Güncelleme Tarihi: 17 Ocak 2023
“Varsa çalın çalınabilen çanları
Bırakın mükemmellik davasını
Vardır her şeyin özünde çatlakları
Buralardan dolar ışık içeri…”
-Leonard Cohen
Mükemmellik, söylemesi basit ama kavraması zor bir kelime. Bu açıdan biraz evrene benziyor, insan aklının sınırlarının ötesinde bir yere sahip…
Oxford sözlüğüne göre mükemmel, “ihtiyaç duyulan ya da talep edilen her türlü içeriğe, niteliğe veya karakter özelliğine olabilecek en üst seviyede sahip olmak” şeklinde tanımlanıyor. Burada da önce ihtiyaç duyulan veya talep edilen şeylerin kararlaştırılması, sonra da bunları en üst noktaya taşımak için gösterilen çaba ön plana çıkıyor. Zaten birçok insan, ömürlerini bizzat bu rotada ilerlemeye çalışırken harcıyor. Fakat bunu yaparken bir süre sonra hedefe ulaşma arzusu, yolda olmanın değerini arka planda bırakıyor. Beşer şaşar unutuluyor, mükemmelliğe asla ulaşamamak yavaş yavaş içimizi kemiriyor. İşte sürdürülebilir yaşamda da mükemmellik engeli tam da bu çerçevede kendini göstermeye başlıyor.
Sürdürülebilirlikte Mükemmellik Engeline Dikkat
Fotoğraf: Engin Akyurt
Hiçbir şekilde, hiçbir konu özelinde mükemmel olmak mümkün değil. Buna rağmen ısrarla mükemmelliği kovalamanın sonucu ise bizi çevre dostu olmaktan alıkoyan en önemli faktörlerden biri. Olmayacak bir şeyi oldurmaya çalışmak, stres ve anksiyeteyi beraberinde getiriyor. Bu hisler de önünde sonunda enerjimizi tüketmeye başlıyor. Böylelikle tuzağa sürdürülebilirlikte mükemmellik ararken sarkacın diğer ucuna salınıyor, harekete geçmek için enerjisi kalmayan bir hale bürünüyoruz. Elbette bunu tetikleyen bazı eylemlerimiz de var.
- Sosyal medya kullanımı: Sosyal medyanın yansıttıkları ile gerçekler her daim örtüşmüyor. Takip ettiğiniz hesapların ya da influencerların ne kadar sürdürülebilir yaşam trendleriyle uygun bir hayatları var”mış” gibi yapmaları, sizi eksik hissettirmesin. Sonuçta bu fotoğraflardan veya gönderilerden o insanların iç dünyasıyla ilgili bilgi sahibi olamıyoruz.
- Kıyas yapmaya dikkat: Bazıları, sürdürülebilir yaşam yolculuğunda kendince bir ilerleme katetmişken, bazıları da henüz bebek adımlarını atıyor olabilir. Bu yolculuğun hangi safhasında olursanız olun, “önünüzdeki” veya “berinizdeki” insanlarla kendinizi kıyaslamayın. Herkesin gezegen için mücadelesi kendine!
- Her şey adım adım ilerler: Tıpkı ünlü sporcuların yaptıkları sporu tekrar tekrar pratik ederek ilerletmesi gibi sürdürülebilir bir yaşam için kazandığımız alışkanlıklar da hayatımıza adım adım, yavaş yavaş oturur. Bu süreçte unuttuğunuz veya gözden kaçırdığınız şeyler olabilir. Böylesi zamanlarda kendinize yüklenmektense bu davranışın zamanla rayına oturacağını aklınızdan çıkarmayın.
- Harekete geçmekten çekinmeyin: Konuşmak, yapmaktan her zaman çok daha kolay olmuştur. İstediklerinizi mükemmel yapamayacağınız için hiç harekete geçmemek ise doğrudan hedeften sapmak anlamına gelmez mi? Paulo Coelho’nun da dediği gibi: “Dünya sizin eylemlerinizle değişir, fikirlerinizle değil”.
- Kendi yolunuzu çizin ve yolculuğun kıymetini unutmayın: Herkesin sürdürülebilir yaşam için attığı adımlar birbirinden farklıdır. Bu yüzden tek bir “sürdürülebilirlik” rotasının olduğunu düşünmek, kendi kafanızda bir mükemmellik algısı yaratmanıza yol açabilir. Kendi yolunuzu çizin ve bu yoldaki adımlara odaklanın, hedef geldiği kadar ayağınıza gelecektir.
Son olarak Aziz Augustinus’a kulak verelim:
“İnsanlığın mükemmelliği, mükemmel olmadığı yanlarını keşfetmesinde yatar”.
Kapak Fotoğrafı: Alexander Abero
