“…Attica’da kurulan bu yeni şehre bir koruyucu lazımdı. Şehrin koruyucusu olmak için Denizlerin Hakimi Kudretli Poseidon ile Akıl ve Zarafetin Timsali Athena gönüllü oldular. Şehrin kralı Cecrops, Tanrı ve Tanrıçadan şehir için birer hediye istedi. Poseidon derhal mızrağını yere vurdu ve kayalardan bir doğal su kaynağı sızmaya başladı. Athena mızrağını vurduğunda ise oluşan yarıktan bir zeytin ağacı çıktı. Atinalılar, zeytin ağacını su kaynağına yeğlediler ve kazanan Tanrıça Athena oldu. Bu duruma ilk başta öfkelenen Poseidon dahi, ağacın güzelliğinden büyülenerek yenilgiyi kabul etti. Athena, amcasına bir zeytin dalı uzattı ve o günden beri zeytin dalı hem barışın, hem de Tanrıça Athena’nın sembolü haline geldi…”
-Yunan mitolojisinden bir öykü
Zeytin ağaçları öyle zarif ve durular ki öfkesiyle tanınan Poseidon’u bile dizginlemeyi başarmışlar. Halbuki bilmedikleri bir şey var: Poseidon bile dize gelir, insanlığın açgözlülüğü dize gelmez.
1 Mart 2022’de yayımlanan Resmi Gazete’ye göre maden sahasına denk gelen zeytinlikler, maden inşaatı için bir başka yere “taşınacak”. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, bu kararı “elektrik ihtiyacını karşılamak” gibi bir ifadeyle meşru bir zemine oturtmak istedi. Ancak Türkiye Ormancılar Derneği buna karşı çıkıyor.
Derneğin açıklaması şöyle:
“Ağaçların taşınması, ekolojik ortamların taşınması anlamına gelmez. Ekosistemi taşıyamazsınız. Zeytinlik, olduğu ortamda zeytinliktir. Zeytinliği taşıyacağınız yer yoktur. Varsa zaten orası da zeytinlik yapılmıştır. Madencilik faaliyetinin bitiminde, o alanın tekrar zeytinciliğe uygun hale gelemeyeceği çok açıktır. Kamuoyunu yanıltmak için konulmuş bir şarttır.”
İşin ilginç yanı, bu karar 1939’dan beri yürürlükte olan Zeytincilik Kanunu ile örtüşmüyor. Bu kanun, 2013-15 yılları arasında Soma’nın Yırca Mahallesine yapılacak termik santralle tekrar gündeme gelmişti. Yine kamu yararı kisvesi altında zeytinliklerin korunmasını sağlayan kanun, esnetilmeye çalışıldı. Fakat çevreci örgütler hızla devreye girerek bu çabayı Danıştay aracılığıyla hükümsüz kılmıştı.
Peki benzer bir şekilde Enerji Bakanlığı’nın bu kararının önüne hukuki bir şekilde geçilebilir mi? Bu soru, Türkiye’ye değer veren ve hukuk eğitimi almış her insanı derinden ilgilendirmeli. Bu koşullar altında ülkenin zeytinliklerini korumak için ancak yoğun bir kamuoyu baskısı ve hukuk aracılığıyla mücadele edilebilir.
Maden Sahası Kararına Tepkiler Büyüyor
Fotoğraf: Markus Spiske
Değişiklikler, zeytinlikleriyle ünlü Ege’de birçok verimli bölgeyi kapsama potansiyeline sahip. Mesela Muğla’daki Akbelen Ormanı’nın çeyreği, zeytinliklerden oluşuyor. Bağlantılı olarak ormanın bulunduğu İkizköy’deki çevre komitesi, yönetmeliğin iptali için dava açacağını bildirdi. Aynı zamanda Ege’den birçok milletvekili, karara karşı sert tepkiler gösterdi. Greenpeace ise zeytinimedokunma.org üzerinden kararın iptali için imza toplamaya başladı. Bir yandan da bilim insanları ve ünlü isimler, etki alanları dahilinde kamuoyu oluşturmak için sosyal medyayı aktif bir biçimde kullanıyorlar. Böylelikle siyasiler ve sivil toplum hep birlikte kararın kaldırılması için direniş sergiliyor.
Elektrik ihtiyacını karşılamak için zeytin ağaçlarını yerinden etme kararı ile sürdürülebilirlik, taban tabana zıt bir konumda. Bu yüzden daha sürdürülebilir bir gelecek isteyen herkes, bu karara karşı çıkmayı gündemine almalı.

Kapak Fotoğrafı: David Boca