hayatları kesişmesi gereken insanlar ayak bileklerinden görünmez bir kırmızı ip ile bağlıymış. Buna gönülden inanışım, salonumu bir anda club havasına büründürebilmesi ve kırmızı ışığa bakmanın göz sağlığı için gerekli oluşundan dolayı bu panoyu çok seviyorum.

neon duvar yazısı

Evine baktığında atamadığın, satamadığın ve onunla ne yapacağını bilemediğin mobilya ya da aksesuarların var mı?

Gerektiğinde atarım, satarım, veririm, dolayısıyla yok.

kahverengi deri koltuk

Evinin dekorasyonu mu yoksa kendi giyim kuşamın mı ağır basıyor?

Her ikisinde de yıllar içinde ekstravaganza, barok, avangard, eklektik derken van der Rohe kafasına varmak üzere bir sadeleşmeye doğru gidişat söz konusu.