Tozlu Gazete Kupürleri: Cumhuriyet’in İlanı

Tozlu Gazete Kupürleri: Cumhuriyet’in İlanı

Türkiye Cumhuriyeti’nin atası olarak kabul edilebilecek Osmanlı Devleti, 1876 yılına kadar mutlak monarşi ile yönetilmişti. Bu dönemde padişahın sözü buyruk kabul edilirdi. 19. yüzyılın getirileri olan bazı düşünce akımları sebebiyle dünya, Osmanlı Devleti gibi imparatorlukların barınamayacağı bir hale gelmişti. Bu sebeple tek adam yönetiminden çıkmak zorunda kalan Osmanlı, Birinci ve İkinci Meşrutiyet ile birlikte meşruti monarşi ile yönetilmeye başladı. Daha bu dönemlerde Osmanlı aydınları arasında cumhuriyet rejimi tartışılıyordu. Birinci Dünya Savaşı’na katılan genç subaylardan biri olan Mustafa Kemal, halk iradesine dayalı olan cumhuriyet rejiminin en önde gelen savunucularından biriydi.

Birinci Dünya Savaşı sonrası mevcut rejimin yıkımı kaçınılmaz gibi duruyordu. Bu dönemde silah arkadaşlarıyla Milli Mücadele’yi organize eden Mustafa Kemal Paşa, çıkış yolunun millet iradesine dayalı bir ulus devlet kurmakta olduğunu düşünüyordu. Bu bağlamda bir mebus meclisi kuruldu ve Teşkilat-ı Esasiye gibi son derece cumhuriyete benzer bir anayasa geliştirildi. Birçok sıkıntılı süreç atlatıp dış tehditlere karşı galip gelen yeni Türk devletinin artık iç meselelere dönmesi gerekiyordu. 

Saltanatın Kaldırılması

gazete küpürü

Görsel: gastearsivi.com

İlk iş olarak yüzyıllar boyu Türk insanını boyunduruğa almış ve kendi gücünün devamı için düşman devletlerle anlaşma yapmaktan çekinmeyen İstanbul Hükümeti’nden, yani saltanattan kurtulmak gerekiyordu. Daha Milli Mücadele döneminde ve ilk mecliste bile bahsedilen “Ulusal kuvvetleri etken ve ulusal iradeyi egemen kılmak esastır.” görüşü sonunda somut bir anlama büründü. 1 Kasım 1922’de TBMM tarafından saltanatın kaldırılması kararı alındı. 

4 Kasım 1922’de New York Tribune gazetesi, saltanatın kaldırılmasını şu şekilde duyurdu:
“Padişahın yıkılışı, 7 asır hüküm süren hanedan sona erdi. Osmanlı İmparatorluğu 1300’lü yıllarda Osman yönetiminde kuruldu; En güçlü dönemine 1500’lerde ulaştı ve o zamandan beri istikrarlı bir şekilde gücü azaldı.”

Yeni Rejim

gazete

Görsel: Milli Kütüphane Arşivi

Saltanatın kaldırılmasından sonra meclisin en önemli konusu seçilecek rejim oldu. Çoğunluk Teşkilat-ı Esasiye’nin doğru ve yeterli olduğu görüşündeydi. Ancak hala bir rejime ihtiyaç vardı. Mustafa Kemal ve yol arkadaşları uzun yıllardır cumhuriyet rejiminin Türkiye için en hayırlı yönetim şekli olacağı konusunda hemfikirdi. Teşkilat-ı Esasiye’nin değiştirilmesi bir yana, yeni kurulacak rejim için en doğrunun anayasa olduğu ve hatta diğer demokratik ülkelere örnek olabileceği görüşü hakimdi. 

23 Nisan 1923 yılında, kurulan ilk meclise başkan olarak seçilen Mustafa Kemal, The Daily Mail gazetesi muhabirine Türkiye’nin gelecekteki rejimi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Aynı gün İkdam gazetesi, röportaja sayfalarında yer verdi. 

“Muhabir: Sulhtan sonra Teşkilat-ı Esasiye’nizi tadil edecek (değiştirecek) misiniz?

Atatürk: …Türkiye’nin Teşkilât-ı Esâsiyesi’ni tebdîl etmek (değiştirmek) şöyle dursun, bu usulün hakimiyet-i milliyeyi müessir (etkili) bir suretde tatbike elverişli olması hasebiyle bir gün İngiltere ve diğer demokrat milletlerin dahi yalnız bir meclis usulünü (parlamenter sistem) kabul edeceklerini zannederim.”

yeni rejim kuruluyor

Görsel: gastearsivi.com

Yeni kurulan Türk devletinin hangi yönetim şeklini belirleyeceği diğer devletler tarafından da merakla takip ediliyordu. Evening Star gazetesinin 28 Eylül 1923 tarihinde paylaştığı haberde Türkiye’nin gelecekteki rejimine dair öngörülerde bulunuluyor. 

“Viyana’dan gelen, teyit edilmeyen bir telgrafa göre Türkiye, cumhuriyet olacak!
Viyana’da Türkiye’de cumhuriyet ilan edileceği hakkında dedikodular dönüyor. Bu bilgi herhangi bir kaynak tarafından doğrulanmadı.” 

Cumhuriyet’in İlanı

cumhuriyetin ilanı gazete

Görsel: Milli Kütüphane Arşivi

Gerekli tüm hazırlıklar tamamlanmıştı. 28 Ekim gecesi Mustafa Kemal Atatürk arkadaşlarına o ünlü sözünü söyledi: “Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz!”

29 Ekim 1923’te devletin anayasası olan Teşkilat-ı Esasiye maddelerine düzenleme teklifi getirildi. Buna göre devletin resmi yönetim şekli olarak cumhuriyet belirlendi ve Reis-i Cumhur makamı oluşturuldu. Mustafa Kemal Atatürk ilk Reis-i Cumhur olarak seçildi. 

Hakimiyet-i Milliye gazetesi cumhuriyeti şu başlıkla müjdeledi:

Büyük Millet Meclisi dün gece sekiz buçukta Türkiye Devleti’nin şeklini müttefikan (oy birliğiyle) cumhuriyet olarak tespit ve dokuza çeyrek kala Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini müttefikan (oy birliğiyle) Reis-i Cumhur intihab eyledi.”

cumhuriyetin ilanı

Görsel: gastearsivi.com

Cumhuriyet ilanı dış basında büyük bir yankı uyandırdı. Evening Star gazetesi 30 Ekim 1923’te yeni cumhuriyeti ve saltanatın kaldırılmasını konu edinen bir karikatür yayımladı.

ismet paşa

Görsel: Library of Congress, Serial and Government Publications Division.

Yine aynı gün New Britain Herald gazetesi yeni kurulan ve kabineyi atamakla görevli başvekil mevkisine getirilen İsmet Paşa hakkında şu sözlere yer verdi:

“Yeni Şekillenen Türk Cumhuriyeti. İsmet Paşa, yeni duyurulan cumhuriyetin ilk Reis-i Cumhur’u Mustafa Kemal Paşa tarafından yapılan kabine kurma teklifini kabul etti.” 

Türkiye Cumhuriyeti

gazete haberi

Görsel: gastearsivi.com

1 Kasım 1923 tarihinde dış basında ilk defa Türkiye Cumhuriyeti ibaresi kullanıldı. Evening Star, gelmesi beklenen yeni Amerikan büyükelçisi hakkında şu satırları yazdı:

“Türkiye Cumhuriyeti, Dr. Adnan Bey’i elçi olarak Amerika’ya gönderebilir. Bugün İstanbul’dan gelen bir telgrafa göre Dr. Adnan Bey’in ilk Washington büyükelçisi olması bekleniyor.“

Türkiye’nin çağdaşlaşma ve cumhuriyete kavuşma süreci tam tamına 47 yıl sürdü. Arka arkaya hükümetler, rejimler ve anayasalar gördü. Sonuç olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk milletine en büyük hediyesi olan cumhuriyete ulaştı. Genç Osmanlı subaylarının okul sıralarında, cephelerde ve meclislerde düşlediği, tartıştığı yönetim şekli yakında yüzüncü yaşına girecek.