Biodegradable Ürün Etiketleri Ne Kadar Doğru?

Biodegradable Ürün Etiketleri Ne Kadar Doğru?

Sorumlu tüketim yapıp yapmadığımız, alışveriş alışkanlıklarımıza ve tercih ettiğimiz ürünlerin öne çıkan özellikleriyle şekilleniyor. Satın aldığımız gıdadan tekstile tüm ürünlerin nasıl üretim aşamalarından geçtiği, nasıl paketlendiği ve bizlere nasıl ulaştığı o ürünün ne kadar sürdürülebilir olduğunu belirliyor.

Sorumlu tüketim için yapabileceğimiz en doğru şey, ihtiyaç dışı satın alma yapmamak. Ancak alışveriş dürtüsünün sürekli var olduğu ve kendini devamlı hatırlattığı bir gerçek. İstesek de istemesek de reklamlara ve tanıtımlara maruz kalıyor, kendimize ortada var olmayan ihtiyaçlar yaratabiliyoruz. Dolayısıyla sorumlu tüketimde bulunmak için alternatif yol; etik, sürdürülebilir ve çevre dostu özelliklere sahip olan ürünleri tercih etmekten geçiyor. 

Bir ürünün sürdürülebilir olup olmadığını nasıl anlayabilir, nasıl emin olabiliriz? Bu sorunun cevabı ancak ürünün üzerindeki etiketlerden ve üreticinin taahhütte bulunduğu ve yaptığını iddia ettiği şeylerden bulunabiliyor. Bu da, greenwashing olarak adlandırılan yeşil yıkamaya maruz kalabiliriz demek. Üstelik yeşil yıkama, çoktandır sayısız marka tarafından başvurulan bir satış stratejisi haline geldi. Doğal, organik, sürdürülebilir veya etik koşullarla üretilmiş olduğunu, yeşil tonlarda paketlemeyle içeriğinin çok temiz olduğunu iddia eden ancak doğallıkla uzaktan yakından alakası olmayan ürünler, yeşil yıkama yapmış oluyor. Yeşil yıkamanın en çok yapıldığı ürünlerden biri ise biyobozunur poşet ve ambalajlar.

Biyobozunur (Biodegradable) Nedir?

Biodegradable Ürün Etiketleri Ne Kadar Doğru?
Biyobozunur nedir?

Fotoğraf: Freepik 

Plastik ürünler, binlerce yıl sürse dahi bir noktada çözünerek ve parçalara ayrılarak denizleri, toprağı ve gıdamızı tehdit eden mikroplastiklere dönüşebiliyor. En zor yok olan ürünlerden biri ise sıklıkla kullanılan strafor. 

Biyobozunur maddeler ise kendi haline bırakıldığında zaman içerisinde biyolojik olarak parçalanabiliyor. Biyobozunur ürünlere örnek vermek gerekirse yemek artıkları, işlenmemiş tahta, gazete, karton ve bazı kağıt ürünleri diyebiliriz. Bu ürünler, hızları farklı olmakla birlikte zaman içerisinde ve kendi kendilerine çözünebilen maddelerden oluşuyor.

Peki satın aldığımız ambalajlı ürünlerin üzerinde yer alan biyobozunur etiketi ne kadar gerçek?

Biyobozunur maddelerin amacı, geleneksel plastik ürünlerin doğada çözünürken çevreye ve toprağa bıraktığı toksik maddeleri bırakmadan yok olmasıdır. Ancak biyobozunur veya kompost yapılabilir biyoplastikler, fosil yakıtlar yerine çevreye daha az zararlı bitki bazlı maddelerden üretilse de doğru şartlar olmadıkça doğada yüzde yüz çözünmüyor. Evde yapılan komposta katılmadıkça veya endüstriyel kompost merkezlerine ulaşmadıkça denizde, karada veya toprakta kendi kendine çözünmesi yine yılları alıyor. 

Environmental Science and Technology dergisinde yayınlanan bir araştırmada biyoçözünür, kompostlanabilir ve geleneksel plastik poşet olmak üzere çeşitli poşet türleri üç yıl süreyle doğaya bırakılıyor. Deniz suyuna bırakılan, toprağa gömülen ve güneş ışığında açık havaya bırakılan poşetlerden yalnızca compostable (kompost yapılabilir) olan deniz suyunda üç ay içerisinde çözünüyor. Ancak yine aynı kompost yapılabilir poşet toprağa gömüldüğünde 27 ayda formunu kaybetmeye başlıyor. 

Biyobozunur poşetlerin ise toprakta tamamen kaybolduğuna dair veri elde edilemiyor. Yani satın alınan ürün, biyobozunur plastikten olsa dahi çöp sahalarına karıştığında ışık, hava ve nemden uzak kaldığı için çözünme sürecine giremiyor. Bu bilgiler ışığında tercih edilebilecek en iyi opsiyon kompost yapılabilir ürünleri tercih etmek olacak gibi görünüyor. Ürünün etiketinde biyobozunur ibaresinin yer alması maalesef neredeyse hiçbir ifade etmiyor. 

Sorumlu tüketim için ürün etiketlerinde yer alan iddialara kolayca inanmamak ve kullanılan sıfatların çoğu zaman birer pazarlama stratejisi olduğunu bilmek, olabildiğince plastiksiz yaşamanın önemini kavramak gerek.

Kapak Fotoğrafı: Freepik