Sürdürülebilir Beslenme Sohbetleri

Sürdürülebilir Beslenme Sohbetleri

Güncelleme Tarihi: 2 Ekim 2021

Sürdürülebilir beslenme sohbetlerinin ilki için Pınar Demirkaya ile karşınızdayız… Mucize diyet var mıdır? Takviyelerin önemi nelerdir? Bu gibi önemli soruları Diyetisyen Pınar Demirkaya sizler için cevaplıyor.

Mucize diyet var mıdır?

Maalesef sanılanın aksine “mucize diyet” diye bir şey mümkün değil. Mucize bir diyet, bir tarif veya bir yöntem yok. Olsaydı günümüzde obezite diye bir problemden bahsediyor olmazdık.

Doğru diyet nasıl oluşturulur?

Doğru diyeti oluşturmak için öncelikle lazım olan, kişinin kan tahlili sonuçları. Bu kan tahlilleri çok değerli çünkü kilo almak aslında bir yan etki. Yani kilo almanın mutlaka altında yatan bir sebep var. Kan tahlillerine baktıktan sonra bu nedeni tahmin edip buna göre hareket edebiliriz. Bir örnek vermek gerekirse Türkiye’deki kadınların çoğunun kilo almasının altında yatan sebep demir eksikliği olarak karşımıza çıkıyor.

Demir eksikliği çok geniş bir referans aralığına sahip olduğundan (4-200 aralığı) vücutta demir eksikliğine dair bir işaret olup olmadığını böyle değerlendirmek doğru değil. Dünyada daha farklı sistemlerle oluşturulmuş farklı frekans aralıkları var. Eğer kişide eksiklik tespit edilirse, bu besinlerle tedavi ediliyor. Altta yatan bu sebep tedavi edilmeye başlandıkça kişinin de kilo probleminin önüne geçildiğini görüyoruz.

Üç ayda 10-15 kilo verdikten sonra diyeti bırakmak doğru mu?

İnsanların çoğu üç ay gibi bir sürede on ve üzeri kilo verdiklerinde “Zaten hedefime ulaştım” diyerek diyeti bırakıyorlar ve sonrasında kilo almaya devam ediyorlar, bunu hayat tarzına dönüştürmüyorlar. Bu noktada önemli olan “doğru danışmanlık” ile yola devam etmek. Aslında önemli olan diyetin yanında yaşam koçluğuna da başvurarak size uygun beslenme sistemini hayat tarzı haline getirmeniz.

Her şey bağırsakta başlar!

Bu söz, günümüz için oldukça doğru çünkü zaman geçtikçe yediğimiz besinler değişti, topraktan aldığımız mineraller değişti ve bu da bağırsak sağlığımızı etkilemeye başladı. Günümüzde bağırsaklarımızda stres yaratabilecek birçok farklı etkenle baş başayız. Bizim uyguladığımız yöntem aslında bağırsağı iyileştirmek.

Bağırsak nazlıdır, ona her dönemde her besini vermek doğru değildir. Besinleri elemek gerekir çünkü bazı besinler bağırsakta toksik etki yaratır. Bizim uyguladığımız bu yöntem yediklerinizi kısıtlama üzerine değil, sorunu bularak bağırsağı tedavi etme yöntemi. Bu tedavinin süresi kişiden kişiye değişebiliyor. 

Bu tedavi sonucunda, tedavi sırasında kesilen besinleri sizlere yeniden vermeye başlıyoruz fakat siz bu besinleri tüketirken artık onların size iyi gelip gelmediğini biliyor oluyorsunuz. 

Farklı kilo ve yaş gruplarında nasıl bir yöntem izlemek lazım?

Kullandığımız yöntem başarılı olsa da herkese uygulamıyoruz. Bize danışan olarak geldiğinizde öncelikle vücudunuzda ne olup olmadığını bilmemiz gerekir. Tiroid, şeker ve tansiyon gibi bir probleminiz varsa bunlar da göz önünde bulundurularak yaş ve kilonuza göre bir yöntem belirlemek gerekir. Çünkü bunlar diyetin seyrini tamamıyla değiştiren şeyler. Yani aslında “kişinin yaşam standardına uygun” bir beslenme programı yaratıyoruz.

Takviyeler alınmalı mı? Alınıyorsa nasıl alınmalı?

Maalesef içinde bulunduğumuz dönemin de etkisiyle insanlar marketten şeker alır gibi takviyeler almaya başladılar. Takviye mutlaka hekiminiz tarafından size yapılan testler sonucunda verilirse kullanılmalıdır. Televizyondan gördüğümüz “C vitamini çok faydalı, mutlaka alın.” gibi tavsiyelere kulak verip bunu uygulamak yanlıştır çünkü her vitaminin de vücudumuzda toksik etkisi vardır. Depolanmayan bir vitamin olan C fazla alındığında böbrek taşı, mide rahatsızlığı gibi sorunlara sebebiyet verebilir.

Kapak Fotoğrafı: Brooke Lark