Sanat tarihi eğitimi aldığım yıllarda sanatçı, koleksiyoner ve galeri ilişkisi hakkında çok romantik bir algıya sahiptim. Eğitim hayatı dışında, dünyanın farklı yerlerinde bu ilişkinin tam da hayal etmediğim gibi olduğuna şahit oldum. Özellikle Türkiye gibi galericilik ve koleksiyonerliğin çok geç geliştiği ülkelerde bu ilişkiyi kurmak ve ideal şekilde yürütmek için deneme yanılma dönemi yaşanması çok normal.
Türkiye de 80’lerden bu yana bu deneme-yanılma ya da bir diğer deyişle emekleme dönemini yaşamaya devam ediyor diyebiliriz. Bu emekleme döneminden ayaklarının üzerinde dengeli yürüyerek çıkanların yanında hızlı bir şekilde ayağa kalkıp dengeyi sağlamadan sağa sola çarpan ve zarar görenlerin olduğuna da şahit olduk, olmaya da devam ediyoruz.
Türkiye’de Siyah-Beyaz, Galeri Nev İstanbul ve Galeri Nev Ankara gibi galerilerin iradeli ve idealist duruşlarıyla Çağdaş Türk sanatına ve sanatçısına açtıkları alanı, aynı idealler ve iradeli duruşuyla devam ettiren çok başarılı galerilerin sayısının artması da sanat dünyası adına umut verici.
26 Ocak Çarşamba günü Nişantaşı Ralli Apartmanı’nda yer alan Ferda Art Platform’da başlayan ‘’7 Koleksiyoner 7 Sanatçı’’ isimli karma sergi, sanatçı-koleksiyoner ve galeri üçlüsünün bir araya geldiği çok heyecan verici bir proje.
Ön gösterimde, galerinin kurucusu Ferda Dedeoğlu ve galerinin direktörü Cihan Yıldız ile bu fikrin çıkışı hakkında sohbet ederken bu sergi neden bir seri haline gelmesin diye de konuştuk.
Ferda ve ekibi, önce koleksiyonerle gidiyorlar ve onlardan kendi koleksiyonlarından sevdikleri birer eser seçmelerini istiyorlar. Sonra seçilen eserin sahibine gidip ondan da en yeni iki eserini eklemesini istiyorlar. Bu şekilde çok renkli bir sergi ortaya çıkıyor.
Bu sergide sanatsal bir tema yok. Fakat projenin teması, dayanışma ve kolektif hareketin gücü. Serginin, sadece sanatçılar ve koleksiyonerlerin katıldığı açılış gününde, sergide katkısı olan koleksiyonerlerden Öner Kocabeyoğlu’nun çektiği videolarda gördüğüm çok sıcak, samimi bir sohbet ortamıydı. Yıllar önce yaptığı eserin ne kadar büyük olduğuna şaşıran Ardan Özmenoğlu, koleksiyona girdikten sonra eserini ilk defa duvarda aslı gören Alican Leblebici’nin heyecanı ve çok daha fazlası…
Bunlar snob ve soğuk olarak algılanan sanat dünyasının içinde görmeyi özlediğimiz sıcak görüntüler.
Sergide bu görüntüler kadar hoşuma giden bir başka detay da koleksiyonerlerin samimi metinleriydi. Özellikle profesyonel bir şekilde editlenmemiş yalın ve içten metinler, koleksiyonerlerin iç dünyasına ve sanata bakışına da dair de bilgi vermesi açısından çok ilgi çekici.
3 Mart 2022 tarihine kadar devam edecek olan sergide yer alan sanatçılar; Alican Leblebici, İnci Furni, Esra Karaduman, Eda Şarman veArdan Özmenoğlu, Deniz Aktaş Artin Demirci.
Koleksiyonerler ise Banu ve Hakan Çarmıklı, Fazlı Özcan Koleksiyonu, Latife ve Ahmet Bayraktar, Melis ve Hakan Börteçene, Öner Kocabeyoğlu, Örge ve Şahin Tulga, Piraye ve İsak Antika Koleksiyonu.
Kapak görseli: Alican Leblebici, Dans, 2020
