Defni Sofuoğlu’nun Davetkar Yaşam Alanı

Defni Sofuoğlu’nun Davetkar Yaşam Alanı

Kendi deyimiyle İstanbul’un yaşanası bölgesi olan Anadolu Yakası’nda çok hoş ve keyifli bir kafe işleten ve güzel sofralar kurmayı profesyonel uğraş haline getiren Defni Sofuoğlu’nun işi gereği çok iyi bir şekilde yönettiği davetlerin sıcak havası evinde de mevcut.

Dünyanın dört bir yanından topladığı kitap ve aksesuarlar, güzel sanatlar okumanın getirdiği renk kullanımı ile bir araya geldiğinde sıcacık, doğal olarak davetkar bir yaşam alanı ortaya çıkmış.

Kendisine, sorularımızı büyük bir içtenlikle cevapladığı ve yaşam alanını bizimle paylaştığı için teşekkür ediyoruz.

Defni Sofuoğlu’nun Davetkar Yaşam Alanı
Defni Sofuoğlu’nun davetkar yaşam alanı: Ev ne ifade ediyor?

Senin için ev ne ifade ediyor?

Ev, beni ve dünyaya bakış açımı temsil eden bir yer aslında. Benim bir aynam. İçinde bitkilerin, hayvanların, anısı olan eşyaların, kitapların olduğu beni en iyi anlatan yerlerden biri. Diğeri de dükkanım herhalde.

Küçüklüğünden beri kaç ev değiştirdin?

Doğduğum yer olan Fenerbahçe Kadıköy civarına bağlı kalmak kaydıyla birçok ev değiştirdim.Bir süre Amerika’da San Diego, Phoenix en son NY Manhattan olmak üzere üç şehirde ayrı ayrı evlerde yaşadım.

Mesela Avrupa Yakası’nda hiç oturmadım. Benim için hep karşı tarafta okunur, çalışılır ama Kadıköy’de yaşanır gibi bir mantık vardı. Anadolu Yakası, şehrin karmaşasından uzak, bahçeli evleriyle daha sakin kalmayı başarabileceğimiz bir yerdi. 

Defni Sofuoğlu’nun Davetkar Yaşam Alanı
Defni Sofuoğlu’nun davetkar yaşam alanı: Ev-insan ilişkisi

Yaşam alanlarının ruh dünyamızla, modumuzla ilişkisi hakkında ne düşünüyorsun?

Yukarıda da bahsettiğim gibi yaşam alanları bizi ve bizim dünya ile olan ilişkimizi temsil eder. Konforumuzdan, tüketim alışkanlıklarımıza, hijyenden, estetik kaygımıza kadar aslında mikro ve makro ölçüde dünya ile olan ilişkimizde çok önemli ipuçları verir. 

Evlerimiz bizim fiziksel, algısal, sosyal ihtiyaçlarımızın karşılandığı yerlerdir. Tıpkı kentlerimiz gibi…

Doğal olarak benim evimde de ruh sağlığıma iyi geldiğini düşündüğüm, dört ayaklı çocuklarım, bitkilerim, ses ve ışık düzenim, teknolojiye erişimim hepsi mevcut. Günün karmaşasından uzaklaşabileceğim en güzel sığınak. Akşam kafamı yastığa koyduğum zaman şükrettiğim, dostlarımı ağırlamaktan keyif aldığım, farklı köşelerinde zaman geçirmeyi sevdiğim, her seyahatimin sonunda özleyerek döndüğüm ruhuma iyi gelen bir mabet benim için.

Anne ve babanın eve bakışları nasıldı?

Anne ve babası ayrı bir çocuktum. Psikiyatrist bir üvey baba ile büyüdüm. Annem çok zevkli ama bir o kadar da titizdi. Halılarımızın saçakları bile taranırdı. Onlara basıp bozmamak için özen gösterirdim. Üvey babamda da simetri problemi vardı. Eşyaların yeri öyle kolay kolay değişemezdi evimizde. En uygun ve ideal halinde yerleştikten sonra eşyalar uzun yıllar titizlikle korunmak üzere kullanılırdı.

Benim içinse tam tersi geçerli. Yaşayan her şeyin vadeleri olduğu gibi eşyalar da zaman zaman değişmeli. Eşyaların kendisi, kaplaması veya bazı yerleri değişmeli. Bize yeni seçenekler, yeni bakış açıları sunmalı. Evimdeki ufak değişikliklerin bile ruh halime katkısı büyüktür. Birçok aksesuar ve eşyam olmasına rağmen düzenliyimdir. Sanırım bu da annemden bana miras kalan bir özellik.

Peki onları ifade eden mobilya, obje ve ya da bitkiler hangileri senin için?

Defni Sofuoğlu’nun Davetkar Yaşam Alanı
Defni Sofuoğlu’nun davetkar yaşam alanı: Aile yadigarları

Elimde babama ait daha çok yazılı dokümanlar ve resimler var. Babamın çıkarmış olduğu Türkiye de bir ilk olan Zurna adında siyasi hiciv dergisi ve babamın konferanslarının teşekkür plaketleri çok kıymetle saklanır.

Anneme ait sevdiğim bir gümüşlük ve yine ondan gelen birçok özel antika parçalar vardır. Çocukluğumdan beri hep hatırladığım fildişi geyşa heykeli, şimdi evimde bana eşlik ediyor.

Birinden yadigar gelen bitkilerin de enerjisine çok inanırım. Onların bakımlarını yapmak, sulamak, büyümesini görmek hala iletişimimi devam ettirmek gibi gelir bana. Annemden gelen bitkiler gibi geçen sene kaybettiğim abla gibi sevdiğim çok sevgili kuzenimin evinden aldığım ve benimle büyüyen kıymetli bitkiler de vardır.

Renkler ve ışık konusunda ne düşünüyorsun?

Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Resim bölümü mezunuyum. Dolayısıyla renklerin büyüsüne çok inanırım. Renk; mekan, boyut ve algı oluşturmadaki en etkili enstrümandır. Psikolojide bile renk ve ışığın insan üzerindeki etkilerinin ne kadar güçlü olduğu bilinir. Mekan yaratırken benim en etkin kullandığım iki araçtır renk ve ışık. Farklı algılar oluşturacak farklı renkleri aynı mekanda kullanmayı severim. Her duvar önündeki eşyaları ve aksesuarları ile benim için ayrı birer tuvaldir. Gri tonları ve antrasit üstüne veya önüne koyduğunuz sıcak renklere çok güzel fon oluşturur. Tam tersi sarı bir duvarda önündeki soğuk ve koyu bir renge güzel fon oluşturur. Yüksek süpürgelikler, köşe bentleri varsa farklı renk kolon mekanda farklılık yaratabileceğiniz alternatifler sağlar. 

Doğal ışık çok önemlidir. Ev seçimlerimde evin güneş ışığı alması çok önemlidir.

Bu arada illaki yerden aydınlatma. Gözü yormayan, soft, hoş gölgelerin olduğu bir  mekan, güzel de bir müzik eşliğinde çekici gelir bana. Mumlar olmadan asla! Evimdeki mumlar aydınlatmaya ciddi bir katkı sağlar.

Bitkiler ve çiçekler senin için ne ifade ediyor?

Evimde vazgeçemeyeceğim şeylerdendir. Tam bir bitki arsızıyım. Genellikle eski karakteri olan evleri kendime yaşam alanı olarak seçtim hep. Çünkü kocaman balkonları var eski binaların. Şu anda oturduğum ev, Göztepe Parkı’na bakıyor. Dublex ve dört balkonu olan bir daire.  İki açık balkonum bitkilerle, mutfağımın önündeki kapalı balkonum da sukulent ve daha ufak bitkilerle dolu. Bir dolu orkidem var. Kapı önüne atılmış yaprakları yeşil orkideyi evime aldığımı bilirim. Hala mevsiminde çiçekler açıyor. Bataklık bitkisidir ve sanılanın aksine arsız bir bitkidir. Yerini ve sizi sevdi mi uzun yıllar sizinle yaşarlar. Bitkilerimle konuşurum. Sevginin bulaşıcı olduğunun en güzel ispatıdır bitkiler ve hayvanlar…

Asla ayrılamam dediğin bir mobilyan var mı?

Çok sevdiğim aksesuarlarım ve resimlerim var. Aile yadigarı bazı objelerim de aynı şekilde özeldir. Amerika’dan taşınırken getirdiğim bazı mobilyalarımı da severim. Ancak değişim, dönüşüm, vakti geldiğinde vedalaşmak ve yenilere yer açmak da önemlidir.   

Mobilyalar, hayatımıza keyif veren, konfor sağlayan araçlardır. Vazgeçemeyeceğim şeyler hayvanlarım, bitkilerim ve kitaplarımdır. Bir de birçok hayvanım olduğu için Dyson marka elektrik süpürgemden ayrılmak istemem 

Evinde her gördüğünde iyi ki almışım, iyi ki yapmışım dediğin ne var?

Defni Sofuoğlu’nun Davetkar Yaşam Alanı
Defni Sofuoğlu’nun davetkar yaşam alanı

Yurt dışına çıktıkça aldığım çok sevdiğim aksesuarlarım var. Mutfak aksesuarlarına bayılırım. Güzel sofralar, lezzeti kadar görselliği ile de doyurucu olmalı. Villeroy Boch Naive Design tek tek topladığım tabaklarımı severim. Günseli Kato’nun New York sergisinden aldığım minyatür, Suriye ve İtalya’dan aldığım resimler de “iyi ki” dediklerimdendir.

Evine baktığında atamadığın, satamadığın ve onunla ne yapacağını bilemediğin mobilya ya da aksesuarların var mı?

Hayır yok. Ne yapacağımı bilemezsem dönüştürmeye çalışırım. Hala beni mutlu edemiyorsa vedalaşırım. Ama satamadığım, dükkanımda asılı benim yaptığım bir resmim var. Birkaç kere satın almak isteyen oldu. Maalesef satamadım. 

Evinin dekorasyonu mu yoksa kendi giyim kuşamın mı ağır basıyor?

Giyim kuşamıma da özenirim ama evimin dekorasyonu kesinlikle ağır basar. Yurt dışında butikler yerine bit pazarlarına gitmeyi tercih ederim. Kıyafet almadan döndüğüm seyahat var ama aksesuar veya kitap almadan döndüğüm seyahat neredeyse yok gibi.