Birleşik Krallık, Mizojininin Nefret Suçu Sayılması İçin Adım Attı

Birleşik Krallık, Mizojininin Nefret Suçu Sayılması İçin Adım Attı

Güncelleme Tarihi: 2 Ekim 2021

Mizojini teriminin anlamına tam olarak hakim değilseniz öncelikle mizojini nedir sorusunu yanıtlayarak başlayalım. Mizojini veya başka bir deyişle ‘kadın düşmanlığı’, kadınlara karşı duyulan nefret, önyargılı yaklaşım ve yoğun hoşlanmama durumlarını tarif eder. 

Bir başka anahtar kavram ise nefret suçu. Nefret suçu, önyargı duymaya bağlı olarak bir kişiye etnik kökeni, dini, cinsel yönelimi veya engellilik durumu gibi nedenlerden dolayı sözlü veya fiziki saldırıda bulunma durumunda işlenmiş olan suçtur. Aynı zamanda şahsa karşı gücendirici herhangi bir aksiyonda bulunma, mülke kasıtlı zarar verme gibi eylemler de nefret suçu olarak adlandırılır. 

Son birkaç haftadır Birleşik Krallık ülkelerinde cinsiyet ve cinsel kimliğe karşı yapılan saldırıların da nefret suçu olarak kabul edilmesi gündemde. Nefret suçu olarak kabul edildiği takdirde taciz, tecavüz ve şiddet olaylarında nefretin baş motivasyonlardan biri sayılması suçun kastını artırdığından fail, işlediği suçun yanı sıra nefret suçundan da yargılanacak ve cezası ağırlaşacak. Ülkeler, vakalarda azalma olup olmadığını ve kadınlar arasında işlenen suçların raporlanma sayısının artıp artmadığını test edebilmek adına yeni bir kanun yürürlüğe girmeden önce bir deneme sürecinin uygulanmasına karar verdi. 

Geçtiğimiz mart ayında Londra’da eve doğru yürürken kaçırılıp öldürülen Sarah Everard cinayeti kadına şiddetin önüne geçmek için yeterince çalışılmadığı gerçeğini yeniden gözler önüne koydu. Dünya çapında tepki çeken olay sonrasında Boris Johnson belirli bölgelerde sokak kameralarının artırılması, sokakların daha iyi aydınlatılması ve devriye gezen polis sayısının artırılması gibi önlemler alınmasına karar verdi. Nefret suçu olarak kabul edilmesinin yolunun açılması için kampanya yürüten grup, mizojinist düşüncenin kadına şiddetin temelinde yatan sebeplerden biri olduğunu savunuyor. 

Peki bu düşüncede rol alan mizojinist nedir ve kimdir? 

Mizojinist, kadına karşı nefret hisseden ve açıkça gösteren kimselerdir. Bir grup kadın ise bu gibi regülasyonların kadınları çok daha fazla azınlık ve ‘korunması gereken şey’ statüsüne koyduğunu savunuyor. 

Geçtiğimiz sene eylül ayında Twitter üzerinden atılan bir tweette “Dünya üzerinde 24 saatliğine hiçbir erkek birey olmasaydı ne yapardın?” sorusuna 150.000 kişinin verdiği ortak yanıtlar oldukça ses getirmişti. Bu yanıtlar arasında en sık rastlananlar ise şunlar oldu:

  • Gece korkmadan yürüyebilmek
  • Dilediğim gibi giyinmek
  • Kulaklıkla yürürken sesini kısarak tetikte ve dikkatli yürümek zorunda kalmamak
  • Tek başıma parkta oturabilmek
  • Güvenliğimden endişe duymadan gece kulübüne çıkabilmek
  • Partiye gidebilmek

Düşününce aslında bunların hepsi günlük hayatın parçası aktiviteler değil mi? Yaş fark etmeksizin çoğu kadın, hayatı boyunca küçük veya büyük- ki bizce sözlü veya fiziksel saldırının küçüğü büyüğü olmaz- birtakım olumsuz deneyim/deneyimler yaşıyor ve tedbirsizlikten çekiniyor. Erkek bir birey için olağan ve günlük bir deneyim, bir kadın için çekindiği veya korku duyduğu durum halini alabiliyor. Maalesef suçlara verilen cezaların caydırıcı olmaması, suçun artmasının önündeki en büyük sebeplerden biri. 

Taciz veya cinayet haberlerinde kullanılan kelimelere dikkat edin: ‘gece vaktiydi’, ‘akşam vaktiydi’, ‘üzerinde şu vardı veya yoktu’… Hiçbiri önemli detaylar değil. Hiçbir koşul hiçbir suçu hafifletmemeli. Güvenli, korkusuzca yaşayabileceği bir gelecek her kadının hakkı.